Cumartesi 28.10.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 28.10.2017

Modanın mutfağından geldim

Yurt dışında ve Türkiye’de iki ayrı firma için yaptığı tasarımlarla gündemde Arzu Sabancı. Yıllar önce sektörün üretim ve perakende bölümlerinde tecrübe kazanmış, şimdi birikimlerini kendi zevkiyle harmanlıyor. Marka takıntısı yok. Uygun fiyatlarla tüketiciye ulaşabildiği için de mutlu

Arzu Sabancı kendine has stiliyle yıllardır cemiyet hayatının en beğenilen kadınlarından biri. Zarif tercihleri, şık kombinleriyle her zaman çok konuşulan Sabancı, bu sonbahar-kış sezonunda da iki farklı firma için hazırladığı koleksiyonlarla dikkatleri üzerine çekti. Pinko by Arzu Sabancı koleksiyonun lansmanından kısa süre sonra Koton için hazırladığı koleksiyonu modaseverlerin beğenisine sunuldu. Biz de Sabancı ile koleksiyonun mağazalara girdiği hafta Raffles İstanbul'da bir araya geldik. Enerjisi dışarıya yansıyan, güleryüzlü kadınlardan Arzu Sabancı. Tahmin edeceğiniz üzere merkezi moda olan bir röportaj yaptık...
- Bir sezon ve iki farklı marka için iki iddialı koleksiyon. Modayla olan yakın bağınızı biz birkaç sezondur daha yakından görmeye başladık...
- Tasarımcı kimliğim aniden ortaya çıkmadı aslında. 20 yıl önce çalışma hayatıma Sabancı grubuna ait Exsa Konfeksiyon'da başladım. O dönem de yurt dışında dünyaca ünlü firmalara koleksiyonlar hazırlıyorduk. Daha sonra mağazacılık kısmına geçtim. Bir de buna iyi bir müşteri ve gözlemcilik eklenince, bu işin üçüncü sacayağı da tamamlanmış oldu diyelim.
- Tamamen kendi isminizi taşıyan bir marka yaratma hayaliniz var mı peki?
- Pinko koleksiyonum tüm dünyadaki Pinko mağazalarında en çok satan ürünler arasında. Koton'a yaptığım Arzu Sabancı for Koton koleksiyonu mağazalarda kısa sürede tükendi. Bunlar tesadüf olamaz. Kendi markamı yaratır mıyım? Bunu da zaman gösterecek.

- Moda ile yolunuz nasıl kesişti? Hep giyimine, kıyafetlerine dikkat eden bir kadın mıydınız? Yoksa zaman içinde modaya daha da mı yakınlaştınız?
- İlgim hep vardı zaten. Moda tabii ki büyük bir alan. Ben de bu alanın mağazacılık kısmındayım şu an. Ayrıca çok fazla takıntılı olmadan modayı takip etmeye çalışıyorum. Modada işin mutfağından gelen, üretimde ve perakende de çalışmış biriyim. Kendimi bu işi bilen, yılların birikimiyle öngörüsü ve zevki olan, sezon trendlerini kendince yorumlayan ve en önemlisi de bunlardan çok keyif alan biri olarak tanımlıyorum.
- Annenizin modaya olan yakınlığından, onun sizin için gerçek bir ilham kaynağı olduğundan sık sık söz ediyorsunuz. Nasıl bir anne-kız ilişkisi vardır aranızda, moda bu ilişkinin tatlı-sevimli detaylarından mıdır?
- Evet, annem Olgunlaşma Enstitüsü mezunu olduğu için dikişi çok iyi bilir. Ben küçükken herkes annemin giyim tarzını, güzelliğini konuşurdu. Bununla büyüdüm, hala onun yorumları benim için çok değerli. Bu işe başlamama en büyük destek de ondan gelmişti.
- Stilinizle hep ön plandasınız. Ve tabii ki hepimiz nasıl bir giyinme odasına sahip olduğunuzu merak ediyoruz...
- Giyim konusunda gözlemci olduğum için yeni markalar, yeni tasarımcıları keşfetmeyi seviyorum. Ve işim gereği günün modasını 6 ay önceden takip ettiğim için de hangi tarzı istediğime önceden karar verip giymeyeceğim şeyleri satın almıyorum. Son yıllarda ise sadece kendi tasarımlarımı giyiyorum. Çantada klasiklere yatırım yapıyorum. Giyiminiz farklı markalardan olabilir hatta mümkünse düşük bütçeli olabilir ama ayakkabı önemli. Az olsun, en iyisi olsun mottosunu uyguluyorum. Sneaker modasından sonra rahatlığına da alıştım ve bunları hep giyiyorum.
- Alışverişle aranız nasıl? Sever misiniz trendleri takip etmeyi? Özellikle tercih ettiğiniz marka ya da tasarımcılardan mı alışveriş yaparsınız yoksa?
- Ben kendi markalarım dışında internetten alışveriş yapmayı tercih ediyorum. Netaporte, Modaoperandi, Farfetch en sık ziyaret ettiğim siteler. Bu sezon Arzu Sabancı for Koton, Pinko, Zara markalarını dolabımdakilerle ve sezon parçalarıyla kombinleyeceğim. Her sezon favori markam değişiyor. Miu Miu, Roksanda Ilincıc, Isabel Marrant ise her zaman radarımda olan markalar.
- Dolabınızda en çok hangi parça vardır?
- Etek yerine pantolon giymeyi tercih eden biri olduğum için, kalıbı iyi olan pantolon ve jean'ler dolabımın demirbaşı. Son yıllarda elbise giymenin rahatlığını da keşfettim. Ayakkabılarım da bunu tamamlayan parçalar.
- Sevdiğiniz renk hangisi?
- Yaz kış renkli giyinmeyi severim. Kışın gri, bordo sevdiğim renklerin başında geliyor.
- Dolabınızdaki en eski parça nedir?
- Cigarette kesim pantolonlarım.
- Dolap temizliği yapar mısınız belirli aralıklarla? Neye göre ayrılır kıyafetler ve vazgeçtiğiniz kıyafetleri ne yaparsınız?
- Dolabımı sezon başı mutlaka elden geçiririm. Aldığım oranda mutlaka elden çıkarırım. Buna uymayı alışkanlık haline getirdim.
- Cemiyet hayatında yer almak, biraz da sürekli fotoğraflanabileceğiniz anlamına geliyor. Stresli bir durum mu bu? Sokağa çıkarken uzun uzun düşünür müsünüz?
- Ben son dakika karar verenlerden değilim. Önceden ne giyeceğime karar verip kombin yapıp hazırlamak beni rahat ettiriyor. Çok sık seyahat ettiğim için de sezon başı oluşturduğum kombinlerim olur genelde. Hep aynı şeylerle seyahate giderim, yoksa valiz yapmak sorun olabiliyor.
- Kendinizi iyi hissetmediğiniz, giyinmeye enerji harcayamayacağınız günler oluyordur mutlaka. O anlarda hayat kurtaran bir kombininiz var mıdır?
- Günün her anını keyifle ve içinde rahat hissettiğiniz kıyafetler ile geçirmek çok önemli. O anı kendine özel kılmak ve motivasyon sağlamak için rahatlığı ön planda tutuyorum. Cigarette kesim pantolonlar, rahat ve kombinimi tamamlayan spor ayakkabılar tercihimdir.
TARZIMI BEĞENEN HERKES ALABİLİR
- Koton ile nasıl bir araya geldiniz?

- Moda sektöründe bir başarı hikayesi olarak tanıdığım Gülden Yılmaz'dan ilk kez geçen sezon bu teklif geldiğinde mutlu oldum. Sevdiğim ve keyif aldığım bir işi, çok başarılı bulduğum bir Türk markasıyla beraber yapıyor olmak çok önemliydi. Ama karar vermemdeki en büyük etken, koleksiyonumdaki parçaları ulaşılabilir fiyatlara tarzımı beğenen herkesin alabilecek olmasıydı.
- Hazırladığınız koleksiyonun detaylarından bizlere bahsedebilir misiniz?
- Maskülen detayların feminen siluetlerle buluştuğu tasarımların yer aldığı bir koleksiyon. Siyahın yanında çok farklı renkler de var. Sarı, kırmızı, mavinin en canlı tonlarını kullandık. İşleme detaylarına bolca yer verdik. Maskülen kesimlerin olduğu koleksiyonda bolca A harfli işleme göreceksiniz.
ERKEK KOLEKSİYONU DA YAP DİYORLAR
- Erkek giyimi hakkında da size birkaç soru sormak isterim... Var mı gelecekte bir erkek giyim koleksiyonu hazırlama fikriniz?
- Etrafımdaki erkeklerden istekler geliyor. Malum evde de erkek nüfusu fazla. Ben de erkek modasına uzak değilim.
- Meraklı mıdır eşiniz modaya?
- Eşim iş yerinde klasik takımlar, hafta sonunda ise spor giyinen biri... Giyime meraklı olan, dolap sayısı kat be kat yüksek olan benim.
- Çocuklarınızın giyimleriyle ilgilenir misiniz?
- Oğullarım eskiden bana danışırlardı. Kıyafet alışverişlerini de ben yapardım ama şimdi ayrı yaşadıkları için danışmıyorlar. Oğullarımdan özellikle Hakan giyimine düşkün.
Moda kazanı
SİYAH-BEYAZ ŞIKLIK

Suburbicon filminin galasına Givenchy marka siyah-beyaz mini bir elbiseyle gelen ünlü oyuncu Julianne Moore'un şıklığını görüp de etkilenmemek imkansız. İnce bantlı ayakkabıları- çantası ve halka küpeleriyle Moore, bu kış katılacağınız etkinlikler için en doğru stil önerisini vermiş bulunuyor.
"Bir kadının parfümü, onun el yazısından daha çok şey anlatır."
Christian Dior
HOLLYWOOD YILDIZI DA HATA YAPAR

Hollywood'un en güzel kadınlarından biri olan Jessica Biel'ın bu kombinini görüp de şoke olmamak imkansız. Karşınızda bu kadar ünlü bir oyuncu olduğu zaman insan her zaman doğru tercihler yapmasını bekliyor. Ancak jean üzerine jean giyebilmek için bile bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin en büyük ispatı Biel.
AHU ORAKÇIOĞLU'NUN TERCİHLERİ
Orka Group Yönetim Kurulu Üyesi Ahu Orakçıoğlu medyadan moda dünyasına uzanan başarılı bir kariyerin sahibi. Rock-chic dokunuşları olan, ağırlıklı olarak maskülen detaylar hissedilen tarzıyla bütünleşmiş olan Orakçıoğlu ile moda tercihlerini konuştuk:
Yıllardır maskülen bir tarzım var. Hatta şöyle ifade ediyem çalışan kadın tarzına biraz daha yakın benim tarzım.
Gömlek giymeyi çok severim. Dolabımda da en çok gömlekleri görebilirsiniz. Ceket takımlar, smokin takımlar, etek-ceket ve pantolon-ceketler tam benlik parçalar.
Jean, bot ve biker mont tam olarak beni yansıtıyor.
Çiçek ve işlemeli parçaları sevmiyorum. Üzerimde de göremezsiniz zaten bu tarz parçalar.
Günlük hayatta kullandığım çantaları Zadig&Voltaire'den alıyorum.
İllaki marka vermem gerekirse Sandro, Maje ve Zadig&Voltaire en çok alışveriş yaptığım markalar. Bazen Gucci'den de stilime uygun parçalar satın alıyorum.
Ayakkabıda rahat ettiğim markaları tercih ediyorum. Saint Laurent ve Alexander Birman'dan alıyorum ayakkabılarımı.
Koyu renkleri seviyorum ağırlıklı olarak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.