Cumartesi 10.07.2010
Son Güncelleme: Cuma 09.07.2010

Eşcinsellik, sonuç olarak insani bir durumdur

Genç Fransız yönetmeni François Ozon, ülkemizde de tanınıp seviliyor. 1967 doğumlu yönetmen, 15 kadar kısa veya belgesel filmden sonra, 1997 yılında Regarde La Mer-Denize Bak adlı filmle bugünkü kariyerine başladı. Bu film hemen sevildi ve Cannes'da bir yan bölüme alındı. Ardından hep ilgi gören filmler geldi: Sitcom, Cani Aşıklar, Kızgın Taşlar Üzerindeki Su Damlaları... Sonra bizde de oynayan daha popüler filmler: Kumun Altında, Sekiz Kadın, Yüzme Havuzu, Veda Zamanı, Angel, Ricky... Geçen ocak ayında Paris'te, şu günlerde sinemalarımızda gösterilen Yuva filmi için düzenlenen toplantıda onunla konuşmuştum. İşte konuşmanın bir özeti: Ozon, film boyunca şiş karnıyla gezinen baş oyuncusu Isabelle Carre için şöyle dedi: "Bu rolde gerçekten de hamile bir oyuncu istiyordum, karnına yastıklar koyacağım birini değil... Carre bu durumdaki sayılı kişilerden biri ve benim ilk seçimimdi. Hemen kabul etti ve harika bir iş çıkardı." Sanatçının yine şu anda sinemalarımızdaki Müşteri filminde de oynadığını hatırlatayım. Yönetmen, gözde oyuncularından Melvil Poupaud'ya bir konuk oyunculuk vermiş. Başrolü ise Fransa'da çok popüler bir rock yıldızına emanet etmiş: Louis-Ronan Choisy: "Onu sahnede çok beğeniyordum. Sinema için tereddüt etti ama sonra 'Evet,' dedi. Ve hem iyi oynadı hem de filme nefis bir müzik yaptı." Ozon hep eşcinsellik temalı öyküler anlatıyor. Bu çok bilinçli bir seçim mi? "Hayır. Ama eşcinsellik sonuç olarak insani bir durum. Tıpkı zenci veya çekik gözlü olmak, AİDS olmak, akıllı veya aptal olmak, başarı kazanmak veya çuvallamak gibi. Onu böyle alarak bir şeyler anlatırsanız, sorun yok. Ötesi zaten sömürü olur, ki niyetim kesinlikle bu değil." Fransız sinemasının Catherine Deneuve'den Charlotte Rampling'e, Jeanne Moreau'dan Fanny Ardant'a, Isabelle Huppert'den Emmanuelle Beart'a, Natacha Regnier'den Ludivine Sagnier'ye en ünlü kadın oyuncularını yönetmiş olan Ozon bir 'kadın yönetmeni' mi? "Evet ve hayır. Klasik Hollywood'daki bir George Cukor veya Frank Borzage gibi değilim. Her şey hikâyeye bağlı. Ama genelde kadın hikâyeleri tasarladığım ve onlara ilgi duyduğum doğru. Sanırım seyircim de çoğunlukla kadınlardan oluşuyor. Ve bu çok iyi." Ozon birkaç yıl önce Ricky için İstanbul festivaline gelmişti. Neler hatırlıyor? "Çok kalabalık bir festival, görkemli bir salon (Emek), büyüleyici bir şehir. Başım dönmüştü. En çok da, beni her yere götüren harika bir kadın. Ünlü bir oyuncunuz. Neydi adı? Evet, Serra Yılmaz. Ona çok minnettarım."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.