Giriş Tarihi: 12.12.2009

Ey Amerikalılar, sermayeye karşı birleşin!

Michael Moore dönüyor. Benim Cici Silahım veya Fahrenheit 9/11 filmlerinin polemikçi, cesur ve atak yönetmeni, bu yeni filmiyle çıtayı yükseltiyor. Film sanki onun "üzerinde 20 yıldır düşündüğüm film" demesini doğruluyor.Ve karşımıza beklenmedik derecede olgun, sorumluluk sahibi ama aynı ölçüde de kavgacı ve adeta 'devrimci" bir siyasal belgesel koyuyor. Yönetmenin bu kez temel derdi, ABD'de Eylül 2008'de patlak veren, etkileri hâlâ süren ve giderek dünyayı da etkileyen yeni ekonomik bunalım. Moore'a göre bunun başlangıcı olan 15 Eylül 2008 tarihi, bir başka dönüm noktası olan 11 Eylül 2001 kadar önemli. Çünkü bu tarih, bir kaza eseri değil, Amerikan sisteminin temellerine inen, yıllardır yapılan hatalar birikimine, sermaye, kâr ve kazanç dürtülerinin her şeyi silip süpüren bir virüs gibi yaygınlaşmasına dayalı, yani aslında doğal ve önlenemez bir gelişme. Amerikan ekonomik sisteminin, bir başka deyişle kapitalizmin kaçınılmaz sonucu. Moore eski Roma üzerine bir sözüm ona belgeselle açtığı filminde, günümüz ABD'sini çöküş eşiğindeki Roma'yla kıyaslıyor. Ve bunu öylesine esprili biçimde yapıyor ki, hayran oluyorsunuz. Sonra sistemin her kademesini sorgulamaya başlıyor. Başkanlardan 1940'lardaki bir söyleviyle Franklin Roosevelt'i ve de bir konuşmasında kapitalizmin büyük günahlarına ilk kez değinen Jimmy Carter'ı yüceltirken, babaoğul Bush ve arada Reagan gibi başkanları yerle bir ediyor. Amerikan kongresi, yakın zamanın kimi bakanları ama en çok da ünlü, büyük şirketler bundan nasiplerini alıyorlar. Citibank'dan Bank of America'ya, Lehmann Brothers'dan Merrill Lynch'e ve General Motors'a Amerika'yı Amerika yapan birçok şirket, adeta birer hırsız kimliğiyle sunuluyor. Özellikle Citibank'ın açıkça mafya yöntemleriyle yönetildiğini söylerken, Wall Street de onun gözünde 'zıvanadan çıkmış bir kumarhane'dir! Moore, günümüz Amerika'sının her şeyi olan bir avuç insanla hiçbir şeyi olmayan geniş bir kitleden oluştuğunu vurgularken, 50'ler ve 60'lardaki rüyanın bittiğini, orta sınıfların artık kaybolduğunu gösteriyor. Kamudan özele aktarılan işlere, özellikle bir gençlik ıslahevinin devletin elinden alınıp özel sermayeye devredilmesiyle oluşan durumu örnekliyor: Bir yandan bir tür devleti soyma, öte yandan sayısız gencin hayatında oluşan dramlar... Ama en çok, son krizde borçlandırılarak evleri ellerinden alınan sayısız aileye eğiliyor. Ve birçok tanıklıkla verdiği bu olayı, kapitalizmin en acımasız yüzünü teşhir için kullanıyor. Moore bir kez daha 'mahallenin delisi' rolüne soyunuyor. Bu keskin taşlama içinde, en ünlü kuruluşların kapısına dayanıp hesap sorarken, senatodan geçirilen kararla bankalara dağıtılan büyük paraları geri isterken, hatta şirket başkanlarını bizzat tutuklamaya çabalarken, o sanki bir komedi oyuncusu, örneğin çağdaş bir Oliver Hardy'dir! Ancak, yanılmayın. Onu bir demagog ve gerçekleri çarpıtan bir halk dalkavuğu olarak görenler yanılıyor. Çünkü, onun isimlerini vererek suçladığı o büyük şirketler, o tanınmış yöneticiler, o eski bakanlar veya başkanlar, dediklerinin yalan olduğunu gösterecek en ufak kanıtlara sahip olsalar, onu mahkemelerde süründürmezler miydi sanıyorsunuz? Hem de ABD gibi bir ülkede? Ayrıca Moore, derin Amerika'yı yüreğinden yakalıyor. "Günün birinde ben de zenginlerin arasına katılırım belki" tarzındaki Amerikan Rüyası'nın iflasını gösterirken, insanları isyana, başkaldırıya çağırıyor. "Ben böyle bir ülkede yaşamayı reddediyorum," derken, ülkesini asla terk etmeyeceğini de haykırıyor. Ve de bu işleri 'demokrasiye inanmış bir Hıristiyan' olarak yaptığını söylerken, filmde danıştığı bir din adamının ağzından "Kapitalizm bir günahtır. O bir şeytandır ve onu ancak gerçek demokrasiyle yok edebilirsiniz," reçetesini de alıyor. Evet, önemli bir siyasal film bu. Çok şey öğretirken eğlendirici, hatta yer yer gerilimli olmayı da başaran...

KAPİTALİZM: BİR AŞK HİKÂYESİ ****

(Capitalism: A Love Story)
Yönetim ve senaryo:
Michael Moore
Görüntü: Daniel Marracino, Jayme Roy
Oyuncular: Michael Moore, William Black, Jimmy Carter, Elijah Cummings, John McCain, Sarah Palin, Wallace Shawn. Amerikan filmi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.