Cumartesi 17.04.2010
Son Güncelleme: Cuma 16.04.2010

Trafiği çekilir kılan ekip

Hafta içi her sabah Virgin Radio'da canlı canlı şov yapan Geveze ve ekibi kendi aralarında eğleniyor, bizi de eğlendiriyor

Sabah yolunuz uzun, trafik çekilmez boyuttaysa, her sabah kendinizi arabanın içinde oyalayacak bir şeyler ararsınız. Bunun için en iyi yol bir radyo programının fanı olmaktan geçer. Power FM'den, Virgin Radio'ya transfer olan Geveze'nin yıllardır fanları var ama yeni evinde Geveze, programına öyle karakterler ekledi ki, onlar da en az Geveze kadar dinlenir oldu. Sekiz kişiden oluşan bu ekip, 30 kilometrelik bir yolu çekilir kılmak için, her gün deyim yerindeyse stand-up yapıyor. Aslında hepsinin işi gücü var, yani radyoculuk para kazandıkları alan değil; tam tersine hayata küçük bir ara vermek için sabahları buluşup eğleniyorlar, trafik çilesini çekenleri de eğlendiriyorlar. Ekibinin bir bölümüyle fotoğraf veren Geveze özellikle Nahit, Koray ve Sinan'ın şimdilik gizli kalmaları taraftarı.
- Neden radyo?
- 90'lı yıllarda Bay J ile, İzel-Çelik-Ercan'ın altında uvertür çıkıyoruz. Türkçe pop söylüyorduk. Sahnedeki performansımızı Osman Ataman keşfetti. 'Bu yaptığınızı radyoda yapın,' dedi. İlk özel radyoyu kuruyordu, ben de ilk yayınımı 1991'de yaptım.
- Radyocu olmak pek de insan egosunu besleyen bir durum değil. Tanınmak gibi bir kompleksiniz yok mu?
- O kadar fazla sayıda insanın sizi sevdiğini bilmek de insanın egosunu okşuyor. Yolda kimsenin beni tanıyıp boynuma sarılması gerekmiyor. Bugün 'a' dediğim zaman 1.8 milyon insan beni dinliyor. Bir gazete 300 bin basıyor. Altı büyük gazete kadar dinleyici var. Bu insanlar da belli bir kesime ait, genelin dışında insanlar.
- Sabah sabah neler anlatıyorsunuz?
- İnandığım doğruları söylüyorum. Yalakalık da yapmıyoruz. Kendi yöntemimizle eleştiriyoruz bazı şeyleri, siyasetle, futbolla alakamız yok, aslında suya sabuna çok da dokunmadan yapıyoruz bunu. Söyleyeceğimizi münasip bir dille söyleriz.
- Radyoların dinlenme oranı nasıl ölçülüyor?
- KMG diye bir şirket var. Onların denekleri var. Her gün onları arıyorlar. Bir cihaz yok bildiğim kadarıyla, onlardan dataları alıyorlar. 'Bugün ne dinledin, kaçta dinledin?' diye soruyorlar. Amerika'da daha profesyonel yapılıyor. Cihazlar var, GSM şebekesi üzerinden anlık veri yolluyor. Biz de aslında Facebook'taki takipçilerden anlıyoruz, çünkü onlar yorum yazıyorlar. Onların fikirleri yönlendirici oluyor.
- Çekişmeli mi sabah kuşağı?
- Ben 19 senedir yapıyorum bu işi, her zaman çok iyi rakiplerim oldu, ben o kadar iyi değilim aslında. 'Çok iyiyim,' dediğiniz günün ertesi sizi kovuyorlar. Babam der ki; 'Ne iş yaparsan yap, en iyisini yap.' Benim felsefem bu. Ben iletişim fakültelerinin yöneticilerine benden faydalanmalarını söylüyorum. Çünkü çok uzun zamandır bu işi yapıyorum, birikimimi anlatmak istiyorum. Yurtdışından çok yayın satın alıyorum radyoculuk üzerine, oysa bizde radyoculuk çok önemsenmiyor. Sadece radyo metin yazarlığı üzerine üniversitelerde bölümler dört yıllık var.
KARAKTERLERİN FANLARI VAR
- Bu bir one-man-show değil, bir sürü karakter var programda ve karakterlerin de fanları oluşmaya başladı.
- Sinan, bizim bilirkişimiz. Aslında Sinan, bir şirketin üst düzey yöneticisi, radyoculukla alakası da yoktu. Bay J'nin arkadaşı, biz böyle bir teklif yaptık kabul etti. Dokuz buçuktan itibaren kendi işine gücüne bakıyor, toplantıları başlıyor ama bizi kırmıyor her sabah geliyor. Çok da eğlenceli. Bizim program canlı olduğu için herkes geliyor. Hakan Emrel, Türkiye'nin önemli radyocularından biridir. O bana, 'Eskiden zamane gençleri diye bir bölüm yapıyorduk, oradan bazı arkadaşları kullanabilirsin,' dedi, Nahit'le öyle tanıştık. Nahit, programda canlandırdığı karakter gibi fotoğrafçı. Koray ve Alican karakterleri oturdu. Koray aslında normal hayatında danışmanlık yapan biri. Üçte üç diye bir şey yapıyoruz, üç soru üç cevap çok da komik oldu. Nahit, başlı başına bir fenomen. Ben gülmekten sandalyeden düştüm Nahit yüzünden. Benal Hanım borsa editörü, Gökhan Abi hava durumunu sunuyor.
- Bir karakter daha var programda, Cankat diye. Laz bir internet yayıncısı, o gerçek mi?
- Evet kesinlikle gerçek. Rize'den internet üzerinden yayın yapıyor. Bizim arkadaşlardan biri buldu. Onu 24 saat kaydedip, yayında veriyoruz. Çok komik biri.
- Bu yaptığınızın bir adı var mı radyoculuk dilinde?
- Radyoculuk dilinde bir adı yok ama bence bu ortaoyunu. Amerikan komedisinin bile özü ortaoyunu. Stand-up dediğin şey, bundan 500 sene evvel bu topraklarda yapılıyordu. Bir tane Pişekar vardı; saf, bir tane kavuklu vardı. Kendi aralarında konuşurlardı. Bir tane de şakşakçı vardı, o da gülme efekti, gülünecek yerlerde elindeki şakşağı vururdu. Bu, özünde bizim fikrimiz. Bizim yaptığımız şey bu, bu yüzden kalabalığız. Programda, Sinan Kavuklu, Alican Pişekar. Nahit tüm bunların ötesinde, konsept dışı, işin içinde ağır bir cinsellik var ama terbiyesizlik yok.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.