Yaşasın çocuğumla uçuyorum

Kızımla ilk uçak yolculuğunu iki hafta önce yaşadım. Ancak öncesinde tedirgin olmaya başlamıştım. Acaba ağlar mı, sıkılır mı, sıcak ya da soğuk gelir mi, kulağı ağrır mı, korkar mı gibi daha onlarca soru kafamda dolaşıp durdu. Sağlıklı ve mutlu bir yolculuk için plan yapmam gerektiğini düşünerek tüm önlemleri aldım.

Öncelikle kızımı uçağa binme fikrine alıştırmaya başladım. Zaten sevdiği çizgi film kahramanlarından biri "Jet" olunca bu daha da kolaylaştı. "Eylül biz de jete binelim mi, jetle uçmak ister misin, bu çok eğlenceli olacak" gibi cümleler kurarak bir heves oluşturdum. Bir süre sonra kendisi "anne jete binelim" demeye başladı.

Uçakta ön sıralardan bilet aldım. Böylelikle uçağa en son binip en önce indik. Benim bile yetişkin olarak çok sıkıldığım o koridorda bekleme durumunu atlatmış olduk. Uçaktaki diğer çocuklar en çok bu kabinde bekleme anlarında sıkıntı çıkarıp, ağlamaya başladılar. Ön sırada olmak iyi fikirdi, mutlaka deneyin.
En büyük korkum ise kızımın kulak problemi yaşama ihtimaliydi. Kalkış ve inişte kabin içindeki basınç aniden değiştiği için bu kulakta ağrıya sebep olabiliyor. Hala emzirdiğim için planım kalkış ve inişte emzirmekti. Çocuğunuz daha büyükse bu anlarda sakız çiğneyip bir şeyler yiyip içebilir.
Kızıma en rahat elbiselerini giydirdim. Gerekli durumda pratik olarak altını değiştirebileceğim alttan çıtçıtlı kısa bir tulumdu. Eğer kış aylarıysa siz yumuşak bol bir eşofman takımını tercih edebilirsiniz. Uçak içinin sıcaklığı artıp soğuyabiliyor bu nedenle yanınıza mutlaka bir battaniye veya hırka alın. Çantanıza yedek bir kıyafet de koyun.

Uçuş saatlerini çocuğunuzun uyku saatine denk getirirseniz çok rahat edersiniz. Tabii çocuğunuz her yerde uyuyabiliyorsa... Benim en büyük şansın bu oldu. Eylül'ün uçağa binerken uykusu gelmeye başladı. "Anne jete biniyoruz, yaşasın" derken esniyordu. Koltuğumuza oturur oturmaz kucağıma uzanmak istedi ve emerken uyuya kaldı. Bebek kemerini bağladım, başının altına yastık koydum. Uçuş boyunca hiç uyanmadı.
Ben tüm ihtimalleri düşünüp önlemimi almıştım. İçim rahattı. Ancak uçuşu uyku saatine denk getirmem harika olmuştu. Böylelikle kızımla birlikte ilk uçuşumuz sorunsuz ve rahat geçti. Artık bunu da tecrübe edinmiş deneyimli bir anneyim, bakalım sırada başka neler olacak?
BARSELONA'DA ANNE OLMAK
Bu hafta Barselona'daydım. Şehri gezerken gözlerim hep anne ve çocuklarına takıldı. Anne olmanın keyifli olduğu bir şehir. Caddeler de çok geniş. Bebek arabasıyla dolaşmak çok kolay. Üstelik, bebeğinizle sosyalleşmeniz için her şey var. Metro ağı çok geniş. Çoğu zaman bir araca bile binmenize gerek kalmıyor. Bebek arabasıyla dümdüz ve geniş caddelerle yol alıp plaja inebilirsiniz. Yolda gördüğünüz arkadaşınızla sohbet ederken, çocuğuma ne olur kaygısına girmiyorsunuz. Geniş alanlarda koşup oynuyor. Trafik yok, bisiklet kullanımı çok yüksek. Çocuğunuzla yurt dışı tatili planlıyorsanız, Barcelona'yı ilk sıraya alabilirsiniz.
Şehri izlerken tam karşımda bir anne iki çocuğuyla durdu ve arkadaşıyla sohbet etmeye başladı. Birkaç aylık bebeği bebek arabasında, iki üç yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kızı bebek arabasına dahil olan bir oturakta oturuyor. Daha önce böyle bir bebek arabasını hiç görmemiştim. Ancak kendileri mi yapmış yoksa satın mı almışlar çözemedim. Tek gördüğüm, iki çocuklu, gezebilen, rahat, pratik ve mutlu bir anne oldu.
Sıradan bir gün
Kitap okumasını seven çocuklar yaz tatilinde daha çok okur. Eğer çocuğunuza güzel bir tatil kitabı armağan etmek istiyorsanız, Can Yayınları'ndan çıkan Mark Jansenn'in yazdığı Sıradan bir gün kitabı uygun olabilir.
Çantamı tasarlıyorum
Çocuğunuzun tasarım yeteneği olduğunu düşünüyor ve bunun ortaya çıkarması için bir yol arıyorsanız, Akbank Sanat'ın düzenlediği çanta tasarım atölyesi size yardımcı olabilir. Bugün saat 12.30 ve 30 Haziran'da saat 13.00'da düzenlenecek olan atölyeler Beyoğlu'ndaki Akbank Sanat binasında gerçekleşecek.