Giriş Tarihi: 1.8.2009

Vampir-kontesin inanılmaz hikâyesi

Dünya galasını geçen Berlin Festivali'nde yapan ilgiye değer bir Avrupa filmi (Alman-Fransız ortak yapımı). Ne ölçüde gerçek tarihe dayandığını bilemediğim bu film, Erzebet Bathory adlı bir 17. yüzyıl Macar soylusunun öyküsünü anlatıyor ve içeriğiyle haftanın ikinci sıradışı, akıl karıştırıcı ve de ürpertici hikâyesi oluyor. Film, sürekli Türk istilasından söz edilen ve Türklere karşı korkuyla karışık bir nefretin yalnızca Macaristan'da değil, tüm kıtada hüküm sürdüğü bir çağda geçiyor. İkide bir edilen Türk-karşıtı laflar arasında, onların Macar çocuklarının kanını içerek güçlendiği söylencesi de var! Böylece film, en azından bizler tarafından ikinci bir çerçeve içinde de izlenebilir: Ortaçağ ve ötesinde Avrupa'nın Türk korkusu, bunun nasıl tüm kıtanın bilinçaltına sızmış olduğu ve tüm bunların, bugün Türkiye'nin AB kapısında inatla bekletilmesine olan etkisi! Her neyse, bu elbette politik bir film değil. Asıl hikâye, yaşı 40'a dayanmış kontesin kocasının Macar kralı tarafından öldürülmesi sonrasında yalnız kalması, teselliyi genç erkeklerde araması. Ve bunlardan birine aniden tutulması. Üstelik genç adam da bu ilgiye karşılık veriyor. Ne yazık ki arada çok şey vardır: Özellikle de genç çocuğun daha önce bizzat kendisi kontese talip olmuş, ama reddedilmiş kızgın ve de nüfuzlu babası. Böylece sevgililer bir araya gelemiyor, kontes de bunun kendisinin gitgide çöken yüzü ve yaşlanan bedeni yüzünden olduğunu sanıyor. Ve raslantılarla bir çare keşfediyor: Şatodaki bakire genç kızların kanını yüzüne yayıp ovuşturduğunda, cildinde bir gençleşme seziyor. Böylece genç kızlar birer-ikişer kontes için kurban edilirken, dönemin sınıfsal açıdan buna göz yumma olasılıklarına rağmen, skandal patlak veriyor. Ve sayısız cinayetten sonra, kontes cadı muamelesi görerek zindana kapatılıyor. Bu garip, ürkünç ve fantastik soslu hikâye, filmin yazar, yönetmen, besteci (üstelik çok güzel bir müzik) ve başoyuncu olarak hemen tüm yükünü taşıyan Fransız sanatçı Julie Delpy'nin ince omuzlarında hayat buluyor. En son çok sevimli Paris'te İki Gün filminde oyunculuk ve yönetmenliği birleştiren sanatçı, anlaşılan kendi çapında bir deha. Bugün filmin kahramanı gibi tam 40 yaşında olan Delpy, bu ağır yükü iyi taşıyor. Senaryosu işlek, yönetimi özenli ve oyunculuğu birinci sınıf. William Hurt, Daniel Bruhl ve 'lezbiyen cadı' rolünde harika bir iş çıkaran Anamaria Marinca da çok iyi. Yine de film çok yükseklere çıkamıyor, belleğimize girip yerleşemiyor. Bunun için belki çok özel bir yönetmen gerekirdi. Örneğin üç David'den biri: David Lynch, David Fincher veya David Cronenberg. Ne dersiniz?
KONTES **
(The Countess)
Yönetim, senaryo ve müzik: Julie Delpy
Görüntü: Martin Ruhe
Oyuncular: Julie Delpy, William Hurt, Daniel Bruhl, Anamaria Marinca, Andy Gatjen/ Alman-Fransız ortak-yapımı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.