Son Güncelleme: Cuma 12.03.2010
İyilik meleği bir 'yontöz'
Melek Karagür emekli olup yerleştiği Bodrum'da heykeltıraş, kendi tabiriyle 'yontöz' oldu. Şimdi sergiler açıyor. Karagür ayrıca, sevdiği adama bir böbreğini verecek kadar adının hakkını veren biri...
İÇİNDEN GELDİ...
Derken bir arkadaşının oyma takımları ilgisini çekiyor ve kendisine bir set alıyor Melek Karagür. Ahşabın güzelliği onu cezbediyor. Ve başlıyor bahçesindeki bütün tahtaları yontmaya... Yıl 2006. "Baktım güzel şeyler çıkıyor, gittim biraz daha alet edavat aldım, daha büyük parçalar çalışmaya başladım. Ondan sonra da artık 'Ben bu işi yapmalıyım,' dedim kendi kendime. Çok keyifliydi, çok mutlu ediyordu beni," diyor. Yaptığı ahşap heykeller çevresindekilerin ilgisini çekiyor. 2008'de bir sergi açıyor. Adı, 'İçimden Geldi'. Tarzı soyut. Ama belli bir kalıba sokmuyor kendisini: "Tandığım usta bir heykeltıraş bana 'Sende ışık var, bu çalışmalarına devam et, hiç kimsenin etkisinde kalma,' demişti. Bunlar benim en çok değer verdiğim sözler oldu. Bu yüzden de asla bir kursa gitmedim, tanıdığım heykeltıraşların atölyelerine girmedim. Tabii ki birtakım akımları okudum ama 'şuna uyayım' gibi bir kaygım olmadı hiç," diyor. Zaten kendisine heykeltıraş denmesinden de çok hoşlanmıyor. Bir arkadaşının ona hitap ettiği gibi, 'yontöz' tabirini seviyor. 'İçimden Geldi' sergisinden sonra Milta Marina Müdürü Ömer Karacalar kendisine BAYK (Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü) yarışlarının kupalarını yapmasını önermiş. Bir buçuk ayda toplam 19 kupa yontmuş Melek Hanım. Şimdi yeni bir sergi hazırlamak için çalışmalarına devam eden Karagür, mayısta da bir heykeltıraş arkadaşının sergisine konuk sanatçı olarak katılacak. Bir yandan tekniğini öğrenip metal çalışmalar yapmayı da isteyen Karagür, ahşap sevdasını ise şöyle anlatıyor: "Ahşabın çok farklı bir dokusu, farklı bir kokusu var. Karşınıza alıyorsun, o sana ne olmak istediğini söylüyor. 'Ben bu ahşaba şunu yapayım,' demiyorsun. Ben de çalışırken ham ahşabı alırım karşıma, bir süre durur, ben çayımı, kahvemi içerim, bakışırız onunla. Ondan sonra bir şeyler ortaya çıkıyor."
DÜŞÜNMEDEN BÖBREĞİMİ VERDİM
Zehra Melek Karagür'ün erkek arkadaşı bir doktor ve şu an Melek Hanım'ın bir böbreğini taşıyor... Karagür bu olayı şöyle anlatıyor: "Erkek arkadaşımın böbrekleri iflas etmişti. Diyalize girmeye başlayacaktı. Bir yandan da kadavra için sıraya yazıldı. O sırada doku testi yapıldı ve benimkinin tuttuğunu öğrendik. Hiç düşünmedim bile, tek böbreğimi ona verdim. 29 yaşında bir kızım var. 'Bir gün kızımın ihtiyacı olabilir mi?' diye düşündüğüm için onun onayını aldım sadece. O da 'Sen korkuyorsan ben vereyim,' dedi. Böyle bir aileyiz yani. Şimdi erkek arkadaşım sağlığına kavuştu. Mesleğine devam ediyor."
EN SON HABERLER
- 1 Evet aşk mümkün hâlâ
- 2 Toplu taşıma araçlarında hayatta kalma rehberi
- 3 Hem yiyin, hem basketbol oynayın
- 4 Onlara yeni bir hayat verin
- 5 Medya sırları ve Acun'un kapışmacası
- 6 Dışarı çıkmadan önce
- 7 Bağırarak dikkat çektim
- 8 Türk filmlerine taş çıkartacak hayat!
- 9 Sezen önemli
- 10 Levent Yüksel'in 'en'leri