Cumartesi 14.07.2018

The Cure 40 yaşında

40 yıl önce ilk konserini 300 kişiye vermişti. Geçen hafta Londra, Hyde Park’ta 65 bin kişi şarkılarını hep bir ağızdan söyledi. İşte The Cure’un 40. yaş özel konserinden izlenimler

Londra'da kaldığım otelin resepsiyonundaki genç kıza soruyorum: "Konser çıkışı gece Hyde Park'tan yürüyerek otele dönmek güvenli mi?" "Elbette" deyip ekliyor: "Kimin konserine gidiyorsunuz?" "The Cure" diye yanıt veriyorum, şaşırıyor: "Siz İstanbul'dan kalkıp geldiniz, oysa benim grupla ilgili en ufak bir fikrim yok!" Yanıt karşısında ben de şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
Neyse ki bir gün sonra konseri izlemek için yediden 70'e on binlerce kişinin Hyde Park'a akın ettiğini görünce içim rahatlıyor. Yalnız değilim!
Her şey, geçen yılın son aylarında The Cure'un 40. yaşını Hyde Park'ta vereceği konserle kutlayacağını açıklamasıyla başladı. Grubun solisti Robert Smith, o gün The Cure'la aynı sahnede çıkmasını arzu ettiği grupları ve müzisyenleri tek tek yazdığı mektuplarla konsere davet etmişti. Elbette hepsinden olumlu yanıt almıştı. Ne de olsa The Cure'un açtığı yolda ilerleyen, ondan ilham alan isimlerdi hepsi. Konserin biletleri aralık ayında satışa çıktı ve kısa sürede tükendi.
Geçen cumartesi parkta, aralarında yaklaşık yedi-sekiz dakikalık yürüme mesafesi bulunan iki sahnede gerçekleşen konserler öğle saatlerinde başladı. Ana sahne iki dev ağacın arasında kurulmuş ve yeşilliklerle kaplanmıştı. Tam da parkın dokusuna yakışır şekilde...
Konserin yazın en sıcak günlerinden birine denk gelmesi seyircileri de grupları da hayli zorladı. Parkın çeşitli yerlerine yerleştirilen dijital panolarda gün boyunca "Su için. Güneşten koruyucu krem sürün" uyarıları yapıldı.
İki sahne arasında mekik dokuyarak izlediğimiz Slowdive, This Will Destroy You, The Twilight Sad, Interpol ve Editors'ın ardından sıra beklenen ana gelmişti. Saat 20:30'da sahneye çıkan The Cure, 50 bin kişinin sabırsızlıkla beklediği konserine Plainsong ile başladı.
İKİNCİ DÖNEM BAŞLIYOR
Gündüz 30 dereceyi aşan sıcaklık saatler ilerlemesine rağmen etkisini sürdürüyordu. Robert Smith "Tüm enerjimi erimemek için kullanıyorum. Güneş batana kadar konuşamayacağım" diyerek ardı ardına 40 yılın klasiklerini söylemeye devam etti. Boys Don't Cry, Lullaby, A Forest, In Between Days, Love Song ve diğerleri... 59 yaşındaki Smith, iki saat boyunca 25'e yakın şarkı söyledi. Smith, şarkı seçimlerinde hem grubun hitlerine yer vermişti, hem de Push gibi sıkı hayranlarının gözünden kaçmayan şarkılara...
O gün Hyde Park'ta The Cure şarkılarını hep bir ağızdan söyleyen, dans eden dev bir koro vardı. Seyircilerin kişisel tarihlerinde yer alan şarkıları çoğu zaman gözyaşları içinde dinledi. Her şarkıya eşlik eden birbirinden güzel görsel şovlar da parkta büyüleyici anlar yaşamamıza neden oldu.
The Cure, ilk konserini tam 40 yıl önce 9 Temmuz 1978'de Crawley, East Sussex'teki The Rocket adlı kulüpte vermişti. O gün grubu izlemeye 300 kişi gelmişti. 7 Temmuz 2018 günü ise Hyde Park'ta 65 bin kişi vardı.
Müzik tarihinin efsanesi, müzikseverlerin kahramanı Robert Smith, "İlk 40 yıllık dönem güzeldi. Şimdi ikincisi başlıyor. Yakında görüşmek üzere" diyerek geceyi bitirdi. Konserin etkisinden çıkamayanlar ise park boyunca The Cure şarkıları söyleyerek evlerinin yolunu tuttu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.