Cumartesi 03.02.2018
Son Güncelleme: Cumartesi 03.02.2018

İdol olma hayalim hiç olmadı

Yeni albümü Yara’da arabesk ve fantezi müziğin eskimeyen parçalarını yorumlayan Pamela ile bir araya geldik, kariyerinin ilk yıllarına kadar uzandık. 15 yaşından beri şarkı söyleyen rockçı, müzikte ve aşkta aldığı yaraların onu zaman zaman küstürdüğünü itiraf etti

90'ların sonunda rock müziğin patladığı dönemde gençlerin kahramanlarından biri de Pamela'ydı. Şarkılarıyla, giyim kuşamıyla ilham veriyordu. Dijital müziğin yaygınlaşmasıyla o parlak dönemler geride kaldığında da üretti. Arabesk ve fantezi müziğin klasik eserlerini yorumladı. O klasiklere tarzını ve özgün ruhunu yansıttı. Bu alandaki rüştünü ispat etti. Ve geçen günlerde daha önce İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses gibi isimlerin seslendirdiği şarkılardan Yara adlı albümünü yayımladı.

- Efsanevi isimlerin şarkılarını yorumlarken hiç kaygılandınız mı?
- Onların yorumunun üzerine çıkmak ya da onlar gibi söylemeye çalışmak gibi bir niyetim hiç olmadı. Ama insanlar en azından "Kendi tarzına uydurmuş ve söyleyebilmiş" demeliydi.

- Rock isyanın müziği olarak bilinir. Arabesk hangi duyguları barındırıyor?
- Arabesk aşka ve acıya isyandır. Bu yüzden albümün ismi Yara. Şarkıların yüzde 90'ı aşk acısını anlatıyor.

- Aşk yaraları insanı nasıl etkiliyor?
- Olgunlaştırıyor. Zaman zaman küstüre de biliyor. Hiçbir ilişki diğerine benzemiyor. Biz bile farklılaşıyoruz ilişki içerisinde. X ile birlikteyken çok kıskanç, Y ile birlikteyken çok rahat olabiliyoruz. Aşklar farklılık gösterebiliyor.

- Kartonette yazdığı gibi aşklarıyla hayata tutunanlardan mısınız?
- Aşklarıyla hayata tutunanlar tutku dolu olur. Zaman zaman küstürdüğünü söylesem de ben de aşk insanıyım. Benim için ya hep ya hiçtir. Hayatımın felsefesi de bu. Müziği de aynı aşkla yapıyorum.

- Bir ilişkide ne ararsınız?
- Aşık olmam için karşımdaki kişiyi biraz tanımam, onunla gülmem, eğlenmem lazım. Oturup sohbet edebilmeliyim, arkadaş olmalıyım. Önce zekaya aşık olurum. Ama tipim de var. Uzun boylu, esmer seviyorum.

CESARET VERDİYSEM NE MUTLU
- Rock müziğin en parlak dönemini yaşadınız. O dönemin sırrı neydi?
- 90'lar poptan rock'a geçiş dönemiydi. Kimse kimseye benzemiyordu.

- İstanbul'a gelince zorlandınız mı?
- Albüm yapma fikri her zaman vardı. Ankara'dan İstanbul'a geliş nedenlerimden biri de buydu zaten. 1998'de Atları da Vururlar müzikali için apar topar geldim. Ankara'dan tanıdığım oyuncu, müzisyen birçok arkadaşım zaten İstanbul'a gelmişti. Bu yüzden yabancılık çekmedim. Ama tabii ki farklıydı Ankara'dan. Bir şeyler çok hızlı gelişti. Hayat da çok hızlıydı. Adapte olmakta zorluk yaşadım. İnsanlardan kazık da yedim. Bir Unkapanı yapımcısı beş yılıma mal oldu.

- Albüm mü çıkaramadınız?
- O dönem "Gel sana albüm yapayım, yemeğe çıkalım" gibi teklifler yapıldı. Benim damarıma basmamak gerekiyor. "Seninle hiçbir iş yapmam, ne halin varsa gör" dedim. Sözleşmemiz vardı, beş yıl albüm yapamadım.

- O dönem gençlerin kahramanı olmak nasıl hissettiriyordu?
- İdol, ikon olacağım gibi hayallerim hiç olmadı. Her insanın kendini bulması, özgürlüğüne sahip çıkması, korkmaması, nasıl istiyorsa öyle olabilmesi gerekiyor... Bunlarla ilgili cesaret verebildiysem ne güzel.

- O parlak dönemin sona eriyor olduğunu önceden hissettiniz mi?
- Bayağı hissedildi. Tabii herkes işini yapmaya devam ediyor, albüm çıkarıyordu. Ama dijitalin yaygınlaşmasıyla albüm bitince herkesin motivasyonu azaldı. Benim de motivasyonum düştü. En son 2010'da albüm yaptım.

15 DAKİKANIN PEŞİNDE
- Zaman içinde dinleyici değişti mi?
- Sosyal medyadan sana ulaşabildiği için küfür de ediyor, hakaret de. Elbette beğenmek zorunda değil. Eskiden daha çok etkileniyordum ama şimdi bir an sinirleniyorum sonra geçiyor. Yazan gerçek bir dinleyici mi onu bile bilmiyoruz. Sanırım herkesin kendini önemli hissetmek istediği bir dönemdeyiz. Warhol'un sözü gerçek oluyor. Herkes o ünlü olacağı 15 dakikanın peşinde.

- Hayatta en çok ne biriktirdiniz?
- Çok güzel dostlar biriktirdim. Hem de çok. Bir de güzel anılar biriktirdim.
- Müzik sizden ne aldı?
- Aktarmam gereken enerjimi aldı. Hayata o enerjiyi yansıtmamı sağladı. Ama motivasyonum gittiğinde kalbimi de kırdı.
- Müzik size ne verdi?
- Mutluluk verdi, yaşam amacı verdi. Müziksiz yaşayamam.

FİLLERİ KURTARMAK İÇİN ÇALIŞABİLİRİM

- Seyahat etmeyi sever misiniz?
- Bütün dünyayı görmeden ölürsem gözüm açık giderim. Bugüne kadar seyahat ettiğim yerler arasında en çok Kenya'dan etkilendim. Hayatımda ilk kez bir yerden döndükten sonra iki hafta kendime gelemedim. Richard's Camp diye bir yerde kaldık. Gerçekten doğal yaşamın içinde olmak çok acayipti. Telefon çekmiyordu. Kafa öyle bir yerlere gidiyor ki, "Biz ne yapıyoruz, ne için yaşıyoruz?"u sorguluyorsun.

- Pişmanlığınız var mı?
- Keşke demeyi sevmiyorum. Hiçbir şey için hiçbir zaman geç değil. 50 yaşında Amerika'ya taşınabilirim ya da her şeyi bırakıp Afrika'da filleri kurtarmak için çalışabilirim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.