Cumartesi 07.08.2021

Yangın yerinde şovmenlere ihtiyaç yok

Son on gündür yaşananlara bakıyorum da, iyi ki 1999 depreminde sosyal medya yoktu! Eğer ülke tarihiminiz en büyük felaketlerinden biri olan 1999 depreminde sosyal medya olsaydı, biz o kaosun altından kalkamazdık. 1999 depremi olduğunda atv haber'de yeni muhabir olmuş biriydim. Deprem oldu, ekipteki herkes bir yere dağıldı. Ben Adapazarı'ndaydım. Bir ay boyunca çadırda kalıp, bırakın elimdeki telefonla birilerine ulaşmayı, yan mahallede nasıl bir felaket sürüyor haberim bile olmuyordu. Herkes, biz muhabirler de dahil olmak üzere olduğumuz yerdeki insanlara yardım etme, görevlilerin işini kolaylaştırma, onlara ayak bağı olmadan destek olma ve haber verme derdindeydik. Şimdi bakıyorum da herkes itfaiyeci, herkes yangına müdahale uzmanı, herkes afet koordinatörü, herkes profesör, herkes haberci...!

Özetle herkes kendi yangının derdinde. Bazıları bunu oturduğu yerden yapıyor üstelik. "Yanıyor diyorum, uçak gönderin uçak" diye bağıra çağıra tansiyon yükselten, büyük alkış topluyor. Bölgede onlarca yangına müdahale eden, belli ki öncelik tanıması, insani risk faktörü daha yüksek olan yerlere ulaşmaya çalışan ekipleri işini yapmamakla itham ediyor. Kaliforniya yangınındaki bir görüntüyü, Marmaris yangını diye paylaşan en az 30 arkadaşım oldu. Aynı ihtiyaç listesini döndür döndür gönderenler vardı. Oysa oradaki ihtiyaç üç gün önce sona ermiş... Patileri suda soğutmaya çalışan yavru köpeği sosyal medya hesabında görmeyeniniz kalmamıştır. Şimdi bu yapılanlar afete yardım mı oluyor ben tam anlayamadım...? Hiçbir işe yaramıyorsan kalabalık etmemek, yardım edebildiğim noktalarda soğukkanlılığı korumak değil mi esas olan! Ben haber almak adına tek bir hesabı takip ediyorum bu süreçte. Datça- Marmaris köy rehberi bir arkadaş Aygün Bağ isimli. Kendine dağ keçisi demiş, gerçekten bölgeyi avucunun içi gibi biliyor ve orman genel müdürlüğü ve itfaiye ekipleriyle gece gündüz durmadan mücadelenin içinde. Şov yok, saf gerçek... Hatta diyor ki sayfasında, "Herkesin ne dediğine, ne yazdığına, ne video çektiğine bakmayın. Çoğu burada artistlik ve şov peşinde" Haklı mı, haklı! Aygün Bağ sana ve orada çalışan herkese çok teşekkürler... Teşekkürlerim bununla sınırlı değil,

"Ben yıllardır Bodrum'dan ekmek yedim" diyerek bir tır dolusu yardımı toplayıp oraya gönderen Demet Akalın'a...
Yangın hortumu elinde, en önde alevlerle mücadele eden İbrahim Çelikkol'a...
Çeşme'deyken "Aman banane dünya yansın, Çeşme'de sıkıntı yok" demeden, Akyaka'ya ihtiyaç taşıyan Ceylan Çapa'ya...
Felaket başladığı andan itibaren Antalya Gündoğmuş köylerini tek tek ziyaret ederek, yangınzedelerin ihtiyaçlarını karşılayan Müge Anlı ve koca yürekli ekibine...
Fethiye'de yangın söndürme çalışmalarına destek veren Alperen Duymaz'a...
Yerde oturmuş, ihtiyaç sahiplerine gidecek kolileri tek tek hazırlayan, onları sırtında taşıyan Burcu Esmersoy'a...
Ve tabii ki Haluk Levent'e... Onun çabasını izlerken tüylerim diken diken oldu... Unuttuklarım, görmediklerim elbette vardır... Şu an işin magazinini bir yana bırakıp, birbirimizle kenetlenme zamanı... Yok bunu yapamıyorsan lütfen sessiz kal, gölge etme...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.