Cumartesi 17.04.2021

Tarih, doğa ve lezzet bir arada

Pandemi hepimizi evlere kilitledi. Doğaya hasret kaldık. Şimdi en büyük isteğimiz vakalar azalınca kendimizi doğaya bırakmak ve onun şifalı elleriyle kendimizi onarmak... İşte bugün sizin için seçtiğimiz tatil rotaları doğa, tarih ve lezzeti bir arada bulunduruyor ve ziyaretçilerine mutluluk vaat ediyor

ALAÇATI
Arnavut kaldırımlı taş sokakların büyüsü
Pandemiden sonra kalabalık şehir hayatından uzaklaşıp masalsı bir atmosferde, bol oksijeni ciğerlerine derin derin çekerek dolaşmayı kim istemez ki? Eğer 'ben istiyorum' diyorsanız size önerimiz Alaçatı olacak. Çeşme sınırları içinde yer alan Alaçatı; taş evleri, rengârenk çiçeklerle bezenmiş sokakları, yel değirmenleri ve muhteşem doğasıyla sizi huzura davet ediyor. Alaçatı'da ana caddeler üzerindeki evlerin en önemli özelliklerinden biri arka taraflarında büyük, cennet gibi bahçeler ve avluların olması... Bahçelerin de ardında tarlalar bulunur. Yaşam şekli evlere tamamen yansımış. Evlerin ön cephesi sokağa arka cephesi de tarlalara dönük. Evlerin yapımında kullanılan taşlar da bölgedeki taş ocakların çıkarılıyor. Sokakları ise dar ve Arnavut kaldırımı ile kaplıdır. Bunun sebebi gölge sağlaması ve zamanında güvenlik endişesi ile böyle bir yapılanmaya gidilmiş. Bölgeyle ilgili bu bilgileri aldıktan sonra gelelim denizine... Eğer su sporlarına da meraklıysanız, yılın 365 günü rüzgârlı olan Alaçatı'da unutulmaz bir sörf deneyimi yaşayabilirsiniz. Bölgede çok sayıda butik otelde bulunuyor. Ama yine de konaklama konusunda sorun yaşamamak için önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Gastronomi konusunda iddialı birçok restoran da bulunuyor. Özellikle Ege Bölgesi'ne özgü tatlara bu seyahatinizde doyacağınızı söyleyebiliriz. Çeşit çeşit reçeller, lezzetli mezeler, taze balık ve deniz kokusu size se davetkâr gelmiyor mu?
BOZCAADA
Rüzgar güllerine karşı gün batımı keyfi
Hem doğaya hem de tarihe meraklıysanız Homeros'un Troya Savaşı'nı anlattığı İlyada Destanı'nda adı Tenedos olarak geçen Bozcaada'ya mutlaka yolunuzu düşürmelisiniz. Yunan mitolojisinin izlerini taşıyan bu güzel adanın ismi ilk kez 16. yüzyılda Piri Reis'in çizdiği haritalarda Bozcaada olarak görülüyor. O gün bugündür bu isimle anılan ada size en çok huzur vaat ediyor. Çanakkale sınırları içinde olan Bozcaada, İstanbul'a yakın olması sebebiyle nisan ve ekim ayları arasında hafta sonları için bile yoğun ziyaretçi trafiği alıyor. Adada çok sayıda şirin mi şirin butik oteller bulunuyor. Deniz ve doğa manzarası da enfes... Kahvaltıda sunulan zeytin ve çeşit çeşit reçeller bölgeye ait, tamamen organik... Bölge üzüm bağları ile de ünlü... Diğer yandan Rum ve Türk mahallelerinde gezebilir, Fatih Sultan Mehmet tarafında restore ettirilen Bozcaada Kalesi'ne çıkıp Bozcaada Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Bölgede deniz, güneş ve kumun tadını çıkarmak için en iyi bölgeler Ayazma, Habbele Plajı ve Mermer Burnu'dur. Adayı gezmek için en az iki gününüzü ayırmanız gerekiyor. Gidip de görmeden dönmemeniz gereken yerler arasında Meryem Ana Kilisesi, Ayazma Manastırı ve gün batımının keyfini çıkaracağınız Rüzgar Gülleri ve Polente Feneri bulunuyor
AMASRA
Karadeniz'de
bir saklı cennet
Amasra Karadeniz Bölgesi'nin saklı cennetlerinden biridir. Bartın iline bağlı bir ilçe olan Amasra, denize doğru uzanmış bir burun ve burnun iki yanında bulunan iki koydan oluşuyor. Antik dönemlerden günümüze ulaşan tam bir balıkçı kasabasıdır Amasra. Doğal güzellikleri ve eşsiz manzası ile kendinizi Akdeniz'de gibi hissetseniz de Karadeniz'in bağrındasınızdır. Öyle ki manzarasının güzelliği karşısında Fatih Sultan Mehmet'in 'Dünyanın gözbebeği' dediği bir yer Amasra. Üstelik gezilecek çok yer var. Tarihi, koyları, tepeleri, adaları sizi hemen büyüsü altına alıyor. Amasra'yı görünce burada yaşama fikri aklınıza takılıyor bir kere... Amasra Müzesi'ni gezerken ilçenin Hellenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerine uzanan tarihinden çok etkileniyorsunuz. Bu dönemlere ait heykeller, silahlar, amphoralar, mezar stelleri ve heykeller görülmeye değer... Amasra'da Osmanlı'dan izler taşıyan en önemli noktalar pazarları... İlçede kadınların kurduğu Galla pazarı ve bir çok hediyelik eşya bulacağınız, ahşap oyma eşyaları ile meşhur Çekiciler Çarşısı bulunuyor. Üzerinde Bizans dönemine ait kilise kalıntılarının bulunduğu Tavşan adası size enfes bir manzara sunuyor. Ayrıca Kemere Köprüsü, Cenova Armaları ve Fatih Camii görülmeye değer diğer tarihi ve mimari eserlerden...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.