Gucci’nin kanlı zarafeti
Yönetmen Ridley Scott’ın yönettiği Gucci Ailesi, insanın para, güç ve ihtişam karşısındaki sınavını anlattığı gibi büyük bir sermayenin nasıl el değiştirdiğini de işliyor. Oyuncu performansları ile film Oscar’lara göz kırpıyor
ŞİDDET KAYNAĞINA GERİ DÖNER!
Nicolas Boukhrief'in 2004 yapımı Cash Truck filmini hatırlayan var mı? Bir soygun sırasında oğlu öldürülen bir babanın intikamını anlatıyordu. Guy Ritchie'nin Jason Statham'lu son filmi İntikam Vakti işte bu filmin yeniden çevrimi. Tabii işin içinde Guy Ritchie varsa bu Fransız aksiyon dramasının nasıl Guy Ritchie aksiyonuna dönüşeceğini de az çok tahmin edersiniz. Guy Ritchie, temel olay örgüsüne çok dokunmuyor. Jason Statham'un canlandırdığı Bay H., çok sevdiği oğlu bir soygun sırasında bilerek öldürülünce onu vuranların peşine düşüyor. Ama kendisi de pek tekin biri değil. Bir suç örgütü lideri gibi dursa da aslında ABD devletin derinleriyle bağlatıları var. İşte o bağlantılar intikamını alması için onun eylemleri görmezden geliyor bir süreliğine. Hatırlanırsa John Wick karısından ona hatıra kalan köpeği uğruna mafya dünyasını yakmıştı. Jason Statham da oğlu için yakıyor dünyayı. Ama bir farkla Jason Statham'un karşısına Afganistan'da, Irak'ta savaşmış, her şeyi silahla halletmeyi seven, savaşamayınca bunalıma giren askerler çıkıyor. Anlıyoruz ki dünyanın jandarmalığına soyunan ABD'nin jandarma erleri sivil hayatta dönünce rahat duramıyor. Ki o askerlerden biri de Clint Baba'nın oğlu Scott Eastwood'un canlandırdığı Jan. Şiddet düşkünü bir manyak! Yani ABD'nin yarattığı şiddet gelip kendini de vuruyor. Neticede iyi bir yeniden çevrim olarak, güzel bir seyirlik vaat ediyor İntikam Vakti.
KIYIYA VURAN BİR HEYKEL
90'lı yıllarda Akçakoca sahillerinde bulunan Lenin heykelinin hikayesinden ilham alınarak çekilen bir film Tufan Taştan'ın çektiği Sen Ben Lenin. İlham alınarak diyorum çünkü film kurmaca olarak heykelin çalınması sonrası yürütülen soruşturmayı anlatıyor. İki üst düzey polis merkezden kasabaya gönderiliyor ve bu heykelin peşine düşüyor. Soruşturma derinleştikçe işlerin tuhaflaştığını görüyorlar. Taştan'ın yazar Barış Bıçakçı ile yazdığı senaryo aslında bir lidere yüklenen anlamla ilgileniyor. Her kesim için farklı bu anlam. Fakat olumlu ya da olumsuz bu anlam zaman içerisinde bağlamından kopartıldığında nasıl tuhaflaşabiliyor bunu göstermenin peşinde film. Tiyatrovari anlatımı biraz öne çıksa da Türkiye'de pek de üzerine düşünülmeyen (ki düşünsel olarak çok önemli bir yaradır bizim için) bağlam meselesini bir heykel üzerinden anlatması bakımından kıymetli bir çalışma.
EN SON HABERLER
- 1 Körkütük değil sorunlu aşık!
- 2 Artık çocukların da kolesterolü yükseliyor: Sebebi obezite ve hareketsiz yaşam
- 3 Sağlıklı beslenirken öğün sayısı önemli
- 4 Fas’ı yeniden keşfetme vakti
- 5 Kayıttayız
- 6 Boğaziçi kıpırdıyor
- 7 Çizgili giyme sanatı
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Eş seçimindeki izlere dikkat
- 10 Su orucu, bilimsel değil