Beyhan'la artık cep telefonu üzerinden konuşuyoruz

Henüz 40'ında bile değil. Tayyip Erdoğan'ın davetiyle ABD'deki 17 yıllık hayat düzenini bozup Türkiye'ye geldi, siyasete atıldı. 2002'den bu yana Başbakan Yardımcısı olarak Başbakan'la birlikte gezmediği ülke kalmadı. Şimdi de AB'den sorumlu Devlet Bakanı ve başmüzakereci olarak omuzunda daha ağır bir yükle gezmeye devam ediyor. Egemen Bağış yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarını haftada ancak bir kez, birkaç saat görebiliyor. Geçtiğimiz pazar da maalesef bu birkaç saati de benimle röportaj yaparak geçti. Beyhan ve Egemen Bağış, İstanbul'da son derece zarif döşedikleri yeni evlerinde ilk kez özel hayatlarından bahsettiler. Biraz ketum başladılar, sonradan açıldılar. Sanıyorum, kabinenin en genç çifti onlar. 16 yıldır evliler ve romantizmi bile artık Blackberry üzerinden yaşıyorlar. Beyhan Bağış, "Egemen'in temposu başımı döndürüyor. Hani durdurun dünyayı inecek var derler ya..." diye konuşuyor. "Eve programlı misafir bile davet edemiyorum. Bir bakmışım, Egemen binmiş uçağa, bir başka ülkede..." "Çok uçan insanlarda bir zaman sonra uçuş korkusu başlar. Sizde de var mı?" diye soruyorum. Egemen bağış'ın cevabı: "Uçuş korkusu gelse, hayatım biter."
EGEMEN BAĞIŞ
Baloya gelmeye ikna ettik önce. O zaman Beyhan'a, bayrak takımına bir elbise giydirmiştik hiç unutmuyorum. Bende çok emeği olan Federasyonun eski başkanı Ata Erim Bey ve eşine Beyhan'ı getirip "Bayrak takımının elbiseleri iyi olmuş mu Ata abi," diye göstermiştim. Onlar da "Zaten elbiseleri biz yaptırdık bu çocuk bize niye gösteriyor?" diyorlar. Halbuki Beyhan'ı gösteriyorum orada. O akşam baloda bir ara dedim ki "Benim piyango bileti satmam lazım. Bana yardımcı olur musunuz?"
Modayı Beyhan takip ediyor, bana uygulattırıyor. Kilo vermem sağlıkla ilgili bir hassasiyetimdendi.
Her zaman kendi bavulumu kendim hazırlarım. Neyi nereye koyduğumu bilirim, altı dakikada bavul yapar, kaparım.
Pasaportsuz gezmiyorum, her an yurtdışına çıkma olasılığım olabilir diye. Bir haftada dört ülke gezdiğim oluyor. Sabah ilk gözümü açtığımda, "Bugün neredeyim, yapacağım ne var?" diye bir an düşündüğüm oluyor. Uçuş korkusu başlarsa, hayatım biter.
Evde uyumadan önce, kafayı dağıtmak için Beyhan'la dizi izleriz.
BEYHAN BAĞIŞ
29 Ekim 1991'de New York Hilton'da Cumhuriyet Balosu'nda tanıştık. O gün bugündür hayatım kontrolden çıktı ama güzel bir kontrolden çıkış oldu.
Bazen haftada üç gün görüşüyoruz. Bazen hiç. Blackberry'mde her zaman bir Egemen dosyam vardır. Karşılıklı 10 dakika konuşabilecek zamanımız varsa, hemen açarım dosyayı acil konuşulması gerekenleri konuşuruz.
Egemen kendi iradesiyle bir senede 20 kilo verdi. Buna sağlık sorunları yüzünden ihtiyaç duydu. O test sonuçlarını görünce, aile doktorumuz vasıtasıyla kilo verdi.
Egemen'le sinemaya gitmeyi özlüyorum. Aslında bakan olduktan sonra bir kez başardık gitmeyi. Çok koşuşturuyoruz, bazen başım dönüyor. Hani durdurun dünyayı inecek var derler ya...
-Egemen Bağış'la da New York'ta tanışmışsınız...
-B.B: Egemen'le tanışmadan önce, New York'ta öğrenciyken Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun aktivitelerine katılıyordum. Halk dansları grubundaydım. Arkadaşlarımdan sık sık Egemen'i dinliyorum. "O bilir, Egemen'e sorun... " gibi. Hep Egemen.. Kimdir bu Egemen? Sonra 29 Ekim Bayramı Balosu'na davet ediliyorum. Hem de Egemen'in asistanı tarafından. Mutlaka oraya gelmemi istiyor. Meğerse beni folklor oynarken görmüş Egemen. Onu uzaktan flu, takım elbiseli biri olarak hatırlıyorum. Hatta "Kim o gri eşofmanlı kız?" demiş. 29 Ekim 1991'de New York Hilton'da, Cumhuriyet Balosu'nda tanıştık. O gün bugündür de hayatım kontrolden çıktı ama güzel bir kontrolden çıkış oldu.
-Nasıl kontrolden çıktı hayatınız?
-B.B: Sosyal olarak zaten aktif bir insanım ama daha da aktif olmaya başladım protokol anlamında, sosyal etkinlikler anlamında. Bu tabii bize birçok dost da kazandırdı. Her zaman bir şekilde ister istemez birisinin eşi konumundasınız. Ne yaparsanız yapın otururken, kalkarken, arkadaşlarınızı seçerken her şeyde o kimliği taşıyorsunuz, o da bazı şeyleri kısıtlıyor ama bundan şikâyetçi değilim.
-Yurtdışında eşinize eşlik ediyorsunuz. Çalışan bir kadınsınız, moda sektöründesiniz. Hiç zevkli giyinme tüyoları isteyen siyasetçiler oldu mu sizden?
-B.B: Çalışan bir kadın olmam, profesyonel yönümün olması, eğitimim tabii ki şaşırtabiliyor. İlk intiba görsel şeylerin ötesinde, ağzımı açıp İngilizce konuştuğumda şaşırmaları. Türk, baş müzakerecinin eşi ama iyi derecede İngilizce biliyor... Biraz normun dışında bir profil olabilirim ama sonuçta Türkiye'nin bir yansıması bu.
-Haftada kaç gün görebiliyorsunuz Egemen Bağış'ı?
-B.B: Bazen üç bazen hiç. Benim Blcakberry'mde her zaman bir Egemen dosyam vardır. Karşılıklı 10 dakika konuşabilecek zamanımız varsa, hemen açarım dosyayı acil konuşulması gerekenleri konuşuruz. Sabah kahvaltısı olabilir ya da bir davetten çıktığımızda, eğer enerjimiz varsa, durup bir kahve içeriz. Akşam eve geldiğimizde bir sorun varsa çocuklarla ilgili onu paylaşırım. Peş peşe diyelim ki Londra, Madrid oradan Ankara'ya gittiyse, İstanbul'a dönmesi bir haftayı bulabiliyor.
-E.B: İletişimimizin çoğu Blackberry üzerinden. Beyhan'la artık Blackberry üzerinden konuşuyoruz. Yanımda iki tane taşıyorum. Ekibimde de var. Sıkı bir Blackberry kullanıcısıyım.
-Eşinizin giyim tarzına katkınız oluyor mu?
-B:B: Kendi iradesiyle bir sene içinde 20 kilo verdi. O insanı sıfırdan değiştiriyor. Buna sağlık sorunları sonucunda karar verdi. O test sonuçlarını kendisi görünce aile doktorumuz vasıtasıyla 20 kilo bir senede gitti. Diyet yaptı. Kıyafetlerini de birlikte kombinleriz.
-Çok seyahat ediyorsunuz. Çantanızdan çıkarmadıklarınız neler?
-E.B: İlaçlarım, tıraş takımım, pasaportum. Pasaportsuz gezmiyorum, her an acilen yurtdışına çıkma olasılığım olabilir diye. Bir haftada dört ülke gezdiğim oluyor. Sabah gözümü ilk açtığımda "Bugün neredeyim, yapacağım ne var?" diye bir an düşündüğüm oluyor.
-Bavulunuzu kim hazırlar?
-E.B: Her zaman kendi bavulumu kendim hazırlarım. Neyi nereye koyduğumu bilirim. Altı dakikada bavul yapıp, kaparım. Giysi kombinasyonu konusunda eşimden faydalanıyorum. İnsanlar soruyor "Nerede yaşıyorsunuz,"diye. "Eşim ve çocuklarım İstanbul'da, ben uçaklarda yaşıyorum," diyorum.
EGEMEN EVDE MÜZAKEREYİ ÇAKTIRMADAN YAPAR
-Evinize adım attığınızda rahatlamak için ne yapıyorsunuz?
-E.B: Uyumadan önce kafayı dağıtmak için Beyhan'la birlikte yarım saat Dizi Max'teki dizileri izlerim
-Birbirinize nasıl hitap edersiniz?
-E.B: Ben gülüm derim. O da canım der. Oğlumuza koçum, kızımıza kuzum.
-23 Nisan'da doğmuşsunuz..
-B.B: 23 Nisan doğum günü. O yüzden Egemen koymuşlar adını.
-E.B: Rahmetli babam Bingöl Milli Eğitim Müdürü imiş. Bingöl'de doğdum. Siirt Belediye Başkanlığı yaptı, Adalet Partisi'nden. Onun için ben "Adalet bize babadan miras kaldı, kalkınmayı da üstüne ben ekledim," diyorum. 15 yaşımda iken New York'a eğitim ataşesi olarak atandı oraya taşındık. Ben kalmaya devam ettim, eğitimimi tamamladım. Bir yandan çalıştım, ailemi kurdum.
-Eşiniz evde de iyi müzakere eder m ?
-B.B: Müzakereyi çaktırmadan yapar. Hiç hissettirmez.
EGEMEN'E KARELİ GÖMLEK GİYDİRMİYORUM
-Egemen Bağış'ın zevkinde neleri değiştirdiniz?
-B.B: Kareli gömlek giydirmiyorum. Erkekte kareli gömlek sevmem. Erkek giyiminde zaten oynayabileceğiniz çok az şey var. Ayakkabılarının parlak olmasına özen gösteririm. Arada bir eleriz ayakkabılarını. "Emekli" deriz onlara. Ceket kol boyları ve pantolon paçaları her zaman nispeten dar ve kısa olacak.
-E.B: Modayı Beyhan takip ediyor, bana uygulattırıyor. Kilo vermem sağlıkla ilgili bir hassasiyetimdendi.
-Mecliste saç ektirme işlemini gerçekleştiren birkaç milletvekilinden birisiniz.
-E.B: Ona girmesek? (Gülüyor).
-Ama eşim de merak ediyor, pek çok erkek de bilmek istiyordur eminim. Eşime önerir misiniz? (Israrcıyım)
- E.B: Peki, eşiniz istiyorsa onu destekleyin o zaman.
21 YAŞIMDAN BERİ ÇALIŞIYORUM
-Beyhan Hanım Vakko'dan ayrılmanız, kendi mağazanızı açmanızla ilgili yazılar yazıldı.
-B.B: Yaptığım işte yanlış bir şey görmüyorum. Akşam yastığıma kafamı rahat koyabiliyorsam odur benim için ölçü. Başkalarının benim hakkında ne düşündüğü değil. Vakko'dan da ayrılmadım, kendi Vakko Butik mağazamı açtım. Vakko'da yönetici olarak çalışmaya devam etsem ama haftanın beş günü işe gitmesem, o daha mı etik olurdu... Çok özel, medeni bir aile Hakko ailesi, ama iş ahlakım gereği bunu yapamazdım. Sonuçta zaten artık marka olarak Vakko ile özdeşleştim. Ama niye kendi mağazamı açmayayım? 21 yaşımdan beri çalışıyorum. Aslan burcuyum, çok detaycıyım. Bir şey üretmezsem, 10 dakika zor otururum..
BAŞBAKAN'IN ÖNSEZİLERİ YÜKSEKTİR
-Başbakan'ın çok yakınındasınız. Bilmediğimiz bir yönünü anlatmanuızı istesem?
-E.B: Tayyip Bey çok insan bir insandır. Çok lider tanıdım. Siyasetten önce de üst düzey liderler arasında çevirmenlik yaptım. Siyasete girdikten sonra da hem Tayyip Bey'le hem Tayyip Bey'in dışında ülkemizi temsilen gittiğim toplantılarda çok kişiyle tanıştım. Ben etrafındaki insanların ihtiyaçlarını, hassasiyetlerini, düşüncelerini onun kadar düşünen, önemseyen bir lider görmedim. Duygusaldır. Önsezileri çok yüksektir.
- B.B: Konuşmadan çok şeyi hisseder.
- E.B: Gittiği bir ortamda korumalarının, şoförlerinin bile aç kalıp kalmadığını düşünür ve onu sordurur. O tür insani değerler Avrupalı liderlerin hiçbirinde yok.