Giriş Tarihi: 1.1.2022

Halifenin sanat dünyası

Abdülmecid Efendi son halife olarak tarihe geçti. Hayatının son 20 yılını sürgünde geçirdi. Oysa babası Sultan Abdülaziz gibi o da resme ve sanata düşkündü. Hem ressam hem de ressamların hamisiydi. Sabancı Müzesi’nde açılan sergi onun ressam kişiliğine odaklanıyor

Son halife Abdülmecid Efendi, 76 yıllık ömründe mutlakiyeti, meşrutiyeti ve cumhuriyeti gördü, iki dünya savaşına tanıklık etti. Hayatının yaklaşık 50 yılını şehzade, dört senesini veliahd, 16 ayını halife olarak ve son 20 yılını ise sürgünde geçirdi.
Yakın tarihimizin hem toplumsal hem de siyasi olarak önemli kişiliklerinden biri oldu. Lakin ressamlığı da bu kişiliğinin gölgesinde kaldı. İşte Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılan Şehzade'nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi sergisi, onun ressamlığına ve sanatla olan ilişkisine odaklanıyor.
Şimdiki zamanın kısırlaşmış görüş açısından bakınca bir şehzadenin ve halifenin sanatla olan ilişkisi ilginç gelebilir. Yaptığı resimleri görünce bu resimlerin bir halife elinden çıkması da şaşırtıcı olabilir. Ama tarihe farklı perspektiflerden bakmak bu şaşkınlığın yerini bir keşif duygusuna bırakıyor. Serginin isminde de vurgulandığı gibi Aldülmecid Efendi'nin sıra dışı hayatı daha da belirginleşiyor.
Mesela Abdülmecid Efendi'nin sanatla olan ilişkisinin kökeninde babası Sultan Abdülaziz'in sanata ilgisi olduğu görülüyor. Sultan Abdülaziz'in sanata özellikle de resme olan ilgisinin çok güçlü olduğunu anlamamızı sağlıyor. Bu ilgi sadece oğlunun resme ilgi duymasını sağlamamış, Türk resim sanatının da neredeyse başlangıç fitili ateşlemiş.
İstanbul'da ilk özel resim akademisi kurulması, resim sergileri açılması, Osmanlı sanatçılarının Avrupa'da resim sergilerine katılması, yurt dışına resim eğitimi almaları için öğrenci gönderilmesi, Paris'ten resim sipariş edilerek ilk Batı tarzı resim koleksiyonunun oluşturulması, bu eserlerin saray koleksiyonuna alınması Sultan Abdülaziz'in saltanat yıllarında gerçekleşen olaylar. Abdülmecid Efendi de bu havayı soluyor ama babasının tahtan indirilmesi ve öldürülmesi sonrasında şehzade olduğu için yıllarca gözetim altında yaşıyor. O da bu gözetim hayatının çilesini resim yaparak, sanatla ilgilenerek hafifletiyor.

1908'de 2. Meşrutiyet'in ilanı sonrası bu gözetim hayatı bitiyor. Sanata, edebiyata düşkün olduğu için dönemin aydınları ve sanatçıları ile dostluklar kuruyor. Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer "Ressam kimliğinin yanında müzik ve hat sanatı ile ilgilenmiş; şehzadeliğinden itibaren aydınları ve sanatçıları desteklemesinin yanı sıra onlarla kurduğu yakın dostluklarla Osmanlı hanedanı için alışılmışın ötesinde olmuş" diyor.
Mesela Tevfik Fikret, Abdülhak Hamit Tarhan yakın dostlarıydı. Fikret'in Sis şiirinden çok etkilenip aynı adlı bir resim bile yapıyor. Ya da Abdülhak Hamit'in portresini çiziyor. Babası Sultan Abdülaziz gibi o da fırsatı oldukça resim sanatının bu topraklarda gelişmesi için ciddi çaba harcıyor. Yani hem resim sanatının ve ressamların hamisi oluyor hem de ressam kişiliğini sürdürüyor. 1918'deki Viyana Sergisi'ne, ki Türk ressamları tarafından Avrupa'da açılan ilk sergidir bu, Otoportre, Harem'de Goethe, Harem'de Beethoven ve I. Sultan Selim eserleriyle katılıyor.
Dr. Nazan Ölçer "Abdülmecid Efendi, zamanının ruhunun farkında, Doğu-Batı ve gelenek-modernite ikilemleri karşısında din ve geleneğine bağlı olmakla beraber Batı'ya da açık bir Türk münevveri olarak yaşamış. Sergide Doğu'yu ve Batı'yı kendi içinde harmanlamış bir modern çağ prensi olan Abdülmecid Efendi'yi ilk defa görülecek bir seçkiyle anıp, şehzadenin çok yönlü sanatına odaklanıyoruz" diyor.

EN KAPSAMLI ALDÜLMECİD SERGİSİ

Sergi, şimdiye kadar açılan en kapsamlı Abdülmecid Efendi sergisi. Sergide 60 tablo ve 300'ü aşkın belge yer alıyor. Bu tablolar 14'ü resmi kurum koleksiyonu, 17'si aile koleksiyonu, özel müze ve galeri koleksiyonlarından edinilmiş. Ayrıca Abdülmecid Efendi'nin son 20 yılını geçirdiği Fransa'nın Nice şehrindeki Musee Massena Koleksiyonu'ndan 1926 tarihli bir Otoportre ile Rochefort'taki Pierre Loti Müze Evi'nden gelen ve Loti'ye hediye ettiği iki resim de sergide yer alıyor.

PADİŞAH BESTELERİ EŞLİĞİNDE SERGİ TURU

1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergiyi müzik eşliğinde geziyorsunuz. Bu müzik Abdülmecid Efendi'nin babası Sultan Abdülaziz'e ait besteler. Bir şehzade ve halifenin resimlerini izlerken, bir padişahın da bestelerini dinlemek açıkçası sıra dışı ve özel bir durum.

SİS TABLOLARI İLK DEFA YAN YANA
Abdülmecid Efendi'nin ressamlığının yanı sıra edebiyat ve müzikle ilişkisine ve dönemin aydınları ile sanatçılarıyla kurduğu yakın dostluklara bir parantez de açıyor sergi. Abdülmecid Efendi'nin Tevfik Fikret'in şiirinden esinlenerek çizdiği üç adet Sis tablosu ilk kez bu sergide yan yana geliyor. Yakın dostu Pierre Loti'ye hediye ettiği manzara tabloları; mektupları, bazısı bilinmeyen aile fotoğrafları, aralarında yakın dostu Abdülhak Hamit'in Finten oyununun prömiyeri için verdiği davet de olmak üzere pek çok menünün de olduğu 300'den fazla belgeyle Abdülmecid Efendi'nin çok yönlü kişiliği sergide ortaya konuluyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.