Küçükçekmece’ye borcumu hip hop’la ödüyorum

Tıpkı 1960'lar sonu ve 1970'ler boyunca Türkiye, rock müziğe nasıl kafayı takıp, onu evirip çevirip, bugün artık dünyanın kıymetini tescillediği Anadolu Rock'a dönüştürdüyse, aynı şey hip hop için 2010'lardan sonra oldu. Sokağın, en altın, en dibin sesi olan hip hop Türkiye'de yerli bir sosa bulandı. Hızlıca ve başarılı örneklerle bizim sokaklara adapte oldu. Bir dönem için alttür diyebileceğimiz bu müzik türü bugün artık anaakımda sallıyor bayrağını.
İşte, bu türün usta isimlerinden Tepki her anlamıyla buralı hip hop'ın en önemli temsilcilerinden. Sadece kendisi için olmadı müzikal mücadelesi. Başlattığı MOB Entertainment oluşumuyla hip hop camiasına pek çok isim de kazandırdı. Tepki, bugünlerde yeni albümü 212 ile adından söz ettiriyor. Doğup büyüdüğü ve yaşadığı yer olan Küçükçekmece'deki hayatı anlattığı Ghetto şarkısına çektiği klip izlenme rekorları kırıyor.
"Suyun kesiliyo' / Bakkal uyukluyo' / Yolun yanındayız / Sorun sayılmadı / Para sayıkladı / Herkes ayıpladı, ne o la? / Annem evde yaptı boncuk işleri / Evlere iş dağıtır, burası Ghetto! / Ghetto, Ghetto, Ghetto, Ghetto! / Sesin duyulmadı, Ghetto!" diye haykıran Tepki'yle hayata ve dünyaya olan tepkisini konuştuk.

- Küçükçekmece'de yaşadığınızı biliyoruz. Nasıl bir çocukluk, ilk gençlik geçirdiniz?
- Cennet Mahallesi'nde doğdum diyebilirim ve arada başka şehirlere taşınmışlığımız var. Ama genel olarak çocukluğum hep Küçükçekmece dolaylarında geçti. Ortadirek bir aileydik, babam esnaftı ve açıkçası işler üç gün iyiyse dört gün kötüydü. Nihayetinde bir şekilde yuvarlanıp geldik bugünlere bütün aile olarak. Birbirini seven, sayan bir aileydik. Beraber akşam yemekleri yenirdi. Açıkçası, o ailenin ve o mahallenin verdiği kültür ile bugün yaptığım işe çok daha özenli yaklaşabiliyorum gibi geliyor bana. Çünkü duygular bizim için hep çok önemliydi. Mahallede de, ailede de...
- Müzik nasıl girdi hayatınıza?
- Müzik hayatıma çocukluğumda girdi ve hiç çıkmadı. Hangi işle uğraşırsam uğraşayım müzik hep hayatımdaydı. Uzun bir dönem grafik tasarım ve kreatif direktörlük yaptım. Daha sonra yönetmenliğe başladım. Post prodüksiyon tarafında uzun yıllar hizmet verdim. Ama bu aralıkta her zaman hayatımın hep bir köşesinde müzik vardı. Aslında yıllardır çabamız, hobimizi işimize çevirmekti. Ve en sonunda o günler geldi. Artık sadece müzik ile ayaktayız.
- Ghetto Küçükçekmece'yi anlatıyor. Küçükçekmece müziğinizde önemli bir tema. Bugüne kadar nerelerden geçti, nasıl bir dönüşüm yaşadı Küçükçekmece?
- Tabii ki Küçükçekmece de bütün semtler, bütün şehirler ve üzerinde yaşadığımız dünya gibi zamanın şartlarına ayak uydurarak sürekli değişiyor. Biz çocukken hiçbir ekonomik karşılığı olmayan küçük sokaklarda şimdi bir sürü dükkan, bir sürü ticarethane görüyoruz. Okuduğumuz okulların isimleri değişti. Fakat sonuç olarak baktığınızda insanlar sosyo-kültürel olarak hâlâ aynı yerde. Özel üniversiteler ile birlikte dışarıdan gelen öğrenciler haricinde baktığınızda aile kültürü devam ediyor. Eğer, yaşadığın yerde bir mahalle kültürü varsa, o mahalle kültürü köklerini bir şekilde korumaya çalışıyor. Babadan oğula geçen bir terbiye gibi geliyor bana. Evet, Küçükçekmece o aralıkta çok değişti, çok gelişti. Ama inanın manevi dokusu ve hissiyat hep aynı kaldı. Bu sayede hâlâ müziğim oradan beslenebiliyor zaten.

- Ghetto şarkınız bize temelinde neler söylüyor?
- Küçükçekmece'nin de birçok semt gibi çok tehlikeli bölgeleri de, çok pırıl pırıl yerleri de var. Ama baktığınızda Küçükçekmece genelde geçim sıkıntısı olan, gelir eşitsizliği bakımından birçok örnek barındıran bir habitata sahip. Aslında Ghetto şarkımızda daha çok Küçükçekmece'deki ailelerin geçim sıkıntısının çocuklarına nasıl yansıdığını anlatıyoruz. Çocukluğumdaki perspektiften Küçükçekmece'yi anlatıyorum dinleyicilere. O yüzden bu semtten kopamıyoruz zaten. Çünkü bu semte borçlu hissediyoruz kendimizi, öyle geliyor bana.
- Tepki, hip hop dünyası içinde hangi ekole yakın?
- New York ekolüne yakınım. Hip hop'ın bir yaşam stili olduğuna, sadece bir müzik tarzı olmadığına inanıyorum. Bu da tabii ki bunu 7/24 yaşamaktan geçiyor. Tepki, bu anlamda sadece rap yapan bir müzisyen değil, aynı zamanda bu hayat stilini benimsemiş ve bu hayat stilini yaşayan bir rap sanatçısı diyebiliriz.
BU SÜREÇ PEK ÇOK FİKİR AYRILIĞINI BİTİREBİLİR
- İçinde bulunduğumuz, çoğu insanın eve kapandığı bu salgın günleri sizde nasıl bir hissiyata yol açtı?
- Açıkçası insanlar bu içinde bulunduğumuz karantina günlerinde şehirdeki ve dünyadaki bu sessizlik ile daha çok düşünmeye sevk edildi. Enteresan bir şekilde sanki bu krizi atlattıktan sonra daha güzel günlere uyanacakmış ve insanlar yaşadıkları her şeyin değerini daha iyi anlayacakmış gibi geliyor. Çünkü bu sayede, sahip olduğumuz minicik şeylerin, aslında ne kadar büyük değerler olduğunu gördük. Birbirimize kuşkusuz şekilde daha sıkı sarılacağımıza ve daha sağlıklı günlerde her şeyin çok daha iyiye gideceğine inanıyorum. Bence bu sürecin birçok ayrılığı da (görüş ayrılığı, manevi ayrılık, fikir ayrılığı vs.) bitirebileceğini düşünüyorum.