Benim küçükken oyuncağım bile yoktu yavrum

Çoğumuz babamız ya da dedelerimizden şu cümleleri sık sık duymuşuzdur: "Ben okula giderken ikinci bir ayakkabım bile yoktu", "Biz küçükken sobanın üzerinde ekmek kızartırdık", "Çocukken köyde tarlada çalışırdık", "Babamızın yanında ayaklarımızı uzatamazdık..." Eminim bu cümleler hepinize tanıdık gelmiştir. Nasihat sayılabilecek bu cümlelerle büyümüş yeni nesil ebeveynler çocuklarına benzer cümleleri kurmaktan kaçınıyor. Çünkü bunun onun psikolojisine zarar verebileceğini hatta gereksiz bilgiler olacağını düşünüyorlar.
Ahmet Yıldız'ın Stresli Bir Dünyada Mutlu Çocuk Yetiştirmek adlı kitabını okurken enteresan bir bilgiye denk geldim. Bizim çocuklarımızın psikolojisini bozacağını düşündüğümüz yukardaki cümleler aslında onun daha mutlu bir çocuk olmasını sağlıyormuş. Nasıl mı? Yıldız bu soruyu cevaplayan çalışmayı şöyle anlatıyor:
"Emory Üniversitesi psikologlarından olan Marshall Duke 90'lı yıllarda Amerikan aile yapısını güçlendirmek için aile ritüelleri üzerine çalışmalar yapıyor. Çalışmasını yürütürken özel eğitim çocuklarıyla çalışan eşi ona bir mesleki deneyiminden bahsediyor. Eşinin deneyimine göre aile geçmişi hakkında daha çok bilgiye sahip olan çocuklar engel ve güçlüklerle daha kolay baş edebiliyordu. Bu düşünceden yola çıkan araştırmacı Robyn Fivush 'Biliyor musun? adını verdiği 20 sorudan oluşan bir ölçek geliştiriyor.
Araştırma kapsamında 40'tan fazla aileden her akşam çocuklarıyla aile geçmişleri konusunda konuşmalarını istiyor. Daha sonra bu çocuklara psikolojik testler uyguluyor. Ailesiyle akşamları aile geçmişi hakkında konuşan çocukların benlik saygıları daha yüksek bulunuyor.
Üstelik bu çocuklar hayatlarının kontrolünün kendilerinde olduğunu kabul etmekte ve daha mutlu olmaktadır. Çünkü çocuklar bireysel benliklerinin dışında 'nesiller arası ben'le daha geniş bir benlik gücünü kendinde bulmaktadır."
Peki, aile geçmişini bilen ve bu konuda aile büyükleriyle konuşan çocuk neden daha mutlu? Kitapta bu sorunun cevabı şu şekilde:
* Çocuklar büyük bir ailenin üyesi olduğu duygusunun gücünü içselleştiriyor.
* Bu konuşmalar aile bireylerini birbirine bağlayan, sosyal destek sağlayan bir etki yapıyor.
* Aile geçmişinde genellikle "Bizim hiçbir şeyimiz yoktu", "Ben okula giderken ayakkabım yoktu", "Biz şöyle bir sorun yaşadık ama çözdük", "Her şeyimiz vardı, sonra iflas ettik" şeklinde konuşmalar çocuğun hayatı anlamasını ve sorunların üstesinden gelebileceğine olan inancı artırıyor.
* Çocuk hayatın şu andan ziyade geçmiş ve gelecekten oluştuğunu öğreniyor.
Wolfie Harikalar Operasında
16 Şubat Pazar günü Zorlu PSM Platinum Sahnesi'nde çocuğunuz ile birlikte izleyebileceğiniz harika bir opera var. DenizBank Çocuk Operası, Papagenolar'dan sonra Wolfie Harikalar Operasında adlı ikinci eseri sahneye taşıyor.
Wolfie Harikalar Operasında, zamanı olmayan bir mekana düşen Yönetmen'in, opera eserini hayata geçirme serüvenini konu alıyor. Operayı tanımaya çalışan Yönetmen'in, yardımcısı Suzi ile birlikte yaptığı seçmeler sırasında, Mozart'ın küçüklüğü Wolfie'yi görmesi ile macera başlıyor. Yönetmen, Wolfie'den operayı öğretmesi için yardım isterken, Kedi Kız'ın oyunları ile başa çıkmaya çalışıyor. Juliet, Carmen, Mantua Dükü ve Escamillo gibi en tanınan opera karakterlerinin Harikalar Operasında karşılaşmasıyla birlikte eğlenceli ve karnaval havasında geçen bir hikaye izleyicilerin beğenisine sunuluyor.
Renkleri tanı, yönleri öğren
Timaş Çocuk'tan çıkan Herve Tullet'in hazırladığı Binbir Oyun, Ses Çıkaran Kitap, Karıştır Renkleri adlı kitaplar okul öncesi çocukların ana ve ara renkleri tanımasını, yön bilgisini geliştirmesi, sözel ifade becerileri, dikkat ve takip yeteneğinin gelişmesi için oldukça faydalı kitaplar. Çocuğunuzla birlikte onun için eğlenceli ve eğitici bir etkinlik yapmak istiyorsanız bu kitaplar size rehberlik edecektir.
Filmin hikayesi çocuklardan
10-16 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 16. TÜRSAK Çocuk Filmleri Festivali kapsamında düzenlenen Filmimin Hikayesi Yarışması'na başvurular başladı. Bu sene Filmimin Hikayesi; İstanbul, Ankara, Samsun, İzmir ve Şanlıurfa illerinde yaşayan 8-12 yaş arası ilkokul ve ortaokul çocuklarının katılımına açık bir hikaye yarışması. Bu seneki konusu "Geleneksel Eyüp Oyuncağı" olarak belirlenen ve çocukların kendi hayallerindeki filmin hikayesini yazdıkları yarışmada ön jüri Filmimin Hikayesi kitabında yer almak üzere ilgili illerden 10'ar hikaye seçecek. Daha sonra bu 50 hikaye profesyonel sinemacılar ve yazarlardan oluşacak. Ana jüriye gidecek ve ana jüri Filmimin Hikayesi Kısa Film Yapım Atölyesi'nde filme çekilecek beş hikayeyi belirleyecek.