Yazın keyfi adalarda çıkıyor
Yunan adaları ülkemize hem coğrafi hem de kültürel olarak yakın olmasıyla ve benzersiz güzellikleriyle ilgi çekmeye devam ediyor. Kimi adada tarih kiminde maneviyat kiminde ise eğlence öne çıkıyor. Biz de bu adalardan Patmos, Santorini ve Girit’i mercek altına aldık
SANTORINI
Bir de beni tek çeksene burada
Geldik komşunun en şöhretli adalarından birine... Brad Pitt ile Angelina Jolie'nin evi mi her yaz buraya akın eden jet sosyete mi daracık sokakların arasında izdiham oluşturma potansiyeli hayli yüksek turistler mi... Ne ararsanız var Santorini'de... Mavi çatılı ve beyaz cepheli evlere bakıp deniz seviyesinden yaklaşık 300 metre yukarıya konumlanmış olan bu ada hayranlık uyandırıyor. Santorini epey güzel hatta çok güzel bir yer. Her taraftan ayrı bir manzara çıkıyor. "Beni bir de tek çek" cümlesini her lisanda duyabileceğiniz ada burası. Ancak fiyatlar da epey pahalı. Eh ne dedik jet-set'in mekanı olmuş buralar. Öyle ki mücevherat mağazalarında geçilmiyor, bir bardak capuccino 7-8 euro'lara satılıyor. Gel gelelim Oia ve Fira köylerinin manzaralarına ise paha biçilemiyor. Özellikle Fira'da günbatımını izlemek herhalde ahir ömrümüzde şahit olabileceğimiz en büyülü anlar listesinde ilk üçe şimdiden adını yazdırıyor.
PATMOS
Hem manevi zenginlik hem de dinginlik
Patmos çok büyük bir ada değil, ama manevi yönü hayli kuvvetli. Hatta Hıristiyanlığın yedi hac merkezinden biri. 12 adaların en kuzeyinde yer alan adada Hz. İsa'nın Hz. Yahya'ya göründüğü söylenen ve İncil'in kıyamet kısımlarının yazıldığı anlatılagelen Kıyamet Mağarası'nı ve Hz. Yahya Manastırı'nı ziyaret etmek Patmos gezisinin ilk adımlarından. Manastır ile Patmos'un simgesi yel değirmenleri arasında 15 dakikalık bir yürüyüş mesafesi var ki bu rota Patmos'u keşfetmek için hayli yardımcı oluyor. Manastır, mağara ve yel değirmenlerinin ardından Patmos'un limana yakın olan çarşısında da ufak bir tur atma şansı var. Diğer Yunan adalarıyla kıyaslandığında Patmos'ta fiyatlar daha makul. Kafeler nezih, evler çiçeklerle süslü ve bembeyaz keza sokaklar da... Kısacası Patmos olası bir Yunan adaları turunda asla atlanmaması gereken ideal destinasyonlardan biri.
GİRİT
Dünyanın zeytinyağı deposu!
Dünyanın zeytinyağı deposu burası! Doğru bildiniz, Girit'ten bahsediyoruz. Diğer Yunan adalarına kıyasla Girit'te o 'ada' ambiyansına doğrusu pek rastlanılmıyor. Yanlış anlaşılmasın, buranın kötü bir yer olduğunu söylemiyorum. Sadece diğerlerine kıyasla daha büyük bir ada olduğu için şehirleşme daha üst düzey gerçekleşmiş gibi. Yine de Girit'te kimsenin acelesi yok, sokaklar öyle kalabalık değil, herkes kendi dünyasında... Bu pirüpak adada yolunuzun düşmesi muhtemel yerlerden birisi bir antik kent: Knossos Sarayı. Vaktiyle Minos Uygarlığı'na başkentlik yapmış bu antik kentteki sarayın tarihi M.Ö 2000'li yıllara değin uzanıyor. Çok sayıda avlu ve odadan oluşan sarayı gezerken içten içe bir labirentin için dolanıyormuşuz hissi de geliyor. Girit'ten ayrılırken sevdikleriniz için de hediyelik bir şeyler almak istiyorsanız öne çıkan iki alternatif var; birincisi pek tabii ki zeytinyağı ikincisi ise Girit dağlarından toplanan ve adanın antik çayı olarak anılan Diktamon çayı...
EN SON HABERLER
- 1 Eş seçimindeki izlere dikkat
- 2 Su orucu, bilimsel değil
- 3 Tüm dünyada anneler yorgun
- 4 Spor insan ruhunu terbiye eder
- 5 Urla’da yelkenler fora
- 6 20 koleksiyonluk iddialı iş birliği
- 7 Saçları süsleme vakti
- 8 Bonsai sanatı hobisiydi mesleği oldu
- 9 52. İstanbul Müzik Festivali başlıyor
- 10 Yavuz Bingöl halk ozanı olan annesi 'Şahsenem Bacı'yı anlattı: Yanlış giden kariyerime şekil verdi...