Cumartesi 07.12.2019

Seccad İran’ın İbrahim Tatlıses’i

Çocukluğundan itibaren İran’da düğün şarkıcılığı yaptı. İdolü İbrahim Tatlıses’ti. “Şarkı söylemeyi ondan öğrendim” diyordu. Sosyal medya yaygınlaşınca izleyenler ona “İran’ın İbrahim Tatlıses’i” dediler. Seccad Mehmedi, 10 yıldır beklenen albümünü sonunda Türkiye’de yayınladı

Mahcup ve mütevazı bir genç adam... 32 yaşında. Sözlerini çok sık sessizlikler bölüyor. Aslında kendini hep şarkı söyleyerek ifade etmek ister gibi bir hali var... Bu sessizlikler bu yüzden belli ki. Seccad Mehmedi İranlı. Ülkenin Çaldıran şehrinde dünyaya gelmiş. Çiftçi bir ailenin çocuğu... Müziğin günlük hayata dahil olduğu, evde meşklerin düzenlendiği bir ailede büyümüş. Baba Azeri türküleri söylermiş hep... Civarın ozanları onların evine toplanırmış. Seccad'ın kulağında ilk yer eden sesler çok sağlam yani...
Ama mevzu İran olunca, müziğe ilgi duyan bir çocuğun bile yakından tanıyabileceği, 'bizden' bir ses çıkmış karşısına. Ünü sadece Türkiye'de değil Ortadoğu coğrafyasının da yankılanan İbrahim Tatlıses... İşte henüz dört, beş yaşlarındayken ağabeyinin eve getirdiği bir İbrahim Tatlıses kaseti hayatını değiştirmiş Seccad'ın... Albümün adı Eyvah. İşte Seccad o dakika vurulmuş bu sese. İçine işlemiş Tatlıses'in insani sınırları zorlayan yanık ve geniş imkanlara sahip sesi.
KÜÇÜK İBRAHİM
Sonrası gelmiş tabii... Kendi yöresinin müzisyenlerinden öte bir yer tutmuş kalbinde Tatlıses, Seccad'ın. Onun türkülerini, şarkılarını ezberleyip okulda, tarlada söyler olmuş hep. Bütün kasetleri sırasıyla girmiş eve... Seccad'ı gören, bilen, tanıyan artık onu Tatlıses'le anar olmuş. Seccad demek, Tatlıses şarkıları söyleyen çocuk demek... O derece... Tatlıses'e ziyadesiyle benzeyen bir ses düşünün. Tonlamaları, rengi, iniş çıkışları... Ama ona Farsî ve Azeri tonlar ekleyin... Öyle bir ses Seccad'ınki.
Uzun süre tarlalarda, inşaatlarda çalışmış... Ama ilk gençlik yıllarında bir köy düğününde türkü söylemesini istemişler Seccad'dan. Tabii herkes hayran kalmış... Sonra bir düğün, bir başkası, bir düğün daha... Farsça, Azerice şarkılar ve tabii ki bolca İbrahim Tatlıses. Yıllar içinde kendi yöresinin düğünlerinin aranan ismi olmuş Seccad. İnternet ve sosyal medya imkanlarının da artmasıyla Seccad'ın şarkı, türkü söylediği videolar "İranlı İbrahim Tatlıses" diye kasıp kavurmaya başlamış ortalığı... Ünü İran'dan Türkiye'ye ulaşmış mevzu İbrahim Tatlıses'e olan ses benzerliği de olunca.
BİR TÜRLÜ GELMEYEN ALBÜM
Bundan yaklaşık 10 sene önce Van'dan bir yapımcı aramış Seccad'ı. "Seni izledik, çok beğendik. Bir albüm yapmak isteriz, görüşelim" demişler. İran'ın Toy şehrinde buluşmuşlar Seccad'la. 10 şarkılık bir kayıt da yapmışlar ama olmamış. Yayınlanmamış albüm... "Kısmet değilmiş o zaman" diyor Seccad.
Seccad kısa bir süre sonra da sırf İbrahim Tatlıses'i yakından görebilmek için, İbo Şov'un çekildiği stüdyoya izleyici olarak gelmiş: "İşte o gün benim hayatımın dönüm noktasıdır. Ben Tatlıses'le tanışacağım dedim içimden. O benim idolüm, gecem gündüzüm olmuş yıllardır. Onun sayesinde şarkı söylemeyi öğrenmişim. Ben müzik dersi almadım. Hocam İbrahim Tatlıses'tir. Onu dinlemektir."
Stüdyo karmaşasında tanışmak kısmet olmamış Tatlıses'le ama bu istek Seccad'in içinde durmuş hep. Sonraları, bu kez Seccad'ın İran'daki ünü Ebru Gündeş'in kulağına gitmiş. Dinlemiş, beğenmiş. Bir şekilde tanışmışlar, yeni bir albüm hazırlığına girilmiş. Hatta o dönem yine İstanbul'a gelmiş ve bu kez araya giren hatırlı kişiler sayesinde idolü İbrahim Tatlıses'le tanışmış... Ona türküler söylemiş. Babası gibi gördüğü Tatlıses'in ellerini öpmüş. "Hep yanındayım" sözünü almış...
Üç, beş şarkı kaydı yapılmış ama bu kez de Seccad'ın memlekette ailevi meseleleri çıkmış. İran'a dönmek zorunda kalmış... Yani ikinci albüm denemesi de yarıda kalmış. Yakın dönemde ise karşısına son dönemin ünlü ve başarılı yapımcılarından Aytaç Tuna çıkmış... Ve nihayet sadece Seccad'ın değil, onu takip edenlerin de dört gözle beklediği albüm tamamlanmış...
SAHİCİLİK VE SAMİMİYET
Seccad'ın geçen haftalarda yayınlanan albümünün adı Mahşer. Albümde yeni eserler dışında, Aşık Mahzuni Şerif, Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe gibi isimlerin de şarkıları var... Seccad, "Bana müziği İbrahim Tatlıses öğretti. Bugün 32 yaşındayım. Müzik üzerine biraz düşününce, şarkı söylemenin ruha dokunmak olduğunu anlıyorum. Yaşanmışlık, sahicilik, acı, keder ve samimiyet sese siniyor. Bu İbrahim Tatlıses'te de var, Müslüm Gürses'te de, Yıldız Tilbe'de de. Yani bizi etkileyen sesler sadece teknikleriyle değil, yaşadıklarıyla içimize dokunuyor. Sesi yaşanmışlıklar besliyor, büyütüyor" diyor.
Yıllardır beklediği albüme kavuşmanın huzuruyla birlikte tatlı bir kaygı da yaşıyor Seccad: "Uzun zamandır şarkı söylüyorum. Yıllardır albüm için uğraşıyorum. Artık çıktı. Çok mutluyum ama yolun başında olduğumun farkındayım. Şimdi her zamankinden daha çok yola odaklanmak, müziğe kafa yormak ve çalışmak zorunda olduğunu biliyorum."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.