İstanbul’un kuşları bu sergiye kondu!

Alper Tüydeş Türkiye'nin başarılı doğa fotoğrafçılarından biri... Özel ilgi alanı ise kuş fotoğrafçılığı. Yeni fotoğraf sergisi İstanbul Kuşları Galataport'ta açılan Tüydeş 9 Şubat'a kadar kuş ve fotoğraf meraklılarını bekliyor. Tüydeş'le hem fotoğrafı hem de İstanbul'un kuşlarını konuştuk.

- İstanbul kuşları nasıl bir sürecin ürünü? Bize ne anlatıyor?
- İstanbul Kuşları sergisi, Doğuş Otomotiv'in doğa ve çevrenin korunması, sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmak amacıyla Doğaya Kanat Açtık ismini verdiği ve benim de içinde bulunmaktan mutluluk duyduğum büyük bir projenin başlangıcı. Dünyanın en önemli göç yollarından biri İstanbul ve özellikle Boğaz'ın üzerinden geçiyor. Kuşlar için de çok önemli bir metropol. Bu türlerin ve yaşam alanlarının korunması çok önemli... Belki İstanbul'da yaşayan birçok insan bu kadar farklı türün İstanbul'da yaşadığından veya şehrin üzerinden geçtiğini fark etmiyor. İnsanların iç içe yaşadıkları türlerden haberdar olmaları için de güzel bir sergi hayata geçirdik. Projenin amacı çevremizdeki kuşlara dikkat çekmek. Proje bir yıllık bir çalışmayı içerisinde barındırıyor. Göçmen kuşlardan yola çıkarak tüm yaban hayatına dikkat çekmeyi amaçlıyoruz.

- İstanbul'da kaç kuş türü var? Sergide hangi kuş türlerine yer verdiniz? Nasıl bir çalışma rotası izlediniz?
- İstanbul'da 300'ü aşkın kuş türünün kaydı var aslında. Bunları bir kısmı yerleşik bir kısmı da göçmen türlerimizden. Dijital olarak sumru, yalı çapkını, yelkovan, akça cılıbıt, ibibik, küçük kerkenez, sığırcık, arı kuşu, gri balıkçıl, karabatak, karatavuk, kır kırlangıcı, kızılgerdan, küçük karga ve yılan kartalı gibi 15 kuş türüne yer verdik. Özellikle bu sergide İstanbulluların günlük hayatta karşılaşabileceği türleri göstermek istedik. Ve sadece fotoğraf değil kuşun sesi, tanımı ve animasyonlarla da ilgi çekici bir sunumla doğaseverlerle buluşturduk.
- Nesli tükenen kuşları var mı İstanbul'un, hangileri özellikle?
- Tüm kuşlar risk altında. Ama üveyik ve elmabaş patka gibi türler artık alarm verme seviyesine geldi. Şimdi olmasa da bu acımasız dünya anlayışımız gelecek yıllarda çok daha fazlasını tehlike altına sokacak.

- Sizi kuş fotoğrafçılığına çeken şey ne oldu?
- Fotoğrafçılıkla tanışmam 22 yıllık bir serüven aslında. Bunun son 10 yılı özellikle kuşlara yoğunlaştığım bir dönem oldu. Yaban hayatını insanlara en etkili şekilde anlatmak için fotoğraf çekiyorum... Avcı bir aileden geldiğim ve av hikayeleri ile büyüdüğüm için doğa bana uzak değildi. Babam ile birlikte, çocukluğum belgeseller izleyerek geçti. Çizgi filmlerde de favorilerim hep hayvan karakterler olanlardı hatta. Yani ilgim, çocukluktan geliyor ama yaşadığım çevre etkisiyle bir dönem ben de avcılık yaptım. Lakin çok şükür diyorum, bundan kısa sürede döndüm. Tüm bunlara birer sebep, bir bakıma da fotoğraf oldu aslında. 2000 yılında dedem karne hediyesi olarak bana bilgisayar alırken yanında bir de kamera almıştı. Bunu bilgisayara takınca web-cam oluyor çıkarınca fotoğraf makinesi. Merakım hiç yoktu ama güzel sanatlara meyilliydim, çizimim iyiydi yani. İşte sonra, bu fotoğrafla birleşti.

- Serginin içeriğinden, tekniğinden, sergilendiği yerden ve süresinden bahseder misiniz?
- Sergimiz Galataport'taki Doğuş Otomotiv Plus Deneyim Merkezi'nde 30 Ocak'ta başladı. İnteraktif olarak gerçekleştirdiğimiz dijital sergimizde katılımcıların eşsiz kuş türlerinin fotoğraflarını görmenin yanı sıra sesli, anlatımlı ve animasyonlu bir şekilde bilgi sahibi olmalarını da sağlıyor. Küçük ziyaretçilerimizi de ayrıca düşündük ve onların hayal güçlerini de açığa çıkarak eğlenceli boyama etkinlikleri de hazırladık. Sergi 9 Şubat'a kadar devam edecek.

PROJE DEVAM EDECEK
- Bu proje detaylanarak devam edecek mi?
- Belirttiğim gibi İstanbul Kuşları sergisi, Doğaya Kanat Açtık projesinin sadece bir ayağı. Proje tüm yıla yayılacak şekilde devam edecek. Mart ayında kuş gözlemi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Katılımcılara İstanbul'da ilkbahar göçündeki kuşların en güzel görüntülerini izletmeye çalışacağız. Doğaya Kanat Açtık projesinin bir diğer bölümünde ise özellikle Türkiye'yi göç yolları üzerinde mola noktası veya son durak olarak belirlemiş göçmen kuşları gözlemlemek ve fotoğraflamak amacıyla çeşitli bölgeleri ziyaret edeceğiz.