Son Güncelleme: Cuma 05.03.2010
Modern köleliğe hayır!
Çalışmaya dönen yeni anneler 'Acaba çocuğuma ben mi bakmalıydım?' diye kendilerini yiyip bitiriyor. Kadınları doğurmaya özendirmekse onları bir anlamda köleleştirmeye çalışmak oluyor
ÇOCUK ANNENİNDİR
Eskiden öyle düşünmediğim halde artık şuna kesin inanarak söylüyorum ki çocuk annenindir! Bir baba ne kadar yardımcı olursa olsun, çocuk annenin sorumluluğundadır ve onu asıl yetiştiren odur (çok istisnai durumlar hariç). Anne, hayatını çocukla beraber yeni baştan çizer; erkek ise hayatına aynen devam eder. Geçtiğimiz hafta üst üste okuduğum iki haber, aynı açmazları ne yazık ki dünyadaki tüm kadınların yaşamakta olduğunu bir kez daha hatırlattı bana. Anneliğin sömürülmeye ne kadar açık olduğunu da. Haber, Sarkozy yönetiminin 19. yüzyıldan beri Fransız Cumhuriyeti'ni simgeleyen ve bakire varsayılan Marianne figürünü hamile olarak yer aldığı bir posterle, 'Geleceğimize yatırım' sloganında kullanmasının, feministleri ayağa kaldırdığını söylüyordu. Feministler: "Sarkozy elini rahmimden çek," diyerek karşı gelmişlerdi bu duruma. Çünkü kadın grupları, Marianne'ı hamile gösteren posterin kadınlara 'annelik' rolü biçerken, asırlardan bu yana verilen özgürlük mücadelesini gölgelediği görüşündeydi. Üstelik kadının giydiği kıyafet, bekâretin ve eski baskıcı rejimin sembolü olan beyaz renkteydi. Bu da Fransız kadınlarını isyan ettirmeye yetmişti. Bir diğer haber ise Fransa'nın feminist filozoflarından, dünyaca ünlü yazar Elisabeth Badinter'in gündeme getirdiği soruya ilişkindi: 'Annelik kölelik mi?' Badinter, işsizliği fırsat bilen hükümetin kadınları çocuk yapmaya teşvik ederek eve bağladığını, üstelik UNESCO ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlara "Bebek emzirmeye artık bir değil, iki yaşa kadar devam edin," dedirterek, tüm dünyada 'kadınları sosyal yaşamdan kopartma' politikası uygulandığını vurguluyordu. Zaten belli bir dönemden sonra çalışma hayatına dönse bile kadınlar, "Acaba çocuğuma ben mi bakmalıydım, onu daha mı çok emzirmeliydim..." gibi düşüncelerle kendini yiyip bitiriyordu. Kadınları doğurmaya ve daha fazla emzirmeye özendirmekse onları birer köle yapmaya çalışmaktan başka bir şey değildi.
KADINLARIN GÜCÜ
Şimdi Fransa'da feministler ikiye bölünmüş durumda. Fransız filozofa katılanlar ve katılmayanlar... Ben bir anne olarak emzirme konusunda Badinter'le hemfikir değilim. Peki şeytan yine de bana "Ya 'İki yaşına kadar emzirin' diyerek bizi kandırıyorlarsa?" diye düşündürüyor mu? Evet! Çünkü 2010 yılına geldik hâlâ dünyada kadınlar ikinci sınıf vatandaş, hâlâ birer modern köle... Ama şunu da söyleyeyim, Tanrı hem doğurup hem de her şeyin üstesinden gelerek çocuğuna bakma gücünü de bir tek kadınlara veriyor. Size verilen bu gücü doğru yerlerde harcarsanız, o zaman karşınızda hiçbir erkek duramaz!