Cumartesi 12.12.2009
Son Güncelleme: Cuma 11.12.2009

Kuşçuya değil veterinere götürün

Bir kuşunuz var. Hastalandı, yemiyor içmiyor. Ne yaparsınız? Genelde ilk başvurulan adres petshoplar oluyor. Veteriner Hekim Akif Demirel, kuş, kaplumbağa gibi küçük hayvanların da veteriner gözetiminde olması gerektiğine dikkat çekiyor

Kuş, su kaplumbağası, hamster ya da iguana gibi küçük evcil hayvanlar hastalandığında nereye götürülüyor? Tabii ki alındıkları yere yani petshop'a... Hatta hayvanı hiç götürmeden şikâyetlerini anlatarak çözüm bulmaya çalışanlar da oldukça fazla. Ve ne yazık ki kendini hekim sanan petshop sahibi, ellerine birkaç kutu antibiyotik ve vitamini tutuşturuyor. İşte bunlar da hayvanın sonunu hazırlayabiliyor. Onlar da bir can taşıyor, karmaşık bir anatomileri var ve mutlaka bir veteriner hekim tarafından tedavi edilmeleri gerekiyor. Florya'daki İstanbul Veteriner Kliniği'nden Veteriner Hekim Akif Demirel, uzun yıllar görev yaptığı Amerika ve Kanada'da küçük hayvanlar üzerine uzmanlaşmış bir isim. Demirel, kuş ve bazı egzotik türler gibi küçük hayvanların bakım ve tedavileriyle ilgili yapılan yanlışları anlattı.
- Kuş, kaplumbağa gibi küçük evcil hayvanlar bir sağlık sorunları olduğunda genelde alındıkları petshoplara götürülüyor. Kimsenin aklına onları veterinere götürmek gelmiyor. Bu ne kadar doğru bir yaklaşım sizce?
- Doğru değil elbette. Bu hayvanların bakımı ve sağlık sorunları da veteriner hekimlerin çalışma alanına giriyor. İnsanların kuş ve egzotik türler gibi küçük hayvanlarla ilgili bakım ve tedavi bilgileri çok eksik Türkiye'de. En yakın gidebilecekleri yerler de kuşçular. Bu kuşçuların da maalesef bu işi bilinçli yaptıkları söylenemez. O yüzden, bu hasta hayvanları doğru adrese gönderecekleri yerde, kendileri birtakım babadan kalma yöntemlerle tedavi etmeye çalışıyorlar. Özellikle kuş bakımı konusuna eğilecek olursak, gerçek olduğu sanılan bilgilerin yüzde 99'u yanlış. Beslemeden kafes bakımına, hayvanların hastalıklarından kullanılan ilaçlara kadar birçok şey yanlış.
- Mesela bu yanlışlara örnek verebilir misiniz?
- Mesela bir gri papağan yavruyken Afrika ormanlarından yakalanıyor. Çok kötü koşullarda, kafeslerin içinde oradan oraya taşınıyor. Sonra biri, onu petshop'tan alıyor. Önüne yesin diye ay çekirdeği, fındık, fıstık koyuyor. Bu hayvan bunları yemez ki, Afrika ormanlarında ay çekirdeği ne arar. Bunlar meyve, ağaç yaprağı, kurtçuklar gibi şeyleri yer. Bütün organik besinlerle beslenirken, siz hayvanın önüne neler koyuyorsunuz. Hayvan da aç kalmamak için yiyor çekirdekleri. Ayçiçeği olduğu gibi yağ. Bu sefer hayvanda karaciğer yağlanması başlıyor. Sonra yardım aranmaya başlıyor. İlk götürülen yer de petshop oluyor. Petshop sahiplerinden öneriler alıyorlar. En son nokta olarak bize geliyorlar.
- Peki insanlar size geldiklerinde neden ilk önce veterinere gitmediklerini soruyor musunuz?
- Getirenler genelde ya internet yoluyla ya da birilerinin tavsiyesiyle geliyorlar. "Kuştan siz iyi anlarmışsınız," diye geliyorlar. Az da olsa internet araştırması yapıp bizi bulan bilinçli kuş sahipleri de var tabii. Bir de insanlar 15-20 TL'ye aldıkları bir muhabbet kuşunu, 200-300 TL verip veterinere ameliyat ettirmeyi tercih etmiyorlar. Tabii bu anlayış ne kadar doğru tartışılır. Eğer o hayvan artık ailenin bir ferdi olmuşsa, onun için yapılacak çok şey var. Bize gelen kuş sahiplerinin büyük çoğunluğu, onu ailenin bir ferdi olarak görüyor.
- Peki bütün veteriner hekimler bu küçük hayvanlar konusunda bilgi sahibi mi? Yoksa özel bir eğitim almak gerekiyor mu?
- Mutlaka özel bir eğitim almak gerekli. Veteriner fakültelerinde özellikle kafes kuşları konusunda kapsamlı bir eğitim verilmiyor. Ben 1982 yılında mezun oldum, o zaman biz kanatlı eğitimi olarak sadece tavukçuluk üzerine bilgiler edindik. Kuş hastalıkları üzerine bir şey öğrenmedik. Veteriner hekimlikteki, hatta insan hekimliğinde de en önemli inanış, zarar vermemek olmalı. Eğer konuyla ilginiz yoksa o hayvanlara müdahale ederek zarar vermeyeceksiniz. Kuş deyip geçmemek lazım. Kuşların da kalbi, karaciğeri, pankreası, testisleri var. Bir insanda ne varsa onlarda da var. Ancak anatomi ve fizyonomi farklı. Bunları iyi bilmeden patolojiyi bilemezsiniz.

40 GRAMLIK KUŞA SERUM TAKIYORUZ

- Bu hayvanlarda teşhis koyabilmek için ne gibi tetkikler yapıyorsunuz?
- İnsan hekimliğinde kullanılan bütün yöntemleri, küçücük bir muhabbet kuşunda uygulayabiliyoruz. Fiziki muayenesini yapıyoruz, kuşun sahibini dinliyoruz, onun dışında kuşun beslenme biçimini öğrenmemiz gerekiyor. Nerede kaldığını, kafesinin büyüklüğünü öğrendikten sonra tetkikler yapıyoruz. Kan alıyoruz, idrar ve dışkı testleri yapıyoruz. Röntgen çekiyoruz. Cinsiyet tayini yapıyoruz. 40 gramlık bir kuşu düşünün, bunun incecik damarları var. Nereden nasıl kan alınacağını, nasıl serum takılacağını bilmek lazım. Cerrahi müdahaleler için yeterli donanım olması gerekli. Ameliyat sırasında kullandığımız özel bir solunum cihazı var mesela.
- Genelde ne tür hastalıklar görülüyor?
- Afrika grisi papağanlarda tüy yolma çok yaygın. Stres nedeniyle olabiliyor. Ama bunun mutlaka araştırılması gerekir. Metabolik bir hastalık var mı yok mu? Tiroid, şeker var mı? Viral bir hastalık olabilir mi? Bütün bunlar elendikten sonra davranış problemi üzerine konsantre olmak lazım. Bunun için de kuş sahibinin 10 sayfalık bir bilgi formunu doldurması gerekiyor. Kuşlarda problemlerin büyük bir bölümü yanlış beslemeden oluyor. Muhabbet kuşlarındaki en büyük problemlerden biri lipomlar yani yağ tümörleri. Bunu dıştan da içten de görebilirsiniz. Sonra yumurta tutulması denen bir hastalık var. Yumurtlayamazlar ve buna cerrahi müdahale yapmak gerekebilir. Muhabbet kuşlarında gut hastalığı var. Şeker hastalığı var. Örneğin bize ishal şikâyetiyle gelen bir kuşa şeker hastalığı teşhisi koyduk.
- Peki nasıl tedavi ettiniz?
- Bu tür kuşlarda beslenmeyi düzelttiğiniz takdirde genelde sorun ortadan kalkıyor. Ancak sorun devam ederse insülin tedavisine başvurulabiliyor.
- Kuşçularda ilaçlar da satılıyor. Bunlar sağlıklı mı?
- Bunlar nereden gelir? Nasıl gelir? Ruhsatlı mıdır? Bunların kontrolü yapılır mı? Yapılmaz mı? Kimse bilmiyor. O ilaç denilen ürünlerin hasta sahiplerine bile zararı olabilir.
- Siz neden küçük hayvanlara bu kadar ilgi duyuyorsunuz?
- Ben buna hobi olarak başladım aslında. Amerika ve Kanada'da klinik yaptığım sekiz yıl içinde, bu hayvanlarla ilgili eğitimleri aldım. Fakat Türkiye'de insanları buna alıştırmak kolay olmadı. Kuşların da hekim bakımına girmesi gerektiği konusunda halen güvensizlik var. Yurtdışından 1996 yılında döndüm ve kliniğimi açtım. Elimden geldiğince insanları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyorum.
'KÜRKE HAYIR' DİYEN TASARIMCILAR BURAYA
Özgün ve yenilikçi tasarımları ile tanınan ünlü İngiliz modacı Stella McCartney, aynı zamanda aktif olarak çalışan bir doğa ve hayvan hakları aktivisti. Kreasyonlarında kürk ve deri içerikli giysi ve aksesuar kullanmıyor, veganlar için hayvansal ürün içermeyen tasarımlar hazırlıyor ve PETA (Hayvanlara Etik Davranış İçin Mücadele Edenler Derneği) tarafından yürütülen projelerde ve düzenlenen protestolarda aktif rol üstleniyor. Türkiye'de ise pek çok tasarımcı kürk kullanmaktan kaçındığını söylese de, bu tavrını süreklilikle koruyan isimler bir elin parmaklarını geçmiyor. Türkiye'deki kürk karşıtı mücadelenin moda dünyasının tam içinden destekçilere gereksinimi olduğu bir gerçek. İşte bu nedenle Kürke Hayır Platformu, kürk karşıtı Türk tasarımcılara bir çağrıda bulunuyor: "Gelin, moda endüstrisinde kürk kullanımını en aza indirebilmek ve hatta yok etmek için ortak projelere imza atalım. Gelin, canlıların doğadan gelen olağanüstü güzellikteki postlarındaki desenlere sığınıp işin kolayına kaçmadan da yaratıcı tasarımlara imza atılabileceğini herkese gösterelim. Kürk karşıtı mesajlarınızı, ww.kurkehayir.gen.tr adresinden ulaştıralım."
KISA... KISA.... KISA....
Evden atıldı
Atom sekiz aylık çok güzel bir erkek kedi. Ne yazık ki sahibi tarafından evden atıldı. Şu an geçici bir evde kalıyor. Çok acil yuva aranıyor. Bilgi için tel: (0532) 464 07 14
Ekim yuva arıyor
Beş aylık erkek sarman Ekim'in sağ bacağındaki femur kırığı iki ay önce başarılı bir ameliyatla tedavi edildi. Aşılarına başlandı; karnesi var. Kısırlaştırıldı. İyi huylu, sevgiden anlayan bir kedicik. Bilgi için: lale_ilhan@yahoo.com
Dünya güzeli maviş
Bu dünya güzeli kedicik, erkek ve dört yaşında. Sahiplerinin üç yaşındaki kızlarında alerji çıkmış ve kedi veterinere bırakılmış. Şimdi çok mutsuz ve acilen yuva aranıyor. Bilgi için: info@aydanustkanat.com
Karamel'in bebekleri
Husky cinsi Karamel, Korhan Abay tarafından sokakta bulunup sahiplenildikten bir ay sonra doğum yaptı. Bu bebekler şimdi kendilerine en az Korhan Bey kadar iyi bakabilecek yeni sahipler arıyorlar. Bilgi için tel: (0212) 267 40 70

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.