Cumartesi 20.02.2021

Mesaj sen öğrenene kadar gelmeye devam eder

Evrene mesaj yolluyor ama istediklerinize bir türlü kavuşamıyor musunuz? Belki de hata yapıyorsunuz! Ya asıl mesele mesaj yollamakta değil, gelen mesajları okuyabilmekteyse... Kafanız karışmasın, Sahi Kitap’tan çıkan Mesaj, size gerçek bir hayat öyküsü üzerinden ilahi mesajları okuyabilmenin yollarını veriyor

Hepimiz hayatta ilerlerken pek çok sorunla karşılaşır ve bunların içinden nasıl çıkacağımızı göremeyebiliriz. Ya da para, aşk, sağlık, güç istiyoruzdur ama bu isteklerimiz bir türlü gerçekleşmiyordur. Birçok kişisel gelişim kitabı size tam da bunu vaat ettiğini söylüyordur. 21 günde bir eve sahip olmak, beyninizi temizledikten sonra aradığınız aşkı bulmak, korkularınızı bir çöp tenekesine atıp rahatlamak... Kulağa ne hoş geliyor değil mi? Hâlâ aranızda evrene mesaj göndermemiş olan var mı?
İşte tam bu noktada Mürvet Uç da, pek çok yöntemi denedikten sonra kendi tecrübeleri ile bulduğu yolu anlatıyor, Sahi Kitap'tan çıkan Mesaj'da: "Sadece evrene mesaj yollayarak olmaz bu iş, size gelen ilahi mesajları okuyabilmelisiniz öncelikle."
- Bu ilk kitabınız. Yolu açık olsun. Size bu kitabı yazdıran ne oldu?
- Karanlık ve bilmediğiniz bir yolda kaybolduğunuzda ihtiyacınız olan şey boş ümitler ve vaatler değil; sadece yolunuzu aydınlatacak bir fenerdir. Benim o karanlık yolda o feneri bulmam iki yılımı aldı. Belki de bu kitapla birilerinin benzer yaşamlarına ışık tutabilirim, diye düşündüm.
- Kitabın daha başında iddialı bir giriş yapıyor ve pek çok kişisel gelişim kitabının mottosu olan 'evrene mesaj yollama' yöntemine karşı çıkıyorsunuz. Bu durumu okuyucularımıza açıklyabilir misiniz?
- Aslında tam olarak karşı çıktığım şey evrene olumlu mesaj yollamak değil. Tek başına bunu yapmanın istediğiniz şeyleri kendinize çekmek için yeterli olmadığını söylemek istedim. İnsanlar hayatta ne ister? Sağlık dışında; para, aşk, başarı, güç. Sürekli evrene mesaj yollayarak bunlara odaklanırsanız, onlar kaçar siz kovalarsınız ve sonunda yorulursunuz. Oysa işe; evrenin size yolladığı mesajları doğru okumakla başlarsanız, her şeyi sırası geldiğinde bir düzen içinde hayat size sunar. Yeter ki o mesaj anını yakalayın. Mesela trafikte ışıklar neden vardır? Düzeni ve akışı sağlamak için... Evrenin hayatınıza kırmızı ışık yakıp 'dur' dediğini anlayamazsanız, gider karşıdan gelene toslar kaza yaparsınız ya da tam tersi evren fırsatları karşınıza çıkarıp 'yeşil ışık' yaktığında tam zamanında hareket edip yol almalısınız.
- Kitabınızın adı neden Mesaj?
- Çünkü benim uyanışım bir mesajla başladı. Ve her şeyi bir mesaj gibi okumaya ve algılamaya başladım.
DÖNÜŞÜM YOLCULUĞU

- Kitapta hayat hikayeniz ve tecrübelerinizden bahsediyorsunuz. Zor yollarda yürümüşsünüz. Hayatınızın akışını değiştiren, aldığınız en önemli ilahi mesaj ne oldu?
- Yaşamda her şey bir bütün. Küçük farkındalıkların yaşamımda büyük değişimler yarattığına şahit olunca değişmeye daha doğrusu dönüşmeye başladım.
- Kitapta düşünme mekanizmamızın kilitlendiği, damarlarımızın tıkandığı anlar olduğunu söylüyorsunuz. Röportajı okuyanlar böyle bir anda olduklarını nasıl anlayabilir?
- Çok basit... "Neden" sorusu beyninize girmiş ve bir türlü buna cevap bulamıyorsanız ve dönüp dolaşıp aynı hatayı yapıyorsanız tam da böyle bir andasınız demektir. Geçmişe takılıp kaldığınızda ya da sürekli gelecek kaygısı ile mutsuz olduğunuzda içinden çıkamayacağınıza inandığınız bir sarmalda dönüp durursunuz. Asla bir çıkış yolu olmadığını düşündüğünüz o anda; aslında tam da mesajlara açık olmanız gereken zamandasınızdır.
- Bir de mottonuz var: "Hayat kimseye adil olmak zorunda değil ama siz kendinize adil olmak zorundasınız" diyorsunuz. İnsan kendine nasıl adil olur?
- Adalet çok ince ayarları olan hassas bir terazi. İnsan kendine adil olmayı beceremiyorsa bunu nasıl başkalarından bekleyebilir. Maalesef içinde yaşadığımız toplumun bize geçmişten beri kodladığı bazı öğretileri var. Örneğin; anneler yemez yedirir, giymez giydirir, anneler uyumaz, anneler hep arka toplar. Bu beynimize öyle bir işlemiş ki... Oysa uçakta bile uyarılıyoruz. Oksijen maskesi kullanmak gerektiğinde "Önce kendinize sonra çocuğunuza uygulayın" diye. Neden? Çünkü eğer sen bu hayatta yeteri kadar oksijeni alamıyorsan zaten ne evladına, ne eşine ne de çevrene bir faydan olur. Boğulur gidersin. İnsanın kendine adil olması kendine öncelik vermesi, demek. Kendine öncelik vermek bencillik değil.
21 GÜNDE MUTLULUK OLMAZ
- Peki, kişisel gelişim alanında yeni bir pencere açacağınızı düşünüyor musunuz?
- Kesinlikle düşünüyorum. Çünkü kimseye gerçek dışında bir vaadim yok. Kimseye zengin, mutlu olmak ya da aşkı çekmek için saçma sapan ritüeller önermiyorum. Durun size ilginç iki anımı anlatayım bu konuda. Çok bunaldığım dönemlerde ben de birçok yöntem denedim. Bir keresinde yabancı bir yazarın 21 günde mutluluk vadeden bir kitabını alıp eve geldim. İlk günkü ritüel aynanın karşısında kendimi sevip yanaklarımı okşamaktı. Evet belki bunu sağlıklı kafaya sahip biri yapsa başarılı olabilir. Ama düşünün insanlar umut ediyor...
Bir diğeri ofiste masanızın üstüne para resmi koyun, parayı çekin diye salık veriyor. Hayatımda duyduğum en saçma şey... Bir keresinde o kadar umuda açmışım ki, bir kişisel gelişim koçuna 20 dakikalık seans için 400 TL bile ödedim. Tek yaptığı gözlerimi kapatıp kötü anlarımı hayali bir çöp kutusuna attırmak oldu. Bilmiyorum belki başkalarında işe yarıyordur ama bende çalışmadı. Parmağını kıstırıp ortamdaki negatif enerjiyi yok ettiğini düşünenler var. Bedenine hayali bir fermuar geçirip kötülüklerden korunduğunu düşünenler var. Oysa ben bunun yerine evden çıkarken Ayetel Kürsi okumayı yeğlerim.
İLAHİ AKIŞA DİRENME
- Koronavirüsün verdiği mesajlardan bahsediyorsunuz. İnsanlığın alması gereken en büyük mesaj nedir?
- Üzerinde yoğunlaştığım ve önem verdiğim konulardan birine geldik. Birinci ve en önemli mesaj: Allah bize "Durun" diyor. Yani kırmızı ışığı yaktı. Günlük koşuşturmacalarımızın içinde insan kendini ancak biraz durarak hatırlar. İkinci büyük mesaj da "İlahi akışa direnme ey insanoğlu!" Hayata karşı değil hayatla beraber yürü. Büyük mesajlar bunlar tabii anlayabilirsek. Bu mesajları alıp ders çıkarana kadar maalesef virüs bizi terk etmeyecek. Çünkü bir şaman öğretisi der ki; ders sen öğrenene kadar devam eder.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.