Cumartesi 28.07.2018
Son Güncelleme: Cumartesi 28.07.2018

Bir klasiğin peşinde

Turizm şirketleri en sükseli turlarına klasik müzik festivallerini de ekliyor, kimi festivallerin biletleri bir yıl önceden tükeniyor. Avrupa’nın en ünlü klasik müzik festivallerine bir göz atalım. Bu yıl olmasa da belki seneye takviminize alırsınız

Araştırmalara göre klasik müziğe olan ilgi giderek artıyor. Üstelik dinleme yaşı da gençleşti. Artık sevgilisiyle klasik müzik konserine giden kuşaklar yetişiyor.
Kimi yüz yılı aşkın zamandır gerçekleşen klasik müzik festivallerinin dünyada milyonlarca tutkunu var. Öyle ki tüm tatil programlarını bu konserlere göre belirleyenler ve bir, hatta iki yıl öncesinden biletleri alanlar bile oluyor.
Çoğu da muhteşem opera binalarında ya da etkileyici ambiyansa sahip açık hava mekanlarda gerçekleşiyor. Size de arkanıza yaslanıp harika bir müzik ziyafeti dinlemek kalıyor.
Dünyaca ünlü isimlerin yanı sıra belki de ilk kez dinleme şansı elde edeceğiniz genç yeteneklere de bu festivallerde yer veriliyor.
Müzikler kadar ortam da hoş oluyor. Sokaklar festivale gelen şık insanlarla dolup taşıyor. Peki ama yakın zamanda nerede hangi festivaller var! Gelin bir göz atalım... Hem bazı konserler için geç değil. Hâlâ bilet bulma şansınız da var...
SESSİZLİK TİYATROSU'NA ON BİNLER AKIN EDİYOR
Andrea Bocelli günümüzün belki de en çok tanınan tenoru. Celine Dion, Sarah Brightman ve Ed Sheeran gibi birçok şarkıcıyla düet yapan sanatçı 100 milyonun üzerinde albüm satışına imza attı.
Bocelli'nin konserleri sadece klasik müzikseverlerin değil, milyonların ilgisini çekiyor. En çok da her yıl Toskana'da doğduğu köy olan Lajatico'da verdiği konserler ilgi görüyor.
Biletler aylar öncesinden bitiyor, dünyanın pek çok yerinden tur şirketleri buraya Bocelli paketleri satıyor. Türkiye'de de neredeyse her tur şirketinin Bocelli konser biletlerini de içeren Toskana paketleri bulunuyor. Fiyatları 1500 euro'dan başlıyor 3-4 bin euro'ya kadar çıkıyor.
Sanatçı kendisi için yapılan, etrafı üzüm bağlarıyla çevrili Teatro Del Silenzio'da (Sessizlik Tiyatrosu) sahne alıyor. Bu Pazar Toskana'daki son konserini verecek ardından Verona'ya geçecek.
Bu arada tiyatro yaklaşık 10 bin kişilik ve Bocelli beş gün arka arkaya konser veriyor. Kısaca on binlerce insan klasik müzik ziyafeti için Lajatico Köyü'ne geliyor.
Bu yıl kaçırdıysanız gelecek yılki programa şimdiden bilet alabilir ya da 8 Eylül'de Arena di Verona'daki konser için şansınızı deneyebilirsiniz.
FESTİVAL 42 GÜN SÜRÜYOR
Salzburg Klasik Müzik Festival 20 Temmuz'da başladı ve 30 Ağustos'a kadar devam ediyor. 42 gün boyunca 206 performans gerçekleşecek. Mozart'a, Strauss'a, Tchaikovsky'e doymak isteyenler Salzburg biletlerini çoktan aldı. Türkiye'den bu festivale her yıl mutlaka katılan, restoran rezervasyonlarını bile haftalar öncesinden yaptıran pek çok tanıdığım var. Festivalin açılışı Wolfgang Amadeus Mozart'ın The Magic Flute'ü ile gerçekleşiyor. Festivallerin olmazsa olmazlarından biri de Hugo von Hofmannsthal'in ünlü oyunu Everyman. Tam 650 kez bu festivalde sahnelendi ve artık simgelerinden biri oldu. Bu yılı kaçıranlar, şimdiden açıklanan 2019 programına göz atabilir.
İTALYA'DA PUCCİNİ FESTİVALİ
Temmuzda başlayan ve Ağustos sonuna kadar devam eden Puccini Festivali, sanatçının başlıca operalarını bestelediği Torre del Lago kentinde 1930 yılından beri gerçekleşiyor.
Madama Butterfly, Turandot, La Boheme, Tosca ve Manon Lescaut gibi eserleriyle hafızalara kazanan İtalyan maestro Puccini'nin adına gerçekleşen festival dünyaca ünlü opera sanatçılarını bir araya getiriyor. Her yıl 40 bin kişi açık hava konser alanına opera dinlemek için geliyor.
Dünyanın dört bir tarafından tur şirketleri bu festivale özel programlar hazırlayıp satıyor.
SIRADIŞI BİR OPERA BİNASI
Alman besteci Richard Wagner'in 1876'da başlattığı ve şimdilerde iki torunu tarafından gerçekleştirilen Bayreuth Festivali bu yıl 25 Temmuz-28 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşiyor. Kısacası Almanya'daki diğer operalar yaz tatiline girdiğinde Bayreuth'ta klasik müzik sesleri yükselmeye başlıyor. Buradaki sahne aynı zamanda dünyadaki en sıradışı sahnelerden biri. Opera binası Bavyera eyaletinin yaklaşık 100 bin nüfuslu Bayreuth kentinin hemen dışında yer alıyor.
Wagner, müzikal draması Nibelungen Yüzüğü'nün dört bölümünü birden ilk kez burada sahneledi. O günden bu yana bu festivalde sadece Wagner eserleri sahnelenmeye devam ediyor.
Bu yılki programda Tannhauser, Lohengrin, Parsifal gibi operalar sahneleniyor. Wagner hayranları bir yıl önceden tüm biletleri satın alıyor. Şansınızı gelecek yıl deneyebilir, nerede konaklayacağınız konusunda bir tur şirketine danışabilirsiniz.
YILDA ÜÇ KEZ DÜZENLENİYOR
Klasik müzik denilince akla gelen tüm iyi isimlerin sahne aldığı bir festival Lucerne. Yılda üç kez; Paskalya döneminde, yazın ve kasım ayında düzenleniyor. Festival bu yıl 8 Ağustos'ta başlayıp 15 Eylül'e dek devam edecek. Dağ, göl ve muhteşem yeşillikler arasında, muhteşem bir ambiyansta konuklarını ağırlıyor. Bu yılki isimler arasında piyanist Murray Perahia, Maurizio Pollini, Radu Lupu, Andras Schiff ve Berlin Filarmoni Orkestrası var. Festivalden bağımsız olarak aynı dönemde Lucerne'de sanatçı konuşmaları ve belgeseller de yer alıyor.
BEETHOVEN'IN DOĞDUĞU KENTE AKIN
Beethoven'ın doğduğu Bonn şehrinde her yıl sanatçı adına müzik festivali düzenleniyor. Yine Türkiye'den ve dünyadan birçok tur şirketinin bu festivale özel tur programları bulunuyor. 29 Ağustos'ta başlayan ve 28 Eylül'e kadar devam eden festival kapsamında dünyaca ünlü isimler sahne alıyor. Hem Bonn'a kadar gitmişken UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Köln Katedrali'ni, Beethoven'ın 9. Senfonisi'ne ait el yazmalarının olduğu Beethoven Müzesi'ni de gezebilirsiniz.
FARKLI MÜZİK TÜRLERİ DE VAR
Milano ve Torino'da 5-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen MITO, diğerlerine oranla bir nebze daha ekonomik bir müzik festivali. Hem sadece klasik müzik değil, daha etnik ve popüler ezgileri de içeriyor. Her gün üç-dört farklı konsere ev sahipliği yapıyor. İtalya'da klasik müziği opera binası dışına çıkaran ilk festival olma özelliğini de taşıyor. Festival boyunca herkes son derece bakımlı ve şık oluyor. Bu dönemde her iki şehirde de otel fiyatları artıyor ve yer bulmak zor oluyor. Ama meraklıları her yıl MITO Festivali için İtalya'ya gelmeye devam ediyor.

***

DANS ETMEK İSTEYENLER EVA KLEIN'A
Bodrum'un her daim dolu, en çok dans edilen mekanlarından biri Eva Klein. Bu yıl dekorasyonunu baştan aşağı yenilemiş, peysaj tasarımcısı Murat Pilevneli dokunuşlarıyla hem yeşillenmiş hem de neon renklere bürünmüş. Bir tarafta dans edenler, diğer tarafta selfie köşelerinde fotoğraf çektirenler göze çarpıyor.
Yerli ve yabancı birçok ismi dinleyebileceğimiz Eva Klein'da bu yaz Ibiza'da unutulmaz partilere imza atan ve Burningman ile Coachella gibi festivallerde büyük beğeni toplayan İngiliz DJ Damian Lazarus da çıkıyor.
Etnik house setleriyle fark yaratan Danimarkalı Be Svendsen ve setin başındaki çılgınlıklarıyla ünlenen, teckhouse parçalarıyla tanınan Goldcap gibi ünlü isimler de müzikseverlerle buluşuyor.
Mekan saat 23.00 gibi kapılarını açıyor ve 05.00'te kapanıyor. Genelde gelenler eğlencenin devam etmesini istese de sona eriyor. Bir tarafta manzara, diğer tarafta dans müzikleriyle havaya giriyor insan, gitmek istemiyor.
Hafta içi giriş ücreti alınmıyor. Hafta sonu ise 50 TL. Peki ne mi giymeli? Kesinlikle rahat kıyafetler... Yüksek ökçe ayakkabılar, payet elbiseler buraya göre değil. Erkekler genelde şort, tişört ve spor ayakkabısıyla geliyor. Rahat olmak ve dans etmek buradaki en önemli kural. Bodrum'da kaliteli yabancı müzik için en doğru adres diyebilirim...

***

DALYAN'IN İLK PLAJI
Yıllarca balık yemek, Körfez'in enfes salatasına ekmek banmak için gittik Dalyan'a... Çeşme'nin balıkçı köyü şimdilerde beach partileri, sükseli otomobilleri ve sosyetik müdavimleriyle yeniden gündemde.
Köyün en popüler mekanlarından Momo'nun plajı iki hafta önce kapılarını açtı. "Kim kalkar gider Alaçatı'dan Dalyan'a?" diyorsanız yanılıyorsunuz.
Televizyondan, dergilerden, magazin köşelerinden tanıdık ünlü, ünsüz pek çok sima burada. Burak Beşer ve Turgay Yıldız'ın işbirliği enfes bir proje doğurmuş.
Giriş hafta içi 50, hafta sonu 75 TL. Ama içeri girmek için giriş parası ödemek yetmiyor, tanıdık olmak gerekiyor.
Bu arada plajın restoran bölümü hem çok şık hem de lezzetli. Malum menüyü Carlo Bernardini hazırladı. Haftaya taş fırın da eklenecekmiş.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.