Giriş Tarihi: 13.2.2021

Cemi’i Can Deliorman: Dünyayı kasıp kavuran bir bestecilik ekolümüz var

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi Cemi’i Can Deliorman, yeni CSO yerleşkesinin, müzik üretiminin dünyadaki sayılı merkezlerinden olacağını söyledi. Deliorman, gelecekle ilgili hedeflerini SABAH Cumartesi’ye anlattı: “Türk bestecilerin dünya çapında tanınma gibi bir sorunu yok. Bizlerin o bestecileri tanımaması sorun. Ulusal bir edisyon kurmak için uzun zamandır çalışıyorum”

Cemi'i Can Deliorman, Rahmaninov'un Isle of the Dead adlı senfonik şiirini ilk kez dinlediğinde sekiz-dokuz yaşlarındaydı. Okuldan eve geldiğinde babasını eseri dinlerken bulmuştu. Babası ona Arnold Böcklin'in aynı adlı resmini gösterdi. Resmi hem çok dokunaklı hem de karanlık bulmuştu. Yıllar sonra Mezzo TV'ye bu anısını anlatırken "Resimdeki renkler müziğe dair ilk izlenimlerimdi" diyordu.
Deliorman'ın müzikle bağı o günden sonra hiç kopmadı. Başarılarla dolu müzik kariyerinin son durağı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası CSO) şefliği. Kısa bir süre önce yepyeni bir yerleşkeye kavuşan CSO'nun geleceğe yönelik vizyonunu kendisinden dinledik.
- CSO tarihindeki en genç şef olarak göreve başladınız. Haberi öğrendiğinizde ne hissettiniz?
- Üç senedir orkestranın yardımcı şefliği görevini oldukça yoğun bir şekilde yürütmekte olduğumdan dolayı olsa gerek bu görev değişimi benim için yepyeni bir süreç başlatmadı. Ancak CSO şefliğinin getirdiği büyük sorumluluğunun bilincinde olarak, orkestranın benzersiz geleneğini, yepyeni bir gelecek vizyonu ile buluşturma ve bir dünya orkestrası yaratma fırsatı benim için heyecan verici oldu.


- En genç CSO şefi, en genç orkestra şefi, Viyana Müzik Akademisi'nde orkestra şefliği bölümüne giren en genç aday... "En genç" tanımı kariyeriniz boyunca sizi bırakmamış görünüyor...
- Evet, maalesef bu genç kavramı üzerime gereğinden fazla yapıştı. Halbuki şu an benden çok çok daha genç müzik direktörleri Avrupa'nın en majör orkestralarında görev yapıyorlar. Ülkemizde de benden daha genç, çok başarılı orkestra şefleri var. 36 yaş bir şef için günümüzde genç bir yaş değil. Ancak göreve başlamamla birlikte CSO tarihinin en genç şefi olmam medyanın çok sevdiği bu tabiri tekrar ortaya çıkardı.
- Siz göreve başladıktan kısa bir süre sonra CSO yeni konser salonuna kavuştu. Salonda ilk çalışınızı anımsıyor musunuz?
- Salonun açılma süreci işçisinden müzisyenine emeği geçen herkes için çok zorlu ancak bir o kadar unutulmaz bir dönem oldu. 28 yılı aşan bir inşaat sürecinde ancak yüzde 60 kadarı tamamlanabilen bu benzersiz sanat kompleksi Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çalışmaları sonucunda 22 ay gibi kısa hatta mucizevi bir sürede tamamlandı. Salonda duyulacak ilk orkestra tınısı çok önemliydi ve sahnede çaldığımız ilk andan itibaren hem bu tarihi anın hem de iyi akustiğin keyfini yaşadık.
- Salonun doğal akustiği en önemli özelliği, değil mi?
- Öncelikle yeni CSO konser salonu 2023 seyirci kapasitesi ile çok daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmamıza olanak sağlayacak. Yeni salonumuzun doğal akustiği sadece seyirci için değil öncelikle müzisyenler için sanat üretimine elverişli bir ortam sağlıyor. Sahnede birbirimizi çok daha iyi duyabildiğimiz ve bu sebeple çok daha iyi performans sağlayabileceğimiz bir ortama sahibiz.
- Yeni salon CSO'nun uluslararası arenadaki yerini etkiler mi?
- CSO Konser Salonu açılışından önce bile uluslararası camiada büyük bir merak ve heyecan yarattı. Açılıştan sonra ise birçok yabancı ajans işbirliği yapabilmek için başvuru yaptı. CSO benzersiz tarihi ile zaten tanınan bir kurum, yeni yerleşke hiç şüphem yok ki müzik üretiminin dünyadaki sayılı merkezlerinden biri olacak.


İLK KEZ MEZZO TV'DE
- CSO açılış konseri Mezzo TV'de gösterildi. Yayın sonrası nasıl tepkiler geldi?
- İlk defa bir Türk orkestrası ve orkestra şefi dünyanın en büyük klasik müzik kanalında yer aldı. Açılış konseri dört yıl boyunca Mezzo TV ekranlarından tüm dünyaya yayınlanmaya devam edecek. Ulvi Cemal Erkin, Ferit Tüzün gibi usta bestecilerimizin eserlerinin de yer aldığı konserin bu çapta dünyaya ulaşması bizim için çok önemli.
- Türk bestecilerin eserlerinin dünya çapında tanınması için neler yapılabilir?
- Türk bestecilerinin dünya çapında tanınma gibi bir sorunu yok. Şu an dünyayı kasıp kavuran bir bestecilik ekolümüz var. Dolayısıyla bizlerin o bestecileri tanımaması bir sorun. Ben ulusal bir edisyon kurmamız gerektiğini düşünüyorum ve uzun bir zamandır bunun için çalışıyorum.
İYİ VE NİTELİKLİ MÜZİK
- Her ülkenin orkestrasının bir karakteri olduğu söylenir. Türk orkestraları nasıldır?
- Cumhuriyet dönemi müzik devrimi geçmişten bugüne çok nitelikli sanatçılar yetişmesine olanak sağladı. Bugün başta bestecilik, şan ve enstrümancılık olmak üzere çok geniş bir ekol tüm dünyada etkili çalışmalar üretiyor. Dolayısıyla çok yetenekli, duyarlı ve yaratıcı müzisyen kaynağına sahibiz. Bu kaynak Türk orkestraları için büyük bir gelecek vadediyor. Kadroların gençleşmesi orkestraların dünya sistemlerine entegre olması gerekiyor.
- CSO şefi olarak klasik müziği daha fazla dinleyici ile buluşturmak da hedefleriniz arasında mı?
- Klasik müzik daha fazla insana ulaşsın gibi bir hedef bence tutarsız. Benim daha fazla insana ulaşmak gibi bir hedefim yok. Ben popüler kültür ile kendi işimi keskin hatlarla ayırma hedefi taşıyan bir müzisyenim, bu prensiple çalışırım. Benim hedefim iyi ve nitelikli müzik üretmek. Üzerine çok iyi düşünülmüş, titizlikle çalışılmış, ticari kaygı taşımayan; böylelikle insanı sarsan, insanı etkileyen, insanı düşündüren ve değiştiren bir sonuç elde etmek isterim.
- Siz aynı zamanda CSO müzik direktörüsünüz. Pandemi sonrası bizi nasıl bir program bekliyor?
- Kapılarımızı nitelikli müzik üreten her sanatçıya, kendini var etme potansiyeli taşıyan her bir yetenekli gence ve farklı müzik disiplinlerine sonuna kadar açıyoruz. Burada dünya müziği de olacak, etnik, caz, elektronik, rock, deneysel ve yeni müzik de. Aklınıza gelebilecek her bir renk burada yer alabilecek. Yeni kurduğumuz CSO akademi ile beraber çok zengin bir oda müziği üretimi gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası olarak dünyanın en seçkin şef ve solistlerini dinleyicimize kaliteli bir içerik hazırlayarak sunmaya devam edeceğiz.


BİR SANATÇI DOĞAYI SEVMELİ
- Orkestra şeflerinin her konserde kilo verdikleri biliniyor. Özel bir beslenme ve spor programı uyguluyor musunuz?
- Konserde kilo veren çok hareketli şefler olabilir ancak bunun tam tersi bir damla terlemeyen şefler de var. İşin fiziksel eforundan ziyade, zihinsel ve psikolojik süreci yorucu ve zorlu. Ben henüz özel bir programa ihtiyaç duymuyorum. Beni zihinsel olarak güçlendiren en önemli unsur ise doğa olmuştur. Bir sanatçının doğayı sevmesi hatta onu sanatında ifade edebiliyor olması gerekiyor. Aynı şekilde edebiyat ve şiir yine kendimi zihinsel olarak dengelediğim, beslediğim alanlar. Sakin ve sabırlı bir iç ritminiz olması gerekir. Partisyon okumak ve çalışmak bir meditasyon gibidir.
HER MÜZİSYEN ACIMASIZ OLMAK ZORUNDA KALABİLİR
- Bir orkestra, şefinden ne bekler? Orkestralar acımasız mıdır?
- Orkestra ve şefini birbirinden çok ayırmamak gerek. Müzik beraberlik gerektirir. Aynı şekilde müzik bir mükemmellik arayışıdır ve bu yüzden (orkestra şefi dahil) her bir müzisyen bazen acımasız olmak zorunda kalabilir. Önemli olan çıkan sonuç.
- Yönettiğiniz orkestra ile nasıl bir ilişki kurarsınız?
- Ben müzik üzerine düşünen ve verdiği müzikal kararların sebeplerini orkestrasına açıklayabilen bir orkestra şefi olmak için çalışıyorum. Değerli ve benzersiz bir iş yapıyoruz ve bunun getirdiği bazı sorumluluklar var. Devamlılığı sağlayan ise bir şefin tutarlılığı, samimiyeti, disiplini ve müzikal yetenekleri...
- Orkestra şefleri için öğrenmenin ömür boyu sürdüğünü söylemek doğru olur mu?
- Sadece orkestra şefliği değil, tüm yaşamımızda öğrenmenin ömür boyu sürmediği bir alan var mı? Mesele şu ki; elimizde bir tas kap, sonsuz bir bilgi nehirden alabildiğimiz kadar su alıp biriktiriyoruz, zenginleşiyoruz, gelişiyoruz. Müzik de böyle bir şey, elinizdeki kap ne kadar büyükse o kadar zenginleşiyorsunuz.
- Bir orkestra şefi için zirve neresidir?
- Benim için net işaret edebileceğim bir zirve noktası yok. Başarı dünyanın farklı farklı kültür merkezlerinde a sınıfı orkestralarla sıklıkla çalışabilmektedir. Bunun için özgün olmanız gerekir ama aynı zamanda uluslararası network'ün içine girebilecek iletişim olanaklarınızın ve gücünüzün olması gerekir.


NİCK CAVE VE TOM WAİTS HAYRANIYIM
- Günlük hayatınızda ne tür müzikler dinlemeyi seviyorsunuz? Rap gibi popüler janraları takip edebiliyor musunuz?
- Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Etnik müzik ve Türk Sanat Müziği severek dinlerim, uzun zamandır Nick Cave ve Tom Waits hayranıyım. Üzerine emek harcanmış, bir söylemi ve ifadesi olan, orjinal olan, özgün olan her müziği dinlerim.
- Pandemide daha önce yapmak isteyip de vakit bulamadığınız projeleri hayata geçirdiniz mi? Tom Waits'in şarkı sözlerini Türkçe'ye çevirmek istediğinizi okumuştum...
- Edebiyata ve şiire duyduğum ilgi beni bu alanda da üretken ve yaratıcı kılabilir diye düşünmüş, çabalamıştım ancak yazdıklarıma bakınca okuduğum o muhteşem yazarlar gibi etkileyici ve özgün işler olmadıkları gerçeğini gördüm. Bu sebeple iyi bir okur olmakla yetinmem gerekti. Tom Waits'in şarkı sözleri metaforlarla dolu çoğu zaman kelimelerin anlamından ziyade telaffuzunun bir şarkı yarattığı zorlu metinler. Yani aslında bile bile imkansız bir işe girmiştim. Üçdört şiiri tamamladıktan sonra bıraktım. Çevirmenlik çok farklı bir yetenek, ifade zenginliği ve kalem gücü gerektiriyor.
- Bir süredir evdeyiz, müziğe dijital platformlardan ulaşıyoruz. Ama canlı konserin yerini tutmuyor. Konserlerin sihri nedir?
- Bir konser dinleyicisine bir daha tekrarı asla olmayacak, benzersiz bir tecrübe yaşatır. O andadır, o an içinde var olur ve gelişir, bu yüzden benzersizdir. Bu sebeple konsere girmeden önceki dinleyici konserden çıkarken aynı kişi değildir. Sanatı tanımlarken de bu kriter bence çok önemli.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.