Nefese adanmış şarkılar

Bilinç ve Bilinç dışı, Bağışıklık sistemi, DNA, Korku, Nefes, Koku… Bu saydıklarımızın hepsi, ünü çoktan kıtaları aşan kanun sanatçımız Göksel Baktagir'in yeni enstümantal albümü Şifa'da yer alan eserlerin adları… Yeni albümünde müziğin derin gücüyle şifa kavramına odaklanan Baktagir albümle birlikte Bestekar adını verdiği bir kitap da yayımladı. Bugüne kadar yaptığı eserlerin arka planını, hikayelerini anlatıyor kitap. Usta sanatçıyla hem albümü hem kitabını konuştuk…
- Öncelikle tebrik ve teşekkür ederim. Kısa aralıklarla bize iki hediye sundunuz… Biri kitabınız Bestekar, diğeri de yeni albümünüz Şifa. Önce albümle başlamak isterim. Şifa nasıl bir fikirle doğan bir albüm?
- Şifa albümü aslında benim de içinde olmaktan büyük bir mutluluk duyduğum, çok kıymetli bir proje olan Evrensel Senfoni projesinin enstrümantal olarak versiyonunun adıdır. Bu nedenle bu bestelerin oluşumunun ilk sürecinden bahsettiğim kitabımdaki notlarımı aktarmak isterim. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalında öğretim üyesi ve hemşirelik fakültesi dekanı olarak çalışan Prof. Dr. Yelda Özsunar Dayanır ile birlikte kendisinin yazmış olduğu Evrensel Senfoni/Farkındalık İyileştirir kitabında yazdığı şiir ve hikâyelerle anlattığı konu başlıklarının müziklerini besteledim. Yelda hanımın kitabında bilimle sanatı buluşturmuş olduk. Duygu ve düşüncelerimiz,bir yandan evrene DNA kütüphanemizde saklı, gizemli bilgileri, notaları ve güzelliği sunarken, bir yandan da evrendeki müziği dinleyip bedeni akort eder. Evrensel senfoni ile uyumlandırır.
- Klasik Türk Müziği makamlarımızın şifa gücünden, etkisinden bahseder misiniz?
- Türk Müziği makam müziğidir. İçinde doğal seslerin bulunduğu ve seyir özelliklerine göre adeta kuyumcu işçiliği gibi işlenerek kalplere nüfus edecek en ince nüansları içinde barındırır ve bizim perde olarak tanımladığımız notalar insan ruhuna derinlemesine etki bırakabilecek bir deryânın kapılarını aralayan ses dalgalarına dönüşür. Bu yüzden insan ruhu üzerinde çok büyük olumlu bir etkisi olur. Selçuklu dönemi ve Osmanlı döneminde birçok darrüşşifa merkezlerinde musikinin iyileştirici özelliği hastalara şifa olarak işlenmiştir.
- Tabii bir de biricik sazınız kanun… Kanun tınısının da terapi etkisi var mı insan ruhunda? Aslında önce çalarken sizin hissettiğiniz etkiyi, sonra dinleyen kulaklara ve ruhlara olan etkisini anlatabilirsiniz…
- Kanun benim 40 yıllık yârenim, gönüldaşım, kendimi bulmaya ve parlatmaya çalıştığım aynam. O ayna parladıkça adeta etkisi daha da arttı ve üzerinde işlediğim kompozisyonların derinleştiğini hissediyorum. Bestelerim ilk önce ruhuma şifa olmaya devam ediyor. İçimde oluşan huzurla bu ezgileri kayda geçirdikçe tınılar bu sefer birçok yürekte şifa olarak karşılık buluyor ama buradaki en ince ayrıntı yine gönülde yatıyor. Ben musikiye ve sazıma gönlümü verdim. Yüce Allah'ın bahşettiği hazineyi ortaya çıkardıkça onları paylaşmak neticesinde sırlı perdeler aralanıyor. Aşkla ürettikçe alan daha da berraklaşıyor ve etkisini arttırıyor çünkü içinde saf sevgi var.
İNSAN, ETTEN KEMİKTEN İBARET DEĞİL
- Bestekâr kitabınızda eserlerinizin hikayelerinizi anlatıyorsunuz... Şifa albümünden dikkatimizi önce isimleriyle, sonra ruhlarımıza, kulaklarımıza sunduğu huzurla çeken eserleriniz var. Onlardan da bazılarının hikayesini dinlemek isterim sizden. Mesela; Bağışıklık Sistemi, Nefes, Koku ve DNA...
- İnsan etten, kemikten ibaret bir varlık değildir. Ruhu vardır. Duyguları vardır. Aklı vardır. Kalbi vardır. Hepsiyle bir bütündür. Şifâ da o bütün içinde kendisini gösterir. Tıp alanında verimli çalışmaları olan Prof. Dr. Yelda Özsunar'ın Evrensel Senfoni/Farkındalık İyileştirir kitabında hikâye ve şiirsel anlatımlarda buna dikkat çekmiştir. Ben de bu bilimsel çalışmalarla duygu süzgecinden geçmiş hikâyelerin müziğini oluşturmaya çalıştım. Yazar bugün istisnalar dışında birçok doktorun neredeyse hastalarına dokunmadan onları tedavi etme yöntemlerindeki yanlışlara da vurgu yapmaktadır. Kitap yazarın stres ve korku yaşayan bir hastaya onunla konuşarak, elini tutup yanında olduğunu vurgulayıp güven vererek oluşturduğu bir telkinle bile hiçbir ilaç vermeden iyileşebileceğinin farkındalığını anlattığı hikâyelerinden oluşuyor. Dolayısıyla içinde bağışıklık sistemimizi etkileyen faktörler, Nefes sağlıklı bir nefes almayla bile birçok hastalığın iyileşebileceği, DNA içimizdeki gizli kütüphane vurgusu, Koku ile ağlayan bir bebeğe annesinin tülbendini getirdiklerinde onu kokladığında ağlamasının durduğunun insanlara katacağı farkındalığa vurgu yapan hikâyelerden oluşuyor.