Cumartesi 21.11.2009
Son Güncelleme: Cuma 20.11.2009

Tarih, Amazonları sansürlüyor

Kadınların güçlerinin erkekler tarafından hep sansürlendiğini iddia eden Prof. Dr. Ahmet Karacalar, yıllardır bunun aksini kanıtlamak için Amazonların izinde dolaşıyor. Karacalar, ''Kadınlar bile bir zamanlar Anadolu'ya egemen olduklarını kabul etmek istemiyor,'' diyor

'Michelangelo' diye tanınan estetik cerrah Prof. Dr. Ahmet Karacalar'ın Amazon kadınları hakkında yaptığı araştırma sonuçları, tarih sayfalarının yeniden yazılmasına neden olabilecek kadar şaşırtıcı bilgilerle dolu. Yayı iyi çekebilmek için tek memelerini kestikleri bilinen savaşçı Amazon kadınlarının yalnız Samsun'un Terme ilçesinde yaşamadıklarını, tüm Anadolu'ya yayıldıklarını belgeleyen Karacalar, bunun için Londra'dan New York'a, Berlin'den Atina'ya kadar da bütün büyük müzeleri dolaşmış, mevcut tüm kaynakları da okumuş. İlk kitabı Amazonizm, Meme ve Estetik'ten sonra şimdi de Amazonlar ve Anaerkilin Çığlığı ile gündem yaratacak olan Karacalar, "Kadınların feminizme ihtiyacı yok, zaten yüzyıllarca Amazonizm yani kadın savaşçıların hâkimiyeti varmış. Ama bunları anlatınca önce kadınlardan tepki geliyor, çünkü kadınlar Külkedisi sendromundan çıkmak istemiyor, zayıf kalmayı tercih ediyorlar,'' diyor.
- Amazon kadınlara merakınız nasıl başladı?
- Estetik cerrahide doçent olduktan sonra bir anda kendimi anlamadığım şekilde Samsun'da, Amesos antik kentinde buldum. Ben Samsun'a bu adı veriyorum. Hiçbir bağlantım yok, hayat planım da yok. Bazı kesişme noktaları beni Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne itti. İlk gittiğimde kasvetli zamanlardı, mart-nisan, fırtınalar, yağmurlar... 'Niye buraya geldim,' diye sorgulamaya başladım. Üniversitede bölüm başkanı olarak gitmiştim, profesörlüğe hazırlanıyordum. Bunlar tamam ama doğrudan oraya gitmemi gerektiren idealler değildi.
- Bazı güçlerin sizi oraya çektiğini mi düşünüyorsunuz?
- Evet. Amazonlara daha önceden ilgim vardı ama amatörceydi. Fakat orada Terme Amazonları hakkında sorgulamalarım arttı. Terme, Samsun'un bir ilçesi ve Amazonların anavatanı olarak hep orası bilinir. Benim konuya ilgim de medikal olarak meme olayından başladı.
- Amazon denilince, bizim de aklımıza hep tek memesini kesen savaşçı kadınlar geliyor zaten...
- Ben de bunu sorguladım: Neden yok ettiler? Bunu nasıl yaptılar? Gerçekten doğru mu? Çünkü literatür çok karışık, bir yerde kestiler, bir yerde çimdiklediler, bir yerde dağladılar ya da sardılar, diyor. En çok ilgimi çeken ise tıbbın babası Hipokrat'ın yazdıkları oldu: 'Bakırı ısıtıp, genç kızların daha meme büyümesi olmadan, meme başlarının altını dağlıyorlar.' Bu çok önemli bir bilgi. Modern tıp da bunu doğrular. Meme tomurcuğunun hasar görmesi, memenin büyümesini engeller. Bunun literatürdeki adı da Amazon sendromudur. Meme kesme ritüeli olarak başlamış ama zaman içinde evrimleşmiş. Amazia, memesiz demek. Bir ulusa adını vermiş, bu kadar önemli bir eylem.
- Bu kadınlar niçin ortaya çıkmış?
- Amazonların orijini çok karışık. Yaklaşık M.Ö. 2000'lere tarihleniyor. Bunlar tepkinin kızları. Anaerkilden ataerkile geçişte tepki göstererek savaşçı bir toplum olarak ortaya çıkıyor. Erkeği reddediyor, soylarının devamını başka şekilde sağlıyorlar, göğüslerinin tekini kesiyorlar.
- Niye kesiyorlar ve niye birini?
- Önce dinsel bir amaç var, tanrıçaları Artemis'e adıyorlar. Sonra yay çekerken, memeye çarptığını, bunu yok ederlerse yayı daha kolay çekeceklerini fark ediyorlar. Psikiyatrist Adler de 'Bedende bir yerde eksiklik varsa, başka bir yerde yetenek artar,' diyor. Sağ memenin olmaması da sağ kolun gücünü artırabilir, teorik olarak böyle. Savaşçı ruhunu oluşturmak için de bu önemli. Ben bir de medikal nedeni ekledim. Eğer siz bir şeyi sürekli zorlarsanız, kansere neden olabilir.
- Daha o tarihlerde meme kanserine karşı önlem almış olabileceklerini mi iddia ediyorsunuz?
- Evet, ben de 'Acaba bunlar kansere karşı bir önlem mi aldılar?' diye düşündüm. Kanseri bırakın en azından iyi huylu tümör için olabilir. Çünkü okçular bunu iyi bilir; normal bir bayanda yayın sürekli memeye çarpması, meme içinde yumrular oluşturuyor. Amazonlar bunu fark etmiş.
- Bu topraklarda bu kadar uzun yıllar yaşamışlarsa, niye hiç merak edilmemişler?
- Ataerkil bir refleks var. Araştırdım, tarihçiler konuyu bilmiyor, kitap yok. Dünyadaki Amazon kitaplarının sayısı altıyı geçmez. Gidip toprakları gezen de olmamış, hepsi oturduğu yerde yazmış. Sadece bir İngiliz kadın araştırmacı Samsun'a uğramış. Bu yetmez ki. Tamam Terme anavatanı ama Karadeniz, Ege, Akdeniz'e doğru bütün Anadolu'ya yayılmışlar. Ama yeni döneme kadar nüfus sayımına bile kadınları dahil etmeyen bir kültür, 'Bir dönem kadınlar egemen oldu, şehirler kurdular, ülkeler fethettiler,' yazar mı? Tarihçiler erkek, krallar imparatorlar erkek. Bilinçli olarak tarihten çıkarmışlar. Sansür bu. Oysa 7-8 yüzyıl boyunca egemen olmuşlar. Tarih kitaplarından çıkarırken de 'Bunlar aslında uzun saçlı Hitit erkekleri,' demeye çalışmışlar. Bizans imparatorlarından birinin bilgileri sildirdiğine dair kanıtlar da var. Tarihçiler, 'Bunlar mitolojik kadınlar,' diye geçiyor. Evet onlar var, ama gerçek olanlar Anadolu Amazonları...
- Bu ataerkil refleks, kitabı yazmanıza da engel olmaya çalıştı mı?
- Evet, genellikle erkekler kabul etmiyor. Birçok veri var, ama onları mitolojik buluyorlar. Pek çok kadın da öyle düşünüyor. Konferansta bir kadın dinleyici, 'Biz halimizden memnunduk,' dedi. Kadınlarda Külkedisi kompleksi diye bir şey de var. Çünkü onları yüzyıllardır 'Zayıfsın,' diye şartlıyorlar. Masallarda hep kurtarılmayı bekleyen zavallı prensestir. Prens gelir, kurtarır, evinin kadını yapar. Kadın da hep bir erkek, güç bekliyor.
GÜÇLÜ KADINLARIN ÜREME HAKKI VAR
- Üremeyi nasıl başarmışlar?
- Çok mantıklı bir çözüm buluyorlar. Kabile içi üremeler, o kabilenin sonu demek. Bir genetik hastalık varsa, hepsine yayılır ve sona ererler. Onlar da kabile dışı üremişler. Düzgün adamları seçmişler. Ama kurallar belli, güçlü olamayan Amazon'un üremeye hakkı yok. Fizik yapısı iyi değilse, o genin devam etmesine izin vermiyorlar. Erkek çocukları, erkeğe veriyorlar. Üremek için de komşu kavim Gargaryanları seçiyorlar ve mayıs ayında dağlarda birlikte oluyorlar.
- Tarihten nasıl siliniyorlar?
- O erkeksiz, sadece kadın kadına yaşayan topluluk, Kafkasya'da evliliğe başlayıp, sarmat kadın olarak yaşamaya devam ediyor. Evlendikleri kişiler de İskit Türkleri. Dede Korkut öykülerine kadar girmişler. Bir kahraman babasından şöyle bir kadın istiyor: Bana öyle bir kız getir ki, ben kalkmadan o kalksın. Ben düşmana gitmeden, o baş getirsin.' Amazonu tarif ediyor. Hacı Bektaş Veli'nin kadın erkek eşitliğinde de Amazon mesajları var. Orhun Kitabeleri'nde de Amazon kaynaklı cümleler var.
Herkes zayıf olmak zorunda değil
- Ebru Şallı 'Şişman kadın, çirkindir,' dedi, ortalık karıştı. Bir estetik cerrah olarak şişmanlık sizce de estetik değil mi?
- Şişman kadın çirkin değildir, oranları bozuksa çirkindir. Bir bel, kalça oranı var. Kilolu olabilirsiniz, ama o oranı korursanız estetiksinizdir. Herkes 50 kg olmak zorunda değil. 80 kg de olabilirsiniz, ama belinizle kalçanız orantılıysa güzelsinizdir. Güzellik baskı altında... Şartlanma o kadar fazla ki herkesi etkiliyor.
- Amazon denilince de herkesin aklına güzel kadın geliyor...
- Bunu kitapta tartışmaya açtım. Genetik olarak mı bunu böyle hatırlıyoruz, yoksa şartlanma mı var? Ben kendi yorumumu yapınca güzel bir mask çıktı ortaya.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.