Modacılar İstanbul’dan vazgeçmiyor

Londra'da bilgisayar mühendisi olarak çalışan Sama Danesh, 2015 yılında hayallerinin peşinden gidip, lüks mayo ve plaj kıyafetlerinden oluşan markasının temellerini atmaya karar verir.
İmalat için İtalya'dan Portekiz'e gezmediği ülke kalmaz. Sonunda bir de İstanbul için şansını dener:
"Buranın küçük çaplı bir girişim için uygun olup olmadığı konusunda tereddütlerim vardı. Yine de araştırmaya karar verdim. Kısa sürede şehrin dışında bir fabrika buldum. Üstelik tam aradığım gibiydi."
Danesh, soluğu İstanbul'da alır. Üretim aşamasında fabrika çalışanlarının işçilikteki ustalığı, kalıp çıkarmadan dikişe ayrıntılar konusundaki hassasiyeti karşısında aklı başından gider.
Ortalama 385 dolardan sattığı mayoları tam istediği kalitede olmuştur. Tasarımlarının ünü kısa sürede moda dünyasında yayılır ve arka arkaya siparişler almaya başlar. Harvey Nichols'ın Londra şubesi ile Dubai ve Ibiza'daki butiklerle anlaşır.
İşte tam da bu süreçte Türkiye'de arka arkaya olumsuz olaylar yaşanır. Terör saldırıları, Suriye sorunu, 15 Temmuz Darbe Girişimi... Sama Danesh bu süreci endişeyle izlese de İstanbul'daki fabrikasından vazgeçmez...
Danesh'in hikayesi geçen günlerde New York Times'ta yayımlandı. Yazıda tasarımcının şu sözlerine de yer verildi: "Teslimat merkezini İngiltere'ye aldım. Ama üretim kalitesi nedeniyle İstanbul'daki fabrikayla çalışmaya devam ediyorum."

Ece ve Ayşe Ege
KÖKÜMÜZ BURADA
ABD gazetesine göre sadece Danesh değil, ünlü Dice Kayek markasının iki yaratıcısı Ece ve Ayşe Ege de İstanbul'dan vazgeçemeyenlerden...
Ege kardeşler, bu yıl 25. yılını kutlayan markaları için Paris ve İstanbul arasında mekik dokusalar da atölyelerini İstanbul'dan taşımayı hiç düşünmemişler: "Dice Kayek kendini Parizyen olarak hissetse de işin zanaatkarlık kısmının temeli hep İstanbul oldu."