Prof. Dr. Şansın Tüzün: Müzikle ilgilenmek tedavi gibi

ChanCe ismiyle şarkılarını söyleyen Prof. Dr. Şansın Tüzün insan sevgisini mesleği ile sanat sevgisini hobisiyle gerçekleştiriyor. Önceleri hikaye yazan ve Ömer Seyfettin ödülü alan bir kitabı da bulunan Tüzün 2007 den itibaren şarkı söylüyor. Sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Hastalar yararına konserler düzenliyor. Rehabilitasyon merkezleri açıyor. Amerika'da Voice of Turkey kampanyasıyla sekiz şehirde 10 Türk müzisyenle Türkiye'nin tanıtımını yapan Tüzün, 2015 yılında Goran Bregoviç ile sahne aldı.
Bu yıl Amerika'da düzenlenen Türk yürüyüşünde Türkiye'yi hem bir hekim hem de sanatçı olarak temsil eden Şansın Tüzün, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin iyiliksever doktoru olarak tanınıyor.

Müzik kariyeri sessiz sedasız ilerleyen Prof. Dr. Şansın Tüzün, genç yaşta profesör olmak gibi bir başarının ve birçok ödülün de sahibi.
Prof. Dr. Şansın Tüzün'le tıp kariyeriyle birlikte yürüttüğü müzik hayatını konuştuk

- Müzik sizin için ne ifade ediyor?

- Çocukluktan itibaren yazar olma hayalleri kurardım. Hikayeler yazardım. Ama bir yandan da sesim de güzeldi. Üretim boyutuyla bakarsak aklım hep edebiyattaydı. Gazetelerde dergilerle yazılarım da çıktı. Ama müzik de hep hayatımın içindeydi. Tsunami sonrası Sri Lanka'ya gittim hekim olarak. Orada içimden bir şarkı geldi. Bu şarkıyı yaptıktan sonra başkaları da gelmeye başladı. Besteler yapmaya, sözler yazmaya başladım. Bunları toparladıktan sonra bir süre sonra seslendirmeye başladım. İyi aranjörlerle çalışıp albüm yaptım ve konserler vermeye başladım.
Müzikte varolma nedenim yazdığım şarkıları paylaşmak. Bu mutluluk beni motive ediyor.

- Yaptığınız müzik nasıl bir kitleye hitap ediyor?

- Piyasa müziği yapmıyorum. Kendi müziğimi, kendi yolumu bulmak istiyorum, derdim bir hit şarkı yapmak değil. Bunu takip eden bir kitle de var. Popüler olma ya da kendime pop kulvarında bir yer açmak değil. Tam tersine alternatif müzik yapmak derdindeyim. Hem Doğu hem Batı altyapılı füzyon müzik benim yaptığım. Yavaş ve emin adımlarla ilerliyorum. Tam olarak istediğim müziği yaptığımı söyleyemem, zaten derdim bu arayış, güzel olan bu. Dünya çapında hedeflerim var. Müzikte inanılmaz bir tüketim var. Şarkı çıkıyor piyasaya, bir sonraki ay kimse hatırlamıyor şarkıyı. Özellikle bu dönemde. 90'larda altın çağ yaşandı, o yüzden hâlâ 90'ların şarkıları tekrar tekrar cover'lanıyor.

- Hekimlik çok yoğun bir mesai gerektiriyor, iki işi birlikte götürmek zor olmuyor mu?

- Hep birgün birini bırakıp diğerini tercih edecek misin diye soruyorlar bana. Benim özelliğim ikisini de bir arada götürmek. Özellikle yurtdışında hekimlik ve müzisyenliği bir arada götürmem büyük ilgi çekiyor. Birini tercih etmek zorunda kalırsam da mutsuz olurum, eksik kalırım. Birbirlerini de destekleyen bir döngüleri var mesleklerimin. Öğrencilerim var, hastalarımı görüyorum, akşam da konserime çıkıyorum. Sanat insanı besleyen bir şey. Benim alanım fizik tedavi ve rehabilitasyon, ağrı konusu alanıma giriyor. Müzikle ağrı tedavisi kullanılıyor. Hastaneden çıktığımda, akşamları müzikle ilgilenmek tedavi gibi bana.

- Hastalarınız için de konserler düzenliyorsunuz sanırım...

- Bazı yardım kuruluşları hastalar için organizasyonlar yaptığında elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Hastalarım müzik yaptığımı bilir zaten. Çok hoşlarına da gidiyor galiba. Öğrencilerim ders bitiminde müziğe dair sorular da sorar.