Çocukları tatilde bekleyen tehlikeler

Çocuklarımızla yaz tatilinde olduğumuz şu günlerde her şey tozpembe geçmeyebilir. Çocuğumuz girdiği havuzdan mikrop kapması ya da düşüp yaralanmasıyla tatilimiz birden endişe ve paniğe dönüşebilir. Tatile giderken yanımıza alacağımız birkaç şey ve önlemler ise hayatımızı kurtarabilir. Biz de bugün tatil ister deniz, ister havuz isterse ormanlık alandaki tatillerimizde çocuğumuzun başına gelebilecek durumlar için Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilşad Koca'dan tavsiyeler aldık.

KENEYE DİKKAT EDİN
Doğada çocuklarla birlikte yaptığınız aktiviteler sırasında uyulması gereken genel kuralları çocuklarınıza öğretmelisiniz. Özellikle çevrelerinde gördükleri bitki, mantar, kök ve yemişleri yememeleri gerektiğini öğretmelisiniz. Kene ile bulaşan hastalıklar ülkemizde özellikle yaz aylarında sık rastladığımız bir problemdir. Kenenin cilde yapışmasından genellikle iki-üç gün içerisinde ateş, kanama, grip benzeri bulgular, döküntü, eklemlerde ağrı ile başlayan ve organ yetmezliğine kadar gidebilen hayatı tehdit edici hastalık tablosu görülebilir. Ormanlık alanda oynarken ya da yürüyüş sırasında zehirli sarmaşık ve bitkilerle temas döküntü, kızarıklık, şişlik gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Kamp yaparken böcek, sinek ısırıkları, yılan, akrep sokmaları da diğer tehlikelerdendir.

UZUN ÇORAPLAR GİYDİRİN
Açık renkli, uzun kollu kıyafetler, şort yerine pantolon, ayakkabı ve uzun çorap giydirin.
Doğada yaptığınız her aktivite sonrası çocuğunuzun vücudunu olası böcek ısırığı ve kene varlığı açısından kontrol edin.
Kene yapıştıysa herhangi bir müdahalede bulunmadan bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Takiplerde çocuğunuzda ateş, döküntü, halsizlik oluşursa derhal doktora başvurun.
Sinek kovucu olarak bitkisel veya yaşa uygun ürünleri kullanın.
Yabani bitki temasında, kızarıklık ve kaşıntı oluşan bölgeyi su ve sabunla yıkayın, yatıştırıcı nemlendirici veya losyonları kullanın.
Yabani hayvanları sevmeye ve beslemeye çalışmayın. Olası ısırık durumlarında o bölgeyi temiz su ve sabunla yıkayıp en yakın sağlık merkezine başvurun.
Dış ortamda hayvanların yaklaşmasını sağlayacak yiyecek ve içecekleri ağzı kapalı ve mümkünse çadır içinde muhafaza edin, çadırın içerde olmadığınız zamanlarda sinek ve böceklerin girmesini engelleyecek şekilde kapalı olmasına özen gösterin.

ENFEKSİYON RİSKİ VAR
Boğulma, özellikle 4 yaş altındaki çocuklar ve gençlerde yaz aylarındaki yaralanma ve ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir. Bir yaş altındaki bebeklerde küvet, kova, tuvalet gibi yerlerde, 1-4 yaş aralığındakilerde yüzme havuzu, kaplıca gibi alanlarda, daha büyük çocuklar ve gençlerde ise daha çok göl, nehir, deniz gibi doğal su kütlelerinde boğulma meydana gelir. Diğer bir tehlike enfeksiyon riskidir, özellikle kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonları ve ishal gibi durumlar görülebilir. Klorlu havuz suyu nedeniyle alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Doğal su kütlelerinde, deniz veya derelerde yüzerken çakıl ve taşlık alanlar, deniz kestanesi ve deniz anası gibi suda bulunan canlılar nedeniyle yaralanmalar olabilir. Havuz kenarları genelde beton zeminlerden yapılmıştır, ıslak ve kaygan olan bu bölgelerde koşma ve düşmelere bağlı kırıklar, ezilmeler de istemediğimiz durumlardandır.

YÜZDÜKTEN SONRA DUŞ ALDIRIN
Çocuklar her tür su içindeyken izlenmelidir. Suyun bir küvette, yüzme havuzunda, süs balık havuzunda, deniz veya gölde olmasının bir önemi yoktur.
Çocuklara yalnız yüzmemeyi öğretin. Havuz etrafında koşma ve birbirlerini itmelerini önleyin.
Islak zeminler tehlikeli olduğu için havuz dışında terlik kullanmalarını sağlayın.
Deniz, göl gibi yerlerde yüzerken deniz ayakkabısı giymeleri yaralanmaları engeller.
Havuzda ve denizde çocukların çok fazla miktarda suyu bilerek yutmamaları gerektiğini öğretin.
Enfeksiyon varken çocukları havuza sokmayın.
Ev ve site havuzlarının etrafında çit ya da küçük çocukların düşmelerini önlemek için engellerin olması gerekliliğine özen gösterin, kullanılmadığında kapısı kilitli ya da ağ ile kapalı olmasını sağlayın.
2012'den beri Hepatit A aşısı bakanlıkça zorunlu uygulanmakta, eğer bu tarihten önce doğumlu çocuğunuz varsa mutlaka Hepatit A aşısı yaptırın.
Klor, havuz ve deniz suyundaki mikroorganizmaların etkisini azaltmak ve enfeksiyon, ciltte alerjik problemlerin oluşmasını önlemek için yüzme sonrasında çocuklarınızı yıkayın.
Özellikle havuza girmeden duş almak, havuzda oluşabilecek bakteri sayısını ciddi derecede azaltmaktadır.
Su parkı ve kaydıraklarında yaş sınırlarına ve kurallara uymayı, tehlikeli hareketlerden kaçınmayı çocuklara öğretin.
Uygun olmayan hava koşullarında yüzülmemesi gerektiğini çocuklarınıza öğretin.

SICAK HAVADA BAKTERİLER ÇOĞALIR
Güneş ışınlarının yoğunluğu yılın zamanına ve bulunduğunuz yerin enlemi ve boylamına göre değişir. Aşırı sıcak hava ve artan aktivite; sıvı kaybına, ısı bitkinliği, sıcak çarpması, kas krampları ve güneş yanıklarına neden olabilir. Sıcak çarpması bu durumlar içerisindeki en tehlikeli süreçtir. Çocukta şiddetli baş ağrısı, halsizlik, hızlı nefes alıp verme, baş dönmesi, sıcak, kızarık, kuru cilt, bilinç kaybı, baygınlık ve hayatı tehdit edecek kadar yüksek ateş görülebilir. Sıcak hava nedeniyle bakterilerin çabuk çoğalması özellikle bağırsak enfeksiyonlarının oluşmasına yol açabilir.

GÜNEŞ KREMİ KULLANIN
Çocuklara güneşten koruyucu, ince, ışığı yansıtan, açık renkli kıyafetler giydirin güneş gözlüğü ve şapka takın.
Dışarıya çıkarken çocuklarınıza yarım saat öncesinde UVA ve UVB korumalı güneş koruyucu krem veya losyonu uygulayın, deniz ya da havuzdan çıktıktan sonra yenileyin.
Aşırı sıcakta yapılan egzersizler sonrasında ağrılı ısı krampları gözlenebilir, çocukların yeterince sıvı tükettiğinden emin olun.
Park halindeki arabanıza çocuğunuzu bindirmeden önce mutlaka arabanızı soğutun, mümkünse gölgede park edin, eğer bebek arabası ya da koltuğunu arabada bırakmanız gerekiyorsa ısınmasını önlemek için üzerini örtün.
Sıcak çarpması durumunda hemen acil yardım çağırın, beklerken çocuğu gölge ve serin yere çekin, kıyafetlerini çıkarın, vücudunu su ile soğutun.
Güneş yanıkları yaygınsa, kabarcıklar gelişmişse mutlaka hekiminize danışın.