Ağlamak güzeldir
“Ağlamak güzeldir” diyor Sezen Aksu, yıllar önce yazdığı şarkısında, “Sakın utanma... Gelip geçici dünyada her şeye rağmen var olmak demek” diye devam ediyor. Ağlamak, duyguları bir ifade etme biçimidir. Duyguları bastırıp ağlayamamak ise ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarını beraberinde getirir
Gözyaşı, üzüntünün ifadesidir
Öncelikle ilk adım yaşadığınız isteseniz de ağlayamama durumunu kabul etmelisiniz. Kendinizi, yaşamınızı, düşünce ve duygularınızı gözden geçirin. En son ne zaman, neye ağladınız? Ağlamak isteyip de kendinizi durdurduğunuz hiç oldu mu? Eğer ki bu tür engellere sahipseniz tüm bu engelleyici his ve düşüncelerden arının ve sadece hislerinize kapı açıp onları kucaklayın.
Ağlayamamak sebebiyle oluşabilecek problemler
Bastırılan duyguların çıkışı sorunlu olur
Ağlayamama durumu, bazen de kişinin depresyonda olduğuna dair bir işaret olabilir. Depresyonda ağlayamamaya, en çökkün duygudurum, ilgide azalma, zevk alamama ile birlikte görüldüğünde dikkate alınmalıdır. Öte yandan çok fazla ağlamak da, sağlıklı bir durum değil depresyon belirtisidir. Yaşamda bizi mutsuz hissettiren olayların varlığını ve onlara dair duygularımızı kabul etmek ruh sağlığımız açısından önemlidir. Üzüldüğümüzü, sevindiğimizi, heyecanlandığımızı belirtebilmek ağlayarak dışa vurabilmek, bilinenin aksine bizi güçsüz bir insan yapmaz. Bizi asıl güçsüzleştiren şey hissettiğimiz duyguları dışa vuramamaktır. Ağlamamaya alışmak zamanla duygularımızı sürekli olarak bastırmamıza neden olur. Bastırılan her duygu kendine çıkış yolları arar. Bu yol da genellikle sağlıklı bir çıkış yolu olmaz.
Ağlamıyorum! duyguların çıkışı Bastırılan Neden ağlayayayım?
Ağlamam için ortada hiçbir sebep yok. Acaba gerçekten ağlayacak bir sebep yok mu? Yoksa yorucu bir duygu geldiğinde onunla yüzleşmek yerine, onu bastırmaya ve çok derinlere gömmeye mi alıştınız? Özellikle erken çocukluktan itibaren duyguları içinden geldiği gibi yaşamasına izin verilmemiş veya görmezden gelinmiş çocuklar, gözyaşlarının kapısını sıkı sıkıya kapatır. Onlara gözyaşının güçsüz ve korkakların işi olduğu öğretilmiş ve onlar için gözyaşı dökebilmek imkansız hale gelmiştir. Oysa ki ağlamak ne güçsüzlük ne zayıflıktır. Duygularını hissettiği gibi açıkça ifade edebilen bir insan kadar güçlüsü yoktur.
Erkekler neden ağlamasın ki?
Her konuda olduğu gibi kuşaktan kuşağa aktarılan toplumsal öğretilerimiz, duygular konusunda da etkilidir. Bugün sıkça duyduğumuz 'erkekler ağlamaz' önermesi, küçük yaşlardan itibaren erkeklerin adeta kişilik özelliğine kodlanıyor. Peki erkekler neden ağlamasın? Cinsiyeti bir kenara bıraktığımızda onlar da insan değiller mi? Bu da onların ağlaması için gayet tabii bir sebep.
Normal bir insan gibi üzüldünüz, hepsi bu...
Ağlayamamanın en yaygın sebeplerinden bir diğeri de, ya insanlar görürse ya insanlar bakarsa! Hayır kimse size bakmıyor. Olağanüstü ve asla olmaması gereken bir şey yapmıyorsunuz. Gayet normal bir insan gibi üzüldünüz, kırıldınız veya kötü hissediyorsunuz. Bunu da ağlayarak gayet sağlıklı bir biçimde yansıtıyorsunuz. Siz buna bu şekilde inanır ve arkasında durursanız, en başta düşündüğünüz yanlış inanç etkisini yitirecektir.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler