Giriş Tarihi: 2.12.2023

Zihninizdeki tabuları yıkın

Bir anne-baba olarak her şeyi doğru yapmaya çalışmanıza gerek yok. Çocuğuna zarar vermeyen, onu türlü zararlardan koruyan, onun sevgi-ilgi ihtiyacını asgari düzeyde karşılayabilen anne-baba, yeterince iyi ebeveyndir. Beyninizdeki mükemmel olma baskısına teslim olmayın

Sosyal medyada sürekli hiç ağlamayan bebekler, buna uyumlu sakin ve hayatı aynı devam eden aileler, yapılan her türlü sağlıklı yiyecek içeceği yiyip içen çocuklar görmekteyiz. Genel anlamda gerçeklikten uzak bu görüntüler ebeveynlerde ne yaparlarsa yapsınlar, bir türlü yeterli hissedememelerine neden oluyor. Özellikle bunları gören bir anne, "Herkes mükemmel bir anne, ben mükemmel değilim! Ben çocuğuma asla iyi bir anne değilim" gibi düşünebilir. Bu da daha öfkeli ve daha tahammülsüz hissetmesine neden oluyor. Çünkü anne sürekli yetersizlik hisleriyle mücadele etmeye çalışıyor. Mükemmel ebeveynlik yoktur, yeterince ebeveynlik vardır. Yeterince ebeveynlik de her an çocuğunla oynamak, sürekli onun her istediğini yapmaya çalışmak, onu ağlatmamak değildir. Çocuğuna duyarlı, sıcak ve empati kurarak yaklaşabilmek, fiziksel-duygusal anlamda ulaşılabilir olup çocuğun ihtiyaçlarına yanıt verebilmektir. Yani her şeyi doğru yapmaya çalışmanıza gerek yok. Çocuğuna zarar vermeyen, onu türlü zararlardan koruyan, onun sevgi-ilgi ihtiyacını asgari düzeyde karşılayabilen annebaba, yeterince iyi ebeveyndir. Anneler de babalar da elbette insandır. Bebek her ağladığında ihtiyacını karşılama ve bebeğe uygun yanıt vermede kusursuz olmayabilirler. Bazen yorgunluk, dikkat dağınıklığı bazen de ruhsal problemlerinden ötürü bunu yapamazlar. Bu anlarda anne baba, hemen bebeğinin ihtiyacını karşılaması gerektiğini karşılamaz ve ağlarsa bebeğin ya katılacağını ya da travmatize olacağını zanneder. Fakat inanılanın aksine bebekler bu hayal kırıklıklarıyla bir nevi duygusal dayanıklılık kazanırlar. Yeri geldiğinde onların üzüntü ve kaygılarını yatıştıran bir ebeveyne sahipken zaman zaman da anlaşılmamış hisseden bebek zaman içinde de kendini sakinleştirme becerisi edinmeye başlar. Tabi ki bu durum bebeğin tamamen ihmal edilmesi değildir. Anne ve baba çocuklarını tam anlayamadığında veya istek ve ihtiyaçlarını tam karşılayamadığında çocuklarını ihmal etmiş olmaz. Çocuklar bebeklik dönemlerinden itibaren bu gibi olaylarla dayanıklılık ve kendini yatıştırma becerisini öğrenirler. Bu öğrendikleri mekanizma ileride stresli durumlarla baş etmelerine de yardımcı olacaktır. Aslında yeterince ebeveynlik çocuklarına yol çizen, onun adına kararlar veren değil daha çok çocuğunun eşsiz yoluna eşlik eden bir yol arkadaşıdır. Bu yolculukta ebeveyn çocuğu mükemmel olmaya zorlamaz, hatalara tölerans gösterir, telafi etmeye çalışır ve sürekli bu aşamayı korur.

İÇİNİZDEN GELDİĞİ GİBİ DAVRANIN
Mükemmel ebeveyn çocuğunun öfke, mutsuzluk gibi duygular yaşamasını engellemeye çalışır çünkü bu duyguların kötü olduğunu düşünür. Yeterince iyi ebeveyn ise zaten bebeğini olumsuz duygusal deneyimlere karşı koruduğu için ona sakinleşme konusunda da öğretici olur. Bebek bu duygular karşısında kendini yatıştırma becerisi gösterir ve ebeveyn geri gelene kadar duyguyla başa çıkabilir. Çocuk bu olumsuz duygulardan korkmadan deneyimleyeceğine dair inanç geliştirir. Bunu her zaman en iyi şekilde yapamaz. Ama ebeveyninde de gözlemlediği gibi bunu zaten yeterince yapması yeterli olacaktır. Yeterince iyi ebeveyn her çocuğun farklı ve özel olduğunu kabul eder. Her davranış ve her tutum her çocuğa iyi gelmez veya sizi mükemmel ebeveyn yapmaz. Çocuğun mizacı ve geliştiği çevre ile birlikte istek ve ihtiyaçları her çocuktan çok farklı olacaktır. Bu noktada yapılabilecek en doğru ebeveynlik içten gelen güdüsel ebeveynliktir.


OLUMLU BİR EBEVEYNLİK İÇİN YOL GÖSTERİCİ MADDELER
1. Çocukların en önemli öğrenme metodlarından biri de ebeveynlerinin yaptığı her hareketi dikkatlice izleyip yaşadıkları karşısında nasıl davranmaları gerektikleri konusunda bir yol oluşturmalarıdır. Diyelim ki çocuğunuzun paylaşımcı bir çocuk olmasını istiyorsunuz bunu uygulamak için çocuğunuza saatlerce bunu anlatmanıza gerek yok. Kendiniz paylaşımcı olursanız küçük izleyiciniz sizi görüp bunu kendi hayatına entegre edecektir.
Bu durumda ona öğüt vermek bir şeyler anlatmak çok yorucu olacakken hayatın akışında doğal bir şekilde bunu yapmanız da sizi yormayacaktır. 2. Çocuk yaşadıklarını, duygularını belirli bir yaşa kadar iletişim yoluyla anlatamaz. Onun tek dili oyundur. Oyun aynı zamanda çocuğun ailesiyle arasındaki iletişimi kuvvetlendiren, sosyal, duygusal ve motor gelişimini de destekleyen bir yoldur. Özellikle ebeveynlerin çocuklarıyla uydurduğu hikayeler yaratması, puzzle, resim gibi aktiviteler yapmak çocuğun tüm gelişim alanlarında pozitif ilerlemesini sağlar.


3. Çocuğun küçük yaşlardan itibaren arkadaşlık kurması ve bunları sürdürmeye çalışması çocuğun sosyal ve duygusal zekasının gelişmesini sağlar. Ebeveyen olarak bu konuda üstünüze düşen çocuğunuza arkadaş edinebileceği ortamları sağlamak ya da ona model olup siz arkadaşlık kurdukça onun da arkadaşlığı öğrenip arkadaşlık kurmaya çalışması olacaktır. Örneğin siz parkta kahvenizi içer kitabınızı okurken onun yeni arkadaşlıklar kurması için fırsat tanımalısınız.
4. Çocuğunuzla iletişim kurmaya başladığınız andan itibaren dikkatiniz her neyde ise dikkatinizi çocuğunuza yönlendirin. Çocuğunuzu dinlemeniz size güven duymasını ve sonunda rahat hissetmesini sağlayacaktır. Güven bir iletişimde olması gereken en önemli duygudur. Onu aktif olarak dinlemek size soru sorabilmesi için cesaretlendirmek bu konuda pozitif etkiler sağlayacaktır. Bu durum hangi yaşta olursa olsun ne yaparsa yapsın sizden gizli bir şey yapmamasına sizi haberdar etmesine faydalı olacaktır.
5. Çocuğunuzun iyi hissetmesinin temel nedeni onun her istediğini yapmaya çalışmak değil de onun anne ve babasını mutlu görmesidir.
Çocuklar çok iyi gözlem yaparlar. Aile içindeki iletişimi, aile bireylerinin nasıl hissettiklerini, birbirlerine olan davranışları sürekli olarak gözlemlerler. Bu yüzden çocuğunuzun iyi hissetmesini istiyorsanız önce işe kendiniz iyi hissederek başlayın.
AŞIRI DEĞİL YETERİNCE İYİ OLUN
Unutmayın ki, sizin çocuğunuza sizden başka iyi ebeveynliği hiç kimse yapamaz. Aşırı davranışlar yapmamak ve mükemmel olmaya çalışmamak bizi sıradan bir ebeveyn haline getirmez. Aslında yeterince iyi bir ebeveyn yapar. Çocuğumuzla ilişkimize, aramızdaki uyuma, iletişime, onu anlamaya çalışmamıza odaklandığımız müddetçe yeterince iyi ebeveyn olmak mümkündür. Yeterince iyi den fazla ebeveynlik çocuğa duygusal anlamda da yarardan çok zarar sağlayacaktır. Şimdi zihninizdeki bütün mükemmel ebeveynlik tabularını yıkın. Aşırı iyi ebeveyn değil yeterince iyi ebeveyn olun. Bu sizi rahat hissettirecek olduğu gibi, çocuğunuzu da rahat ettirecektir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.