Cumartesi 25.07.2009
Son Güncelleme: Cuma 04.09.2009

Derya'yı dört sene ailemden sakladım

Beş senelik bir beraberliği bitirmiş, evlilikten dönmüştüm. Baktım ki aileler işin içine karışıyor, ilişkiyi istediğiniz gibi yaşayamıyorsunuz... Derya ile birlikte olduğumu evlenene kadar aileme söylemedim. Dört sene sakladım.

Yeni Türkü 30. yılını devirdi. Bu muhteşem konseri izlerken, hayatımdaki bir dönemin artık kapandığını hüzünle hissettim. 'Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa' Açıkahava'da binlerce insanın ağzından yankılanırken, ürperdim. Artık büyümüştük ve kirlendiğini dünyanın çoktan fark etmiştik... Yeni Türkü sallantılar atlattı, gidenlerin bazıları döndü, bazıları dönmedi. Grubun taşıyıcısı Derya Köroğlu, genç profesyonellerden oluşan Yeni Türkü'yü oluşturdu. Derya Köroğlu'nun hayatındaki tek yenilik bu değil. Dört buçuk senedir birlikte olduğu tiyatro sanatçısı Ayşe Özgür Kaya ile geçtiğimiz ay evlendiler. Onu üçüncü evliliğe ikna etmek hiç kolay olmamış ama aşk zamanla ilişkilerine dost olmuş, huzur getirmiş. 'Aşkın huzurla gelmesine kolay rastlanmaz. Abartılı olacak ama yeniden doğmuş gibiyim,' diyor Köroğlu. Bu evliliğin zor tarafını da anlatmadan geçemiyor: 'Kayınpederle tanışmak, yüzbinlere konser vermekten daha zordu!'
Ayşe Özgür Kaya
-Derya ile tanıştığımda, evliliklerden hasarlı bir noktadaydı.
-Derya ile birlikte olduğumu evlenene kadar aileme söylemedim. Dört sene sakladım.
-Evlenince, insanlar nedense saygı duymak, beni tanımak istediler. Evlilik benim hayatımı kolaylaştırdı aslında.
-Derya bayağı yalnız kalmış. Grup olmak zor bir kere. İnsanlar Derya'ya öfkelenmiş, Derya onlara öfkelenmiş. Ama Derya bunları hep kendi içinde yaşamış. Ortalıklara çıkıp; 'Bana bunu yaptılar, şunu yaptılar,' diyen bir tip değil.
Derya Köroğlu
-Bir kere 300 bin kişinin karşısında konser verdim ama bu kadar heyecanlanmamıştım. Kayınpederle tanışmak, 100 binlere konser vermekten daha zordu.
-Aslında alıngan bir insanım. Ayşe'nin yaşlı olduğumu düşündüğünü hissetsem, kaçar giderdim.
-Başta bayağı direndim Ayşe'ye. Evliliği istemiyordum. Ama kötü zamanlarımızdan sonra hep kendimizi yenileme ve benim ona karşı tazelenmiş duygularımı buldum. Çabuk aşıyorduk gerginlikleri.
-Yeniden doğmuş gibi huzurluyum. Aşkın huzurla birlikte gelmesi çok kolay rastlanmaz. Ayşe'ye baktıkça onun belki de tazeliğinden etkileniyorum, her zaman da etkileneceğim ama yaştan bahsetmiyorum..
- Yeni Türkü dinler miydiniz, Derya Köroğlu'yla tanışmadan önce?
- A.Ö.K:
Yeni Türkü'yü ilk kez ortaokuldayken dinlemiştim. İlk duyduğumda Dolunay'ı çok sevmiştim. Sonra zamanla bütün şarkılarını sever oldum.
- Bir gece dans ederken tanışmışsınız...
- D.K:
Birisi bana gelip, 'Ne güzel dans ediyor, Ayşe dans hocası,' diyor. O zaman görüyorum ben Ayşe'yi... Ben dansı çok seviyorum, izlemeyi de. Kendi halimce dans ediyorum. 'Madem dans hocası, benim dansımı düzeltsin, bana dans etmeyi öğretsin,' falan diye konuşmuşum..
- A.Ö.K: Ben de orada 'Formatı bozmayalım,' dedim.
- D.K: Hemen fırsat bilip telefonunu sordum.
- O zamandan bu yana dört buçuk sene geçmiş... Neden evlilik hemen olmadı?
- A.Ö.K:
Derya'nın başından iki evlilik geçmiş, üçüncüyü yapmak cazip değildi. Bir de, 'Bundan sonra kimseyle ciddi bir ilişki içinde olmam' diye düşünüyormuş. Derya ile tanıştığımda evliliklerden hasarlı bir noktadaydı. Ben de beş senelik bir beraberliği bitirmiş, evlilikten dönmüştüm...
- Neydi sizi kıran ilk evliliklerinizde Derya Köroğlu?
- D.K:
Zordur sanatçılar. Hem sanatçı tarafından zor, hem de sanatçıyla birlikte olan taraf için zor. Sevenler, hayranlar da cüretli olabiliyor. Hayatına müdahale etme hakkı bile görüyorlar. Hayatım boyunca böyle şeyler yaşadım. Sanki popüler bir figür olunca, herkesin ona sahip olma hakkı varmış gibi... Dolayısıyla rahatsız eden telefonlar gelmeye başlıyor. Ayşe ile ilişkimizin başladığı dönemde böyle şeyler yaşadık.
- Evli olduğunuz insanlar da mı böyle davranıyordu size?
- D.K:
Hayır ilk evliliğim için onu söyleyemem. O zaman ünlü de değildim. İlk evliliğim beş sene, ikinci evliliğim dokuz sene sürdü. İlk evliliğimi yaptığım Meral Özbek'le hâlâ dostuz. O, birçok yeni Türkü şarkısının da söz yazarı. İkincisinde biraz kıskançlıklar oldu. Ama daha sonra bilmiyorum, ben de biraz kaçmak istiyorum. Biraz cendere gibi geldi evlilik bana o zaman.
- Bir ay önce hayatınızı birleştirdiğiniz Ayşe Özgür Kaya'nın başarısı nedir?
- D.K:
Başta bayağı direndim Ayşe'ye. Ama zamanla beni onda çarpan şey şu oldu: Gerilmelerimizde, kötü zamanlarımızdan sonra hep kendimizi yenileme ve benim ona karşı tazelenmiş duygularımı buldum. Çabuk aşıyorduk gerginlikleri.
- Aranızda 21 yaş fark var. Neredeyse bir kuşak...
- D.K:
Bu yaş farkını hiç hissetmedik. Aslında alıngan da bir insanım. Ayşe'nin benim yaşlı olduğumu düşündüğünü hissetsem kaçar giderdim. Bir de Ayşe'nin olgunluğunu hayretle karşılıyordum. Mesela eski Türk filmlerini benden daha iyi biliyor, eski popüler müziği benden daha iyi tanıyor.
- İki evlilik yaşamış, sizden 21 yaş büyük biriyle evlenme kararı aldığınızı ailenize kolay anlatabildiniz mi?
- A.Ö.K:
Aileme evlenene kadar söylemedim. Daha önceki ilişkim bittiğinde böyle bir kararım olmuştu. Baktım ki aileler işin içine karışıyor; sanki o ilişki ne olursa olsun evliliğe gitmesi gerekiyormuş gibi oluyor.
- Nerelisiniz?
- A.Ö.K:
İstanbulluyum ama babam Sivaslı, annem Erzincanlı. İkisi de öğretmendir. 'Kızımız kırılmasın, üzülmesin,' derken ilişkiyi yaşayamamaya başlıyorsun. O zaman 'Yeni bir ilişki yaşarsam ancak evlenmeye karar verdiğimde aileme anlatırım,' demiştim.
- Dört sene hiç bilmediler mi?
- A.Ö.K:
Derya'yı tanıdığımı biliyorlardı, o kadar. Geçtiğimiz yılbaşında evlenmeye karar verdik. O zaman annemlere telefon açtım. Datça'da yaşıyorlar. Nasıl bir telefon trafiği yaşandığını anlatamam. Ama annemle babam beni bir kez daha haksız çıkarmadı. Benim yanımda olduklarını ve medeni olduklarını gösterdiler. Derya'yı da çok sevdiler. Babam önce çıktı, dışarda Derya ile bir kahve içti.
- D.T: Bir keresinde 300 bin kişinin karşısında konser verdim, ama bu kadar heyecanlanmamıştım. Kayınpederle tanışmak, 100 binlere konser vermekten daha zordu!
- Kayınpederle ilk tanışmanız mıydı?
- D.K:
Evet. Maltepe sahilinde güzel bir kafe vardı. Buluşmamıza yarım saat önce gittim, hazır bekliyorum. Habire kapıya bakıyorum. Çok muhterem bir insan. Kafasında mutlaka sorular vardı geldiğinde, ama çok da saygıyla beni anlamaya çalıştı.
- Ne sordu size onu merak ediyorum?
- D.K:
Kızını sevdiğimi ve onunla gerçekten birlikte olmak istediğimi anlamaya çalıştı. Müziğimizi, bizi sevmesi çok büyük bir rol oynadı..
- Yeni Türkü dinler mi babanız?
- A.Ö.K:
Yıllarca arabamızdaki tek albüm Yeni Türkü'nündü..
- D.K: Fakat ben senin Yeni Türkü fanatiği olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Fanatik hayranı ile evlendi gibi bir durum hiç yoktu, öyle bir şey hiç olmadı. Hayran ilişkilerinde öyle değildir.
- Baba ne dedi? Tehdit var mıydı konuşmasında?
- D.K
: Tatlı tehdit oldu. Hem böyle gülümsüyor ama söylediğinin ciddi olduğunu anlıyorsunuz. Şundan emin oldu birtakım sorularla: 'Evet kızımla evlenmek istiyor.' Sonrasında daha büyük cümleler hatırlamıyorum doğrusu.
-Çocuk sahibi olmayı istiyor musunuz?
- D.K:
Valla hiç düşünemiyorum ama, eğer fiziksel ömrümüz uygun olursa ileride olabilir. Ben reddetmiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.