Cumartesi 19.06.2010

Mum ışığında Akdeniz yemekleri

Alaçatı'dan sonra Kuruçeşme'de de açılan El Beso'nun balkonunda Boğaz manzarasıyla bile doyabilirsiniz. Ama sıra yemeğe gelirse de tapasları, levrek filetosu, fırınlanmış ördeğiyle zengin bir mönüsü var

İyi bir yemeği güzel manzaralı bir yerde yemekten hoşlanmayan gurme dostlarım var. Onlara kalsa, karanlık bir ortamda, sadece tabağın aydınlatıldığı bir ışık altında yemeğe odaklanmayı isterler. Yemeğin dikkat dağıtıcı unsurları kaldırmadığını savunur bu dostlarım. Ben onlara kesinlikle katılmıyorum. Nefis bir Boğaz manzarasına karşı bir yandan içkinizi yudumlarken yiyeceğiniz yemeğin tadı daha mı az çıkar? Bence kesinlikle hayır. Tersine, manzara, yemeğin lezzetini daha da artırır. Bir yandan konser ya da gösteri izlerken, bir yandan da yemek yemenin pek uygun düşmediğini kabul ederim. Hatta sofrada sohbeti olumsuz etkileyebilecek kadar gürültülü bir müziğin eşliğinde yenen yemeğin de gereği gibi tadına varılamayacağını söyleyebilirim. Ama güzel bir manzara, yemeğin değerini, lezzetini, kalitesini daha da yüceltir. Tıpkı Japon mutfağında 'umami' denen, kendine özgü tadı olmadığı halde, yemeklerdeki dört temel tadı güçlendiren sodyum glutomat maddesi gibi. Geçenlerde bir dostum anlatıyordu. Artık restoran yatırımlarına girişecek kişiler dekoratör, mimar, mutfak konusunda uzman mühendisler dışında insanların yemek yerken kendilerini mutlu hissetmeleri için ne gibi ayrıntılara dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmek için psikologlara da danışıyorlarmış. Belki kasvetli, manzarasız kentlerde bir restoranı çekici kılmanın inceliklerini öğrenmek üzere psikologlara başvurmak gerekebilir. Ama İstanbul'da, özellikle Boğaz'da asla!
TAPAS ÇEŞİTLERİ ÇOK
İnsan yurtdışında bir süre kaldıktan sonra Boğaz'ın kıymetini daha iyi anlıyor. Üst üste yaptığım gezilerin ardından geçen hafta Boğaz'da yeni açılan El Beso adlı restorana gittim. Burası Kuruçeşme'de Makro'nun arkasında. Aşşk Cafe ve Mia Mensa'ya tepeden bakıyor ve onlarla aynı olağanüstü Boğaz manzarasını paylaşıyor. El Beso geçen yaz Alaçatı'da açılmıştı. Ben gitmedim ama iyi iş yaptığını duymuştum. Alaçatı'ya ilave olarak sahipleri bu yaz Kuruçeşme'ye de El Beso bayrağını dikmişler. Kışın burası minimalist bir mekânda hizmet veriyor. Ama yazın gözünüz restoranın içini görmüyor bile. Bakışlarınız bir anda cephe boyunca uzanan geniş balkondan önünüzde uzanan Boğaz manzarasına kilitleniyor. Doğal olarak önceden yerimizi balkonda ayırtmıştık. Restoranın yandaki binalara göre biraz içeride kalması burayı Boğaz rüzgârlarından büyük ölçüde koruyordu. Biz gittiğimizde hava tam olarak ısınmadığı halde yemek boyunca balkonda rahatsız olmadık. Güler yüzlü bir garson hemen yemek listesini getirdi. Ardından da ortaya fırından çıkmış, üzerine fesleğen ve tuz serpilmiş ince pizza pidesi ve foccacia ekmeğiyle soya soslu sızma zeytinyağı tabağı servis edildi. Mönü, yaz akşamlarında insana cazip gelen Akdeniz tarzı spesiyaliteler ve tapas çeşitleri ağırlıklıydı. Hafif başlangıç seçeneklerini rizotto ve makarnalar, salatalar, pizzalar, ana yemeklerle tatlılar izliyordu. Biz önce ortaya iki farklı tapas söyledik. Biri mitite köftenin daha irisi ve soslusu, öteki ise ilginç bir tuzlu profiteroldü. Profiterolden gerçekten memnun kaldım. Diğer tapasları da listede dikkatimi çeken paellayı da denemek isterdim ama bunları başka bir sefere bıraktım.
ÖRDEK FAZLA PİŞMİŞ
Ben 'Greek salad' diye adlandırılmış, içinde beyazpeynir parçaları bulunan karışık salata ve fırında ördek ısmarladım. 50 TL ile bu, listenin en pahalı yemeğiydi. Arkadaşım ise tapasların ardından patatese sarılmış levrek filetoları istedi. İnce patates şeritlerine sarılarak pişirilen levrek orijinal olduğu kadar lezzetliydi de. Balkon ayrıca aydınlatılmadığı için sadece masada yanan bir mum ışığında yemek yemek, belki romantik olabilir ama bu kadar zayıf ışıkta ne mönüyü doğru dürüst seçebiliyorsunuz ne de yediğiniz lokmaları. Yanında fırınlanmış patateslerle servis edilen ördeğin biraz fazla pişirilmiş olduğunu damağımda hissettim. Ayrıca bana üzeri aşırı esmerleşmiş gibi geldi. Yine de karanlıkta doğru görüp görmediğime tam karar veremedim. El Beso'nun aşağıda, bahçede küçük bir mekânı daha var. Burası daha çok kafe görünümünde. Ama burada nefis manzara yok. Yemek öncesi şarap listesini de gözden geçirmiştik. Yerlilerden Kayra ve Corvus çeşitleri vardı ve şarap fiyatları fazla yüksek tutulmamıştı. Listede yabancı şaraplara da geniş yer verilmişti. Biz yemekte birer kadeh yerli roze şarapla yetindik. Yemeğin ardından tatlı listesinde gözümüze ev yapımı dondurmalar cazip göründü. Meğer restoranın sahibesi dondurmaya çok meraklıymış ve her gün onları taze taze kendisi yapıyormuş. Gerçekten sunumları gözü okşuyordu; ayrıca da çok lezzetliydiler. Kahvelerimizi içtik, iki kişi 200 TL civarında hesap ödeyip ayrıldık. Evet, fiyatlar ortalamaların biraz üzerindeydi ama belki de Boğaz'a olan özlemim hatırına, manzaraya karşı oturup yediğim bu yemek için ödediğim hesap beni pek de rahatsız etmedi.
Beğendiklerim:
Restoran Kuruçeşme'de, cadde üzerindeki bir binada yer almasına rağmen, deniz tarafına baktığı için trafik gürültüsünden hiç etkilenmiyor. Boğaz bütün ihtişamıyla önünüzde uzanıyor. Yemekler ve servis başarılı.
Beğenmediklerim:
Müziğin volümü ve sofranın aydınlatılma düzeyi, yemekten keyif almanın önemli faktörleri. Tepemdeki hoparlörler yüzünden bağırarak konuşmak zorunda kaldım. Mum ışığında yediklerimin ayrıntılarını da seçemedim.
Mutfak ****
Servis yok ****
Ambians *****
El Beso Muallim Naci Caddesi 64/D, Kuruçeşmeİstanbul Tel: (0212) 287 57 59

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.