O eski alışveriş kafasından eser yok şimdi

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi her birimizin yaşamını ve düşünce tarzını etkiledi. Bu da tabii ki modaya olan yaklaşımımıza ve alışveriş alışkanlıklarımıza yansıdı... Biz de moda dünyasının farklı alanlarında etkili isimlerine pandemiyle kendi moda duruşlarında ne tür değişimler yaşandığını sorduk
BIANCA SOMER TÜRKMEN / DAHLIA BIANCA KREATİF DİREKTÖRÜ
GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLECEK PARÇALAR KIYMETLİ
Pandemi sürecinde hepimizin birçok konuda farkındalığının arttığını düşünüyorum. Hayatımdaki her şeyi sadeleştiriyorum. Başkaları için değil, kendimi daha iyi hissetmek için giyiniyorum. Eskiden de zamansız parçalara yönelirdim. Ama trend parçalara da kayıtsız kalamazdım. İşimin de bunda etkisi büyüktü. Ama şu anda gerçekten de zamansız parçalar almaya özen gösteriyorum. Uzun süre kullanabileceğim, geri dönüştürülebilecek
RACHEL ARAZ KİRESEPİ / DİJİTAL İÇERİK ÜRETİCİSİ
ÜTÜ GEREKTİRMEYEN PARÇALAR TERCİHİM
Pandemi süresince alışveriş alışkanlıklarım ve modaya ilgim gerçekten değişti. Aslında sadece bir tişört ve tayt ile haftalarımı geçirebileceğimi ve bunun beni çok mutlu ettiğini fark ettim. Şık olma isteğimin yerini tamamen rahat olma isteği aldı. Bol tişörtler, boyfriend jeanler, oversize gömlekler, penye elbiseler vazgeçilmezim oldu. Yıkandıkça rengi atmayan ve fazla ütü gerektirmeyen kumaşları daha fazla tercih etmeye başladım

GAMZE SARAÇOĞLU / TASARIMCI
POLYESTER KONUSUNDA DAHA DA HASSASIM
Bu süreçte herkes gibi benim de tüketici davranışlarımda değişiklikler oldu. Genel olarak mağazalarda kumaşın dokusunu elleyerek alışveriş yapmayı sevsem de bu dönemin ardından hepimizin hayatında internet üzerinden alışveriş yapmak daha ağırlıklı olacak. Herkes gibi yerel markalara yöneldim. Her aldığım ve alacağım parçanın doğaya, bedenime ve ruhuma uygun olması artık çok daha önemli benim için. Daha fonksiyonel ve efektif ürün tercihleri yapmak zorunda olduğumuzu hepimiz anladık. Zaten kıyafetlerimde polyester gibi sentetik kumaşlar kullanılmamış olmasına dikkat ederdim artık bu konuda çok daha hassasım. Plastik kullanımını azaltmayı şimdi tüm hayatıma uyarlamaya çalışıyorum.
ZELİA KAÇAR SAGAZA MADRID KREATİF DİREKTÖRÜ
DOĞAYA KIYMET VERMEYİ ÖĞRENDİK
Lüks kavramı da yeniden tanımlanacak. Her moda tüketicisi gibi ben de bundan sonra ağırlıklı olarak ihtiyaçlarım doğrultusunda alışveriş yapmaya başladım. Pandemi bizlere bilinçli birer tüketici olmamız gerektiğini öğretti. Artık her aldığımın hem dayanıklılığına hem de sürdürülebilir bir moda anlayışı içinde üretilip üretilmediğine daha fazla dikkat etmeye başladım. Yani bundan sonra ağırlıklı olarak butik markalar hepimiz için önplanda olacak. Artık yaratıcılığın, üretken olmanın, doğaya daha çok kıymet vermenin önemini hepimiz anladık.
ASENA SARIBATUR / MODA EDİTÖRÜ
BU KADAR TEKSTİL ÜRÜNÜ GEZEGENE ÇOK FAZLA
Her zaman vintage alışverişi hayatının merkezine koyan biri olarak bilinçli tüketimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hele de yaşadığımız bu sürecin ardından çok daha bilinçlenmemiz gerek. Gezegenimize çok fazla bu kadar tekstil ürünü... İhtiyacımız olan kadarını almalıyız. Aynı parçaları tekrar giymekten, ikinci el ve vintage alışverişten çekinmemeliyiz. Stil zaten giydiklerimizin markasıyla ya da sürekli farklı şeyler giymekle ilgili değil. Aynı parçayla her seferinde nasıl farklı bir görünüm yarattığınla, ona kattığın ruhla, duruşla ilgili. Herkes buna odaklanmalı, daha fazla almaya değil...

YASEMİN ÖĞÜN / MUSE FOR ALL KREATİF DİREKTÖRÜ
NE KADAR AZ O KADAR ÖZGÜR
Karantina döneminde kesinlikle alışveriş alışkanlıklarım değişti. İlk defa bu kadar uzun süre evde kalınca evin ihtiyaçları tespit edildi ve o yöne doğru alışverişler yapıldı. Normalde çok fazla online alışveriş yapmayan biri olarak ev için eksiklerimi alma şansım oldu. Keyifli bir dönem oldu benim için. Ayrıca bu dönemde bol bol dolap detoksu yaptım. Sadeleştim ve azalttım. Az ve öz parçalarım olsun istiyorum. Ne kadar az o kadar hafif ve özgür hissediyor insan. Bundan sonra dolabımda zamansız ve kaliteli parçaları tutacağım...

***

Haftanın konuğu
Gizem Yalçın Akan'ın tercihleri

Hem normalleşme dönemine girdiğimiz hem de yaza adım attığımız şu günlerde hepimiz dolaplarımız ve yeni kombinlerimiz üzerinde düşünmeye başladık. Biz de Bloomsbury markasının kreatif direktörü Gizem Yalçın Akan'a son dönem alışveriş alışkanlıklarını ve bu sezona dair kurtarıcı kombin önerilerini sorduk.
Kişisel olarak trendlerin kendisinden çok, ne anlam taşıdığı ile ilgileniyorum. Aslında uzun zamandır var olan fakat bu sezonda da önemli bir yansıması olan, Boro trendi hoşuma gidiyor. Japonya'da doğan bu trend sürdürülebilirliği destekliyor ve Boro trendi ile ürünlerin onarılması ve bu onarım tekniklerinin ürünlerin tasarımlarında öne çıkan detaylar olması hoşuma gidiyor.
Yeni sezon için bir Lug vin Siga elbise, Les Benjamins'den oversize bir tişört ve Bloomsbury'den doğal bambu bir çantayı dolabıma ekledim.
Genel olarak sabah kombin yapmak için zaman harcamayı sevmiyorum. O yüzden evde boş olduğum vakitler günlük birçok yere uyum sağlayacak kombinler hazırlamayı seviyorum.
Dolabımda en çok beyaz tişört ve renkli ceketler vardır.
Asla leopar desenli bir parça giymeyi tercih etmem.
İş hayatında kurtarıcı kombinim jean, tişört ve blazer ceketler.
Alışveriş yaparken ürünün menşeine, üretim süreçlerine, fonksiyonelliğine ve sürdürülebilir oluşuna dikkat ediyorum. Özellikle son yıllarda kendim alışveriş yaparken çok daha bilinçliyim. Doğaya saygılı ve zamansız parçaları satın almayı tercih ediyorum.

***

Moda kazanı

SİYAHİ TASARIMCILARA DESTEK
ABD'de yaşanan olaylar tüm dünyayı etkilediği gibi moda dünyasını da etkiledi. Şu an dünyanın dört bir yerinden özellikle siyahi tasarımcılar tarafından kurulan markalara büyük bir eğilim var. Çeşitli yardım kuruluşları ve medya şirketleri de siyahiler tarafından kurulmuş olan ya da başında siyahi tasarımcıların bulunduğu markalara destek verilmesi ve bu sayede ırkçılık karşıtı duruşun pekiştirilmesi konusunda kampanyalar yapıyor.
DÖNEM İŞBİRLİĞİ DÖNEMİ

Pandeminin en çok etkilediği sektörlerden biri kesinlikle moda endüstrisi... Ve bu dönemden çıkmanın yolu geri dönüşüme, el işçiliğine, teknolojiye ve akıllı işbirliklerine yatırım yapmak. Dünyanın önde gelen markaları da tam olarak bunu yapıyor. Bu ay başından itibaren farklı moda markaları beraber ürettikleri kapsül koleksiyonları tanıtmaya başladı. Staud ve New Balance, Acqua di Parma ve La Doublej, Superga ve Theory, Ba&sh ve Reebok markalarının işbirlikleri kesinlikle modaseverlerin kaplerini çalacak.
YAVAŞ MODA MARKALARI YÜKSELİŞTE
Alışverişten uzak durmaya çalışsak da hepimizin dolabında ihtiyaçları, almak istedikleri var. Bu durumda yeni bir alışveriş için önemli olan akıllıca ve uzun süre kullanabileceğimiz markalara yönelmek. Bu durumda yavaş moda akımını benimseyen, özellikli tasarımlar üreten, el işi ve el işçiliğini yoğun kullanan markalar yükselişe geçmiş durumda. Hepimiz kendine ait bir tarzı ve duruşu olan anlık trend değişikliklerinden etkilenmeyen markaların peşine düşmek durumundayız. Özellikle de çanta ve ayakkabı konusunda yıllar boyu süren alışveriş çılgınlığının yerini yavaş moda markaları almalı.