İstanbul’da düğünde Avrupa’da festivalde

Gülbaba Müzik'in kurucu ortaklarından Ahmetcan Taşdemir, sanatçısı Cüneyt Sepetçi'yle ilgili kısa sohbetimize "Tanısanız, kendi halinde bir klarnetçi" diyerek başlıyor. Bu sohbeti Hollanda'nın Utrecht şehrinde gerçekleşen Le Guess Who? müzik festivalinin hemen ardından yapıyoruz. Cüneyt Sepetçi'nin Roman ezgileri eşliğinde yüzlerce kişiyi kendine hayran bırakan performansı sonrasında... Sepetçi, daha önce Selim Sesler ve Selda Bağcan gibi isimlerin açtığı yolda yürüyor. Bu coğrafyanın müziğini farklı kültürlerle buluşturuyor. Le Guess Who?'dan önce 2016'da Danimarka'daki Roskilde Festivali'nde sahnedeydi. Gelecek ay da Çin'de turneye çıkacak. Sepetçi'nin dedesi de klarnetçi, ailesi mübadele döneminde Selanik'ten İstanbul'a taşınmış. Farklı semtlerde yaşamışlar. Sepetçi, en son babasını kaybettikten sonra Dolapdere'ye taşınmış. Şimdilerde de Roman nüfusunun yoğun olduğu semtte yaşıyor. Dedesi gibi babası ve amcaları da klarnet çalıyor. Aile mesleği anlayacağınız... Yıllarca düğünlerde, sünnet törenlerinde ve özel etkinliklerde sahneye çıkmış. Hâlâ da çıkıyor.
YURT DIŞINA AÇILMA
Onu tanıyanlar, "Çalışmadığı günlerde Cüneyt'e Dolapdere'de kahvede oturmuş çay içerken rastlayabilirsiniz" diyor. Zaten 'akşam iş var' teklifleri de ona bu kahvedeyken geliyor. En yüksek ücreti veren Sepetçi'yi sahnesinde ağırlama şansı buluyor. Sepetçi'nin yurt dışı macerası ise 2012'de Amerikalı folk müzik ikilisi A Hawk and A Hacksaw'la yollarının kesişmesiyle başlıyor. Dolapdere Orkestrası ile kaydettiği albümü Bahriye Çiftetellisi'ni böyle yayınlıyor. Albümde çalacağı parçaları Sepetçi kendi seçiyor. Arnavut Gaydası, İspanyol Kasabı, Kırmızı Gülün Alı Var gibi kulağımızın aşina olduğu parçalar bunlar. Albümün ilgi görmesinin ardından da konser teklifleri gelmeye başlıyor. Yurtiçinde düğünlerde nasılsa yurt dışı performanslarında da aynı Sepetçi. Çoğu zaman parlak kumaştan takım elbisesi ve her daim özenle taranmış saçlarıyla sahneye çıkıyor, sanatını konuşturuyor. Diller, kültürler farklı olsa da seyirciyi coşturuyor, dans ettiriyor. Taşdemir de Sepetçi'nin gördüğü ilginin nedenini üç sözcükle özetliyor: Otantik, yerel ve doğal! Son yıllarda özellikle bulunduğumuz coğrafyada yaşanan insani dramlar ve mülteci sorunu dünyanın gözünü buraya dikti. Bu ilgi önemli. Sepetçi gibi sanatçılar, müziğin birleştirici gücünü kullanarak onlarla hakikatli bir iletişime geçmek iyi bir fırsat olabilir.
EN FAKİRLERİ BABY SPİCE'MIŞ
Bir dönem fırtınalar estiren pop gruplarının yeniden bir araya gelme kararı vermelerinde paranın önemli rol oynadığı bilinen bir gerçek. Spice Girls'in 2019'da grup üyelerinden Victoria Beckham olmadan turneye çıkma kararı almalarının arkasında da 'duygusal nedenler' olmadığını tahmin etmek zor değil. Peki gerçekten paraya ihtiyaçları var mı? Grubun toplam serveti 469.1 milyon dolar. Peki teker teker durum nedir? Gelin birlikte bakalım.
VICTORIA BECKHAM: 315 MİLYON DOLAR
Yaptığı iş anlaşmaları ve moda markasıyla Beckham, içlerinde en zengin olanları.
MEL B: 49.7 MİLYON DOLAR
O da televizyon programlarıyla kariyerine devam ediyor. Ayrıca şu sıralar otobiyografisini yazmakla meşgul.
GERI HALLIWELL: 41.3 MİLYON DOLAR
Kısa bir süreliğine şarkıcılığa solo olarak devam etse de Halliwell asıl kazancını televizyon programlarında yaptığı jüri üyeliği ve yazdığı çocuk kitaplarıyla elde etti.
MEL C: 35.4 MİLYON DOLAR
Grup dağıldıktan sonra solo kariyerinde de başarılı olan tek isim. Rol aldığı şovlar da ses getirdi.
EMMA BUNTON: 27.5 MİLYON DOLAR
Spot ışıklarından uzak kalamayan grup üyelerinden biri de Baby Spice takma adlı Bunton. TV şovlarıyla kariyerine devam etti.
EMRE AYDIN'IN FAVORİ 5'İ
Geçen ay Çocuğum Belki ve Sensiz adlı iki yeni şarkı yayınlayan Emre Aydın, Türkçe sözlü rock ve alternatif müziği yakından takip ediyor. Şu sıralar en çok dinlediği ilk beş şarkı şöyle sıralanıyor.
Yüzyüzeyken Konuşuruz-Boş Gemiler
Sena Şener-Sendin Düşmanım
Pinhani ft. Melis Danişmend-Peki Madem
Asude Cemre-Unutulurmuş
Simge Pınar-Sangria