Cumartesi 15.08.2020
Son Güncelleme: Cumartesi 15.08.2020

Ünlü modaevleri taklit kokuyor

Nedense hep küçük olanın büyük markaları taklit ettiği düşünülür. Oysa durum bildiğimiz gibi değil. Artık ünlü modaevlerinin genç sanatçıların ve markaların koleksiyonlarından sık sık ‘ilham alması’ çok konuşuluyor

Herhalde moda dünyasının son beş yılına bir göz atacak olsak, tüm moda endüstrisinde sosyal medyanın çok etkili olduğunu söyleriz hepimiz. İlk olarak tabii ki sosyal medya fenomenlerinin aldıkları yüklü miktarlar karşılığında lüks markalara ait ürünleri birer reklam panosu gibi tanıtmaları gelir aklımıza. Ve sonrasında da bu lüks markaların çoğu zaman sanatçıların ve daha küçük markaların koleksiyonlarını nasıl kopyaladıkları, ırkçılık kokan, bilinçsizce üretilmiş koleksiyonların üretimi sırasında hem çevreye hem de çalışanlarına nasıl zarar verdiklerine dair hikayeler gelir... Ve bu hikayeleri çeşitli sosyal medya hesaplarından öğreniriz.

Hep zannediyoruz ki yeni bir tasarımcı dev moda evlerinden ilham alıyor. Ya da Türk bir tasarımcının iddialı bir parçasını gördüğümüzde hep aklımıza "Kim bilir hangi yabancı modaevinin koleksiyonundaki parçaların benzerini yapmıştır" cümlesi geliyor. Oysa kabul edelim yılları deviren, hatta çoğunun tarihi 100 yıla gelen lüks modaevleri de taze yaratıcılığın peşinde. Mesela son birkaç gündür Balenciaga markası çok gündemde. Bunun nedeniyse Berlin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuyan bir Vietnamlı öğrencinin mezuniyet tezi için hazırladığı enstellasyonu bire bir kopyalayıp Instagram sayfasında paylaşılması. Tabii ki bunu bir öğrenci olan Tra My Nguyen'in Instagram sayfasından öğreniyoruz, "Balenciaga ekibi gelip bizim mezuniyet çalışmalarımıza baktıklarında heyecanlanmıştım. Portfolyomu istediklerinde gurur duymuştum. Ancak sonra attığım hiçbir e-maile yanıt alamadım. Ve sonra onların sayfasında çalışmamın bire bir bir benzerini gördüm. Bizim çalışmalarımız sizin ilham panonuza koyacağınız birer resim değil. İzin almadan bir sanatçının çalışmasını kopyalayamazsınız. Vietnam kültüründe motosiklet önemlidir. Benim annem motosikletini satıp bizim Berlin'e taşınmamızı sağladı. Balenciaga için motosikletin anlamı nedir çok merak ettim?" diye sordu. Tabii ki bu yazıya dünyanın her yerinden yanıtlar geldi, Balenciaga büyük bir tepkiyle karşılaştı.

Başta Diet Prada olmak üzere sosyal medya hesabı dev holdingler tarafından yönetilen lüks modaevlerinin etik değerleri nasıl harcadıklarını, başka tasarımcı ve sanatçıların eserlerini nasıl kopyaladıklarını ve kurumları bünyesinde nasıl bir ırkçı kültürün yeşermesine izin verdiklerini anlatıyor. İşin en acı tarafı bu dev firmaların taklit ürünlerle savaşmak için dev avukat orduları kurmaları.

TÜRK TASARIMCILAR DA ETKİLENDİ
Mesela Kiini markasının kurucusu İpek Irgit 2015 yılında markasının imzası haline gelen kanaviçe bikini modelini taklit ettiği gerekçesiyle Victoria'a Secret markasına dava açmıştı. Saul Lopez isimli bir moda tasarımcısı da son dönemde çok popüler olan Dilara Fındıkoğlu'nu taklitçilikle suçlamıştı. Lopez, 2017 yılında Fındıkoğlu'nun atölyesinde staj yapmak için portfolyosunu gönderdiğini, staja kabul edilmediğini ancak Fındıkoğlu'nun 2018 yılında koleksiyonunda kendi portfolyosundaki bir tasarımın aynısını kullandığını söylemişti.

İskoçya'nın özel bir desenini yüzyıllardır çalışan Mati Ventrillon, Chanel'in 2015'te tanıttığı koleksiyonda kendi özgün motiflerini 'çaldıklarını' iddia etmişti. Ünlü İngiliz tasarımcı Vivienne Westwood ise Rottingdean Bazaar ve Louise Gray'e ait tişört tasarımlarından birini taklit ettiği için Instagram'da özür dilemişti. Venezuelalı Carolina Herrera'nın Meksikalı yerlilere ait tasarımları koleksiyonlarında kullanması ise ülkeler arasında bir krize sebep olmuştu...

Bunun son örneklerinden biri de bir Türk mücevher tasarımcısının başına geldi. 2018 yılında Milano'da Peracas isimli tasarım mücevher markasını kuran 1992 doğumlu Beyza Arman, ürünlerini dünyanın dört bir yanında önemli noktalarda satıyor. Arman, Dior'un İtalya'nın Lecce şehrinde yapılan resort 2021 şovundaki aksesuvarları gördüğündeyse şoke oluyor. Birçok aksesuvarın kendi koleksiyonundaki parçalarla bire bir benzeştiğini görüyor, "Peracas ilhamını Botticelli tablolarından, Rönesans döneminin romantik tarzından, mitolojiden ve doğanın sonsuz güzelliklerinden alıyor. Dior'un defilesinde de benzerini gördüğüm üzüm küpeler benim şu an koleksiyonumda zaten satışta. İsmini ve ilhamını babaannem Adile ve onun ölümsüz tarzından alıyor" diyerek tasarımın ne kadar kişisel bir hikayesi olduğunun da altını çiziyor.

AYNI FORMLAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ
"Peki Dior, sizin tasarımlarınızı kendi ilham panosuna koyup benzerlerini mi üretmiş?" sorumuzaysa içtenlikle "Victorian tarz ve doğal formlar pek çok kişi tarafından yorumlandı. Üzüm formu ve Helenistik figürleri kullanan tabii ki Peracas'la birlikte tek ben değilim. Fakat Dior'un aksesuvar formlarındaki benzerlikleri bana da arkadaşlarım fark edip haber verdi. Ben de oldukça şaşırdım. 2018'den beri yaptığım formların Dior şovunda karşımıza çıkması düşündürücü" cevabını verdi.


Av. Erdem Erem (Fashion Law Institute Istanbul Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı)
SOSYAL MEDYADA İFŞA VE BOYKOT

Moda sektöründe her ne kadar sektörün liderleri özelinde "istedikleri gibi taklit edebilirler ve yakalanmazlar" kanısı yaygın olsa da durum tam olarak böyle değil. Taklit eden hazır giyim devlerine ve öncü lüks markalara davalar açılıyor. Ancak özellikle hazır giyim devleri taklit etseler ne gibi riskler ve tazminatlarla karşılacaklarını bilerek risk alıyor ve bu doğrultuda hukuki olarak mücadele etmek için bütçelerini ayırıyorlardı. En azından üç, dört yıl öncesine kadar durum bu şekildeydi. Şimdi ise sosyal medyanın hayatımıza girmesi, yeni jenerasyonun değerlere sahip çıkma, kolektiflik ve etik özelliklerinin de baskın olması sebebiyle şu an taklit eden markalar sosyal medyada ifşa ve boykot ediliyor.

Hatta artık hangi markanın kimi nasıl taklit ettiğini gösteren sosyal medya hesapları var. Instagram'da atılan bir 'story' saniyeler içinde milyonlarca kişiye ulaşıyor ve o markanın etik değerleri sorgulanmaya başlıyor. Günün sonunda ifşa ve boykot marka değerine olumsuz etki ettiği için inanın çoğu marka artık bu risklere katlanmadan önce durup bir kez daha düşünüyor. Her şeye rağmen daha küçük markaları taklit eden büyük markalar olacak mı? Evet, olacak. Bu nedenle yalnızca sosyal medyadan medet ummadan ancak bu gücü de hukuki mücadelimize katarak daha etkili sonuçlar almak mümkün. Dolayısıyla "Ben Türkiye'de küçük bir tasarımcıyım, falanca marka beni taklit etti ama sonuç çıkmaz diye bir şey yapmıyorum" düşüncesinden kurtulmak gerek. Zira mücadele etmek ve kişinin hakkını alabilmesi için birçok hukuki yol mevcut.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.