Giriş Tarihi: 20.3.2010

Sağlık Bakanlığı'na kızmalı mıyız?

Şu sıralar herkes bakanlığın getirdiği 'yurtdışındaki bir merkezden bağışlanan spermle hamile kalma yasağı'nı konuşuyor. Bu arada, 10 gün önce, çocuk sahibi olmak isteyen kadınları (ve babaları da) ilgilendiren önemli bir karar daha alındı. Sağlık Bakanlığı, 'Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları' yönetmeliğinde bir değişiklik yaptı. Eskiden tüp bebek uygulamasında anne rahmine üç-dört embriyo yerleştirilmesine izin veren yönetmelik artık çoğul gebeliklerin önlenmesi için 35 yaş ve altındaki anne adaylarına bir, bu yaş üzerindekilere de en fazla iki embriyo kullanımına izin veriyor. Yani tek çaresi tüp bebek olan kadınların anne olma şansı biraz daha azalıyor. Ayrıca tüp bebek üniteleri bundan böyle müstakil binalarda olmayacak. Yalnızca kamu veya özel hastanelerin bünyesinde faaliyet gösterebilecek. Yani her önüne gelen tüp bebek merkezi açamayacak ve insanları en zayıf oldukları noktalarından yakalayıp tıbben gebe kalma şansı sıfır olan kadınlara bile, "Tabii ki çocuğunuz olacak, bize güvenin," diyemeyecek. Bu insanlar madden ve manen çökertilemeyecek. Kendi tanıdığım bir örnekten biliyorum, kadıncağızla adamı bir tüp bebek merkezi beş yıl boyunca kandırmıştı. Oysa kadının anne olma şansı yoktu... İnanılmaz yıpratıcı geçen o beş yılın sonunda da boşandılar. Adam başka bir kadınla evlendi ve iki çocuğu oldu. Şimdi, sperm bankası aracılığıyla hamile kalmakta ne sakınca olabilir bilmiyorum ama tüp bebekte rahme yerleştirilen fazla sayıda embriyonun tehlikeli bir durum olduğunu biliyorum. Getirilen bu sınırlamaya ilişkin haberi okuduğumda, anne olmayı çılgınca isteyen ve tek umudu tüp bebek olan kadınlar adına içim 'cız' etti elbet. Ancak alınan bu kararın doğruluğuna da yürekten inanıyorum.
ÇOĞUL GEBELİK BÜYÜK RİSK
Çünkü Türkiye'de son derece kontrolsüz yapılan ve 'birinden biri tutar' ümidiyle yerleştirilen dört, hatta kimi zaman beş-altı embriyo hem anne adayının hem de bebeklerin hayatını tehlikeye atmaktan başka bir işe yaramıyor. Üstelik bir anne adayına karnındaki üç çocuğunun da öldüğü haberini vermek ve ona bu duyguyu yaşatmak çok korkunç olsa gerek... Zaten bu sağlıksız uygulamayla bebeklerden birinin bile yaşama şansı çok az. Bundan beş yıl önce, 27 Mart 2005'te Türkiye'nin önemli tüp bebek uzmanlarından Prof. Dr. Bülent Baysal ile yine bu ekte, tüp bebek ve hamilelik üzerine bir röportaj yapmıştım. O zaman böyle bir sınırlama yoktu ancak Baysal'ın şu söyledikleri beni çok düşündürmüştü... "Gebe kalma şansını artırmak için tüp bebek uygulamasında birden fazla yumurtaya sperm enjekte ediliyor. Ancak bütün dünyada bu, şiddetle eleştirilen ve tedavi başarısızlığı olarak kabul edilen bir şey. Örneğin Kuzey Avrupa ülkelerinde iki tane embriyo transferi sınırı vardır. Ancak çok özel koşullarda sayı artırılıyor. Türkiye'de ise genelde üç transfer yapılıyor. Ancak çok sıkı bir denetleme olmadığı için dört veya beşe çıkabiliyor. Bunların hepsi tuttuğu zaman da çoğul gebelikler ortaya çıkıyor. Bu sağlıksız bir durum çünkü hepsinin yaşama şansı çok az. Anne karnında bir ikisinin yaşamına son verdiğiniz zaman, içerde oluşacak kanamadan dolayı diğerlerini de kaybetme riskiniz var. Ama tüp bebeklerde çoğul gebelik oranı yüzde 40. İkizlerde erken doğum oranı da yüzde 80. Amerika'da 24 haftalık bir bebek yaşatılabilir ama Türkiye'de birkaç hastane dışında böyle bir şansınız yok." O tarihten bugüne gelişen ve değişen çok şey oldu... Örneğin şimdi Türkiye'de dünyaya gelen 24-25 haftalık bir bebeğin de yaşama şansı var. Ama çoğul gebeliklere bile bile 'lades' diyerek, çocuklarımızın hayatını tehlikeye atmak da hiç doğru olmasa gerek. Anne baba olmak tabii ki herkesin hakkı, ancak bu bize dünyaya sakat ve sağlıksız çocuklar getirme hakkını da vermiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.