Cumartesi 19.12.2009
Son Güncelleme: Cuma 18.12.2009

Atlar, futbol ve cinsellik!

Berlusconi'nin, şöhreti yeni parlayan bir popçumuzun cinsel hayatı televizyon programlarının konusu ama yarış atı Turbo'ya Tarım ve Köyişleri bakanlığı el atmalı

Şimdi, kıymetli okur, herkes Berlusconi'nin ağzının, burnunun dağılması olayına farklı farklı yaklaştı. Ne var ki, açık söyleyeyim, her hareketiyle fark yaratan Ahmet Çakar'ın yorumları beni benden aldı. Evet efendim, olayı takip etmemiş okur için bir özet geçmek farz... Memleketimiz futbol yorumculuğu tarihinin en acayip kadrosunu bir araya getiren Telegol'de geçen pazar akşamı yayın sürmekteyken, stüdyoya bir haber ve görüntüler gelir. Malum İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'ye düzenlenen saldırının haberidir söz konusu olan. Gökmen Özdenak olayın Milan maçında çıkan bir kavga olduğunu düşünmektedir nedense. Tabii Serhat Ulueren derhal müdahale eder ve meselenin mitingde geçtiğini nakleder. Biraz ayrıntı verdikten sonra Ahmet Çakar, olayı aynen şu şekilde 'izah eder': "İtalyan devleti köklü bir devlettir. Böyle bir ülkenin başbakanı azamaz. Adam çok azdı!.. Bu İtalyan derin devletinin işi..." Bakın, bu kadar kısa sürede, bu kadar acayip bir tespit hiç kolay bir iş değildir. Yani, hani oturur espri düşünürsünüz de aklınıza tuhaf şeyler gelir, bunların bir kısmını geliştirir, ortaya bir 'komik' çıkarırsınız... Ahmet Çakar'ınki birkaç saniye içinde, üstelik o kadar kesin ifadelerle edilmiş bir laftır ki, seks ile komplo arasında bu kadar seri ve uç bir bağlantı çıkarabilen zihnin ya ayakta alkışlanması ya da kontrol altında tutulması gerekir... Ahmet Çakar durmaz... Tutarlı olup olmadığına bakmaksızın hemen bir başka komplo teorisine sıçrar: "Berlusconi kendi kendini dövdürdü. Mağduru oynayacak... Havuz başı, kızlar-mızlar... İsteseniz böyle kanatamazsınız beyler! Bu yumruk değil. Mafyanın kullandığı muşta gibi bir şeyle vurulmuş..." Evet, iç tutarlılık aramıyoruz Ahmet Çakar'da. İtalyan derin devletinden 'kendi kendisini dövdürme' teorisine sıçrayan derin şuuraltı, tıbbi tespitte yerden göğe kadar haklıdır. Berlusconi'ye metal bir cisimle vurulmuştur... Fakat durun, durun kıymetli okur, daha olay bitmedi. Fenerbahçeli kimi futbolcuların toplu seks yaptıklarına dair iddialara geçiyor muhteşem kadro. Hatta Sinan Engin, her zamanki müstehzi ifadesiyle işin fantezi kısmına giriyor, 'kelepçe' meselelerini deşiyor, "Benim bildiğim kelepçe tutuklulara takılır. Başka anlamam ben," diye en 'ince' kıraathane geyiklerine selam çakıyor... Hayır, mevzu o değil, o esnada Gökmen Özdenak'tan süper bir abanma bekliyordum, şöyle kale arkasındaki bizleri kafamızı gözümüzü kollamaya sevk edecek ama herhalde dalmıştı, hiç topa girmedi... Abilerim, n'oluyoruz ya? Ee, +18 ibaresi de koymadınız ki ekranın üst köşesine, biz ailecek izliyorduk hadiseyi! 10 yaşındaki kuzenim, "Tosun Amca, kelepçe fantezisi ne?" diye sordu, derhal tuvalete kaçtım, bir süre de çıkamadım. Bakınız, uyarıyorum, bu kadro daha çok acayip işlere imza atacaktır, takip ediniz...
BİR DE AVŞAR KIZLARI
Efendim, bir tek 'Avşar kızları' yarışabiliyor bu 'futbol' ekürisiyle. Helin Hanım, malum, son dönemin parlayan yıldızı. Çılgın seks sorularıyla röportaj yaptığı birbirinden şahane zevatı terletiyor, biz de takdirle izliyoruz hadiseyi. Ne var ki, bu esnada Hülya Hanım'ı da hiç es geçmemek lazım. Programına konuk olarak davet ettiği İsmail YK laf arasında yaklaşık sekiz aydır hanım arkadaşı olmadığını söyleyince, pat diye yapıştırıyor soruyu: "Bir erkek olarak seks ihtiyacını nasıl gideriyorsun?!" Peki, İsmail YK kibarlıktan nasibini almamış, hatta henüz tırmanış evresindeki sansasyon meraklısı bir popçumuz olsa ve "Göstereyim mi?" diye bir cevap verse ne olacak? Evet, bir soru soruyorsanız, her türlü cevaba hazır olmalısınız. Buna yeni bir çıkışla karşılık vermek de bir alternatiftir tabii ama böyle bir durumda yaşanabilecek gelişmeleri, okurun basiretli hayal gücüne bırakıyorum... Efendim, hazır laf bu kadar cinsellikten açılmışken, Turbo isimli safkan Arap atımıza değinmek istiyorum. "Çüşşş!" dediğinizi duyar gibiyim ama lütfen önyargılı ve aceleci davranmayınız... Konuya uzak okura, Turbo isimli bu Arap atımızın üstün bir yarış karakteri olduğunu, bugüne dek önemli atları geride bıraktığını, sahibine sadece bir buçuk yıl içinde 3 milyon 274 bin lira kazandırdığını belirtmek isterim. Şimdi dünyanın çeşitli yerlerinden at yetiştiricileri Turbo'nun peşinde... ABD'li bir işadamı bu güzide atımız için 7 milyon dolar önermiş. Atçılıkla uğraşan Arap şeyhlerinin de Turbo'nun peşinde olduğunu duymuştuk. Bu atın satışı için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın onayı gerekiyor. Bakanlıktan ricam, bu atın satışına onay vermemesi, devlet tarafından satın alınarak derhal Karacabey'deki devlet haramıza damızlık kadrosuyla yerleştirilmesi, bu safkanımızın orada cinsel faaliyetlerine başlamasıdır. Amerika'dan zaman zaman damızlık Arap atı alan Bakanlık, umarım bu önerimi ciddiye alır. Berlusconi'nin, Fenerbahçeli topçuların yahut popçuların cinsel hayatı geyiktir ama Turbo'nun cinsel hayatı at yetiştiriciliğimiz açısından milli bir meseledir...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.