Müze mağazalarına kadın eli değdi

Kadının, tasarımın ve Anadolu topraklarının ilhamının bir araya gelmesiyle ortaya birbirinden güzel eserler çıkmasından daha doğal bir şey olmasa gerek. Türkiye genelinde 147 müze mağazasıyla hizmet veren Anadolu Kültürel Girişimcilik (AKG) de bu fikirden yola çıkarak Anadolu'nun Kadın Gücü ismiyle iddialı bir tasarım yarışmasına imza attı.
Beş kategoride (takı, tekstil, illüstrasyon, ev&dekorasyon ve kahve seti) düzenlenen yarışmanın sonuçları pazartesi günü açıklandı.
Başvuruları 24 Ekim 2018'de başlayan ve 31 Ocak 2019'a kadar devam eden yarışmaya Türkiye'nin dört bir yanından 946 tasarımcı ve üretici kadın katıldı. Finale kalan 25 tasarım da aralarında sanat tarihçilerinin ve tasarımcıların da bulunduğu 10 kişilik jüri tarafından değerlendirildi.
Ve her bir kategoride düzenlenen yarışmanın birincileri 10'ar bin liralık ürün alımı ile ödüllendirildi. Ayrıca ön değerlendirmeye kalan 25 kişi AKG'nin tedarikçi grubuna dahil edildi.
ÖZGÜNLÜK VE KALİTE STARDARTI
Bu iddialı yarışmanın jüri üyelerinden biri de moda tasarımcısı Arzu Kaprol'dü. Biz de ünlü tasarımcı ile bir araya geldik hem yarışma, hem de tasarım dünyasında kadınlar hakkında konuştuk.
"Bize yollanan şifrelerle özel bir sisteme girdik. Tasarımı yapanların isimlerini, kim olduklarını bilmeden salt tasarımları objektif bir şekilde değerlendirdik. Değerlendirmeyi yapabileceğimiz süre bile belirliydi" diyerek seçimin büyük bir profesyonellikle yapıldığının altını çizen Kaprol sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geleneksel ve kadın gücü dendiğinde çoğu zaman daha primitif, tek kişiye bağımlı ve büyüme potansiyeli olmayan projeler görüyoruz. Bu çok üzücü. Geleneksel çok kıymetli. Ama gelenekseli büyüme potansiyeli olan bir alanda da tanımlamak lazım. Büyümekten kastım milyon adetler satmak değil. Ancak bir fayda yaratmak, sürdürülebilir olmak ve büyümeye elverişli olmak da çok önemli. Oylamayı yaparken de benim bakış açım bu oldu. Dünyanın her yerinden ilgi görebilir bir özgünlük, bir kalite standartı ve potansiyeli olmasına dikkat ettim. Bizim karşımıza çıkan 25 projenin içinde bunlar vardı. Biz aralarında en sürdürülebilir ve büyüme potansiyeli olanları beş kategorinin birincileri olarak seçtik."
GELENEKSELİ YORUMLAMAK
İki mücevher tasarımının çok aklında kaldığını söyleyen Arzu Kaprol sözlerini şöyle bitirdi:
"Bu tarz bir projede yer alan tasarımların uluslararası standartlarda olması gerekiyor. Bizim zengin kültürümüzden ilham alan bir tasarımın, günümüz standartlarına ve ihtiyaçlarına göre filtrelenmiş olması gerekiyor. Bu coğrafyayı güncele ve geleceğe taşıma potansiyeli bu tarz yarışmalarda kıymetli bir ölçüttür. Sade geçmişte kalanı bugüne getirmenin bir anlamı yoktur. Bugüne getirmek gereklidir. Çoğu zaman kadın emeğinin desteklenmesi dendiği zaman bez bebekler, kanaviçeler görüyoruz. Oysa uluslararası tasarım kalitesi ve değeri taşıyan işlere doğru yönelmemiz gereken bir dönemdeyiz. Sadece gelenekselle devam etmemek bunu yorumlamak lazım."
Ziyaretçilerde hedefleniyor yüzde 25 artış
Bu iddialı tasarım ürünlerle AKG, Türkiye'de müzeleri ziyaret edip müze mağazalarından alışveriş yapanların sayısını artırmayı hedefliyor. Türkiye'de her yıl 20 milyon kişi müzeleri ziyaret etse de gelenlerin ancak yüzde 15'i müze mağazalarından alışveriş yapıyor. Bu oran yurt dışında yüzde 25'leri buluyor.
Sosyal sorumluluk bilinci
AKG İcra Kurulu Başkanı İ. Halil Korkmaz "Kadınların hayatın içinde daha çok var olmalarını arzu ediyoruz. Bu proje de bir sosyal sorumluluk bilinciyle ortaya çıktı. Amacımız girişimci kadınlara bir fırsat sunmak. Her yıl bu yarışmaları farklı temalarla tekrarlayarak devam ettireceğiz. Bu şekilde daha çok kadın girişimcinin ürünlerini dünyaya satmasına destek olacağız" dedi.
Hepsi iyi eğitimli, hepsi başarılı, marka sahibi
Tekstil kategorisi birincisi Burcu Çipiloğlu:
ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunuyum. Milano'da Scuola Politecnica di Design'da yine aynı dalda yüksek lisans yaptım. Projedeki ilham kaynağım, bir Ankaralı olarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi'dir. 2007 yılında eşimle birlikte kurduğumuz Atölye 11 isimli bir firmamız var. Firmamız iç dekorasyon ve ürün tasarımı faaliyetleri sürdürüyor. Ayrıca 2011 yılında İstanbul Karaköy'de yine Atölye 11 adıyla bir tasarım mağazası açtık. Mağazamızda hem takı, fular gibi kişisel ürünler hem de en büyüğü koltuklar olan dekorasyon ürünleri var. Ödül kazandığım yastıkları da bu mağazayı açarken tasarladım.
Takı kategorisi birincisi Işın Çaçur:
TED Ankara Koleji mezunuyum. Üniversite eğitimimi İTÜ'de aldım. Daha sonra aynı okulda master yaptım. Özel kuyumculuk eğitimi aldım ve Ray Silver isimli bir marka kurdum. Tamamen el işi ürünler yapıyorum. Daha önce de İstanbul Modern, Pera Müzesi, İKSV, Hisart ile çalışmalar yaptım.
İllüstrasyon kategorisi birincisi Nazlı Gürgan:
İzmir Amerikan Lisesi mezunuyum. Bilkent Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım. Yaşar Üniversitesi'nin akademisyen kadrosu içindeyim. Henüz lisedeyken sanatla ve tasarımla ilgili çalışmak istediğime karar vermştim.
Dekorasyon kategorisi birincisi Burcu Yürek Uğur:
Uludağ Üniversitesi'nin ardından Galatasaray Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım. Seramik eğitimini Nuray Ada'nın atölyesinde aldım. 15 yıllık kurumsal iş hayatından sonra Koan isimli bir marka kurdum. Dekorasyon projeleri ve sofra için seramik parçalar üretiyorum.
Kahve seti kategorisi birincisi Tansel Baybara:
Marmara Güzel Sanatlar Grafik Anasanat Dalı mezunuyum. Mardinliyim. Doğduğum yerin kültüründen ve değerlerinden ailem sayesinde hiç uzaklaşmadım.Tasarım Hikayecisi olarak bir markam var. Galata satış ofisimin dışında Maslak 42'de Modül İstanbul'da, Eataly İstanbul'da ürünlerim satılıyor.