Anneye laf yok

Geçen haftalarda oyuncu Aslı Tandoğan ile bir röportaj yapmak için bir araya geldik. Kızı Arya şu an bir yaşında, prematüre doğan bir bebekti. Tandoğan o dönem çektiği zorlukları ve etrafındakilerden aldığı yardımlardan bahsetti. Sohbetimiz koyulaştıkça yeni doğum yapmış annelerin yaşadığı zorluklardan bahsettik. Bu dönem anneler için oldukça zor geçen bir dönem ve gelen her türlü yardıma kapıları açık. Çünkü uykusuz geceler, değişen bir hayat, hormonlar derken pek çok etken üzerinizde korku, kaygı ve yetersizlik duyguları yaratabiliyor. Oysa tek bir amacınız vardır, bebeğinizin rahat, sağlıklı ve huzurlu büyümesi. İşte tüm bu etkenler yetmezmiş gibi bir de çevreden gelen olumsuz cümleler bir anne için hayatı daha da çekilmez hale getirebilir. Tandoğan, sosyal medya hesabından prematüre doğan kızını büyütürken yaşadığı zorlukları, anneye laf yok hashtagi ile anlatarak içini döktüğünü söyledi. Sonrasında aynı hastage gelen yorumları okuduğunda ise hayretler içinde kaldığını ifade etti. Merak ettim ve hemen araştırmaya başladım. Anne Meclisi Derneği tarafından "Annelere Yönelik Toplumsal Baskı" konulu bir araştırma yapılmış. Anneye laf yok hashtagi de bu araştırmada kullanılmış. Şimdi size annelerin maruz kaldığı cümlelerden bazılarını aşağıya yazıyorum. Ben de hayretler içinde okudum.

Benim çocuklarım kilolu, seninki çok cılız.
Adam akıllı yemek yemiyorsun o yüzden. Sağlıklı beslenmiyorsun. Sık emzirmedin, içinden gelerek emzirmedin.
Bu çocuğun anne sütüne ihtiyacı var. Emzirmeye üşeniyorsun ondan mama/devam sütü veriyorsun. Çocuğun hasta olacak.
Senden anne olmaz. Anne dediğin emzirmeli, nasıl sütün yetmez, yettirmen gerekir.
Çocuğunu kucağına alma kucağa alışır. Çocuğunu yatarak emzirme kokuna alışır.
Sık sık emzir sütün olur. Bol şekerli yiyecekler ve içecekler içmelisin sütünün olması için.
Çocuğun çok çabuk hastalanacak. İnsanlar kaç çocuk doğuruyor sen bir çocuğa bakamıyorsun. El kadar bebeğe yetemiyorsun.
Emzirmekten kaçınıyorsun, çocuk hep aç doyuramadın, göğüslerin küçük zaten sende süt olmaz.
Emzirsen sütün gitmezdi.
Benim sütüm çok olurdu, bir göğsümden emzirirken diğerinden akar giderdi.
Sütsüz inek.
Çocuğunu sevmiyorsun, çocuk bir yaşına gelince anne sütünü kesmek istiyorsun.
Yediğin bebeğine değil sana yarıyor, sen süt üretemiyorsun anca kendine kilo alıyorsun.
Beceriksiz, gereksiz.
Bak herkesin sütü akıyor, sorun senin genlerinde var.
Kolayına geliyor, kendini zora sokmuyor.
Sütün kokuyor mu?
Anne olsaydın bir yolunu bulurdun.
Sütün olsa bu çocuk ağlamazdı.
Kesimlik inek.
Süt yapmayı beceremedin.
Dört aylıkken çorbaya başla yoksa büyüyünce yemek seçer yemez.
Sen annelik yapamazsın.
Anne sütü verecektin, işine gelmedi tembel.
SUÇLULUK DUYGUSUNU TETİKLER
Anne Meclisi Derneği Başkanı Oya Kalender, "Bu baskılar annede suçluluk duygularını tetikleyebiliyor. Ayrıca, kendini sık eleştiren kadın bir süre sonra öz şefkatini kaybedebiliyor" diyor ve şöyle devam ediyor: "Öz şefkatin azalmasıyla depresyon, kaygı bozukluğu, panik bozukluk tetikleniyor ve mutsuzluğa itilen annenin, çocuğu ve aileyi kapsayıcılığı zedelenebiliyor. Kadının birçok rolünün olduğunu bilmeliyiz. (Öğretmen, ev hanımı, abla, çocuk, kadın, birey gibi...) Farklı birçok rolümüzün olduğunu bilerek yola devam ediyoruz ve kendimizdeki anne imgesini, kendi anneliğimizin farkına varıp anneliği hem sorgulayarak hem yaşayarak öğreniyoruz. Mükemmel anne fikrinin altında çoğu zaman annenin kendini veya çocukluğundaki kendi bakımını eksik bulması yatar. Çocuğa mükemmel annelik yapma fantezisi, çocuk üzerindeki kaygıyı artırıp, çocuğu (göbek kordonunun) bir uzantısı haline getirebilir. Hedef yeterince iyi anne olmak olarak koyulmalıdır."