Cumartesi 03.07.2010
Son Güncelleme: Cuma 02.07.2010

Moda parfümden para kazanır

Catherine Disdet Conseil, Türk moda ve parfüm sektörünü araştırmak üzere İstanbul'a geldi. Conseil, moda alanındaki potansiyele rağmen Türkiye'den hâlâ başarılı bir parfüm çıkmamış olmasına hayret etti

Dünya parfüm sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan Catherine Disdet Conseil, 45 yılı aşan kariyerinde uzun süre, ünlü kozmetik şirketlerinde çalışmış. Yaklaşık 17 yıldır da Fransız Parfüm Birliği'nin başkanı. Cartier, Chanel, Coty, P&G ve Hermes gibi markaların üye olduğu birlik, Almanya, İtalya, İspanya, ABD gibi diğer birçok ülkede faaliyet gösteriyor. Conseil ise başkan olarak parfüm üreticileri, markalar ve moda tasarımcıları arasında mekik dokuyor, yeni parfümlerin üretilmesi için çalışıyor. Bugüne kadar Herve Leger, Vivienne Westwood ve Esprit gibi birçok kokunun üretimini de o sağlamış zaten. Conseil, geçtiğimiz haftalarda İstanbul'daydı. Amacı, "Çok genç nüfuslu ve her şeyin mümkün olduğu bir ülke," dediği Türkiye'de de bir parfüm birliği kurulması. "Böylece gül üreticileri yurtdışındaki markalarla daha rahat iletişime geçebilecek, moda tasarımcılarını parfüm firmalarıyla buluşturabileceğiz," diyor. "Çünkü modadaki bu gelişmelerinize rağmen hâlâ bir tasarımcınızın veya markanızın parfümü olmaması inanılmaz," diyor. Conseil, önümüzdeki aylarda dünyanın bütün parfüm birliklerinin bir araya geleceği toplantıda bu konuyu masaya yatırmaya kararlı. Fransız Parfüm Birliği Başkanı'yla parfüm sektörünü, Türkiye'nin bu alandaki yerini ve trendleri konuştuk. Bu arada birliklerin her yıl düzenlediği parfüm yarışmasını kazananları; yani 2009'un en iyilerini de öğrendik...
GÜLLERİN CİDDİ MİKTARI, TÜRKİYE'DEN
- Başkanı olduğunuz Fransız Parfüm Birliği'nin kuruluş amacı nedir?
- Parfümlere dikkat çekmek, sektörü bir araya getirmek... Ayrıca işbirliklerine de yardımcı oluyoruz. Mesela dün, bir cam üreticisi aradı ve benden, bir parfüm üreticisi bulmamı istedi. Bir parfüm markası Çin'le ilişki kurmak istiyor, bir diğeri Dubai pazarına girmeye çalışıyor. Biz de yardımcı oluyoruz. Dünyadaki bütün parfüm birlikleri bağlı; çok büyük bir aileyiz. Özellikle Fransa ve ABD'de çok aktifiz. Büyük etkinliklerle, yarışmalarla parfümleri öne çıkarmaya çalışıyoruz.
- Bu yılki yarışmayı kazanan parfümler hangileri?
- 2009'un en iyileri erkekte Paco Rabanne - One Million, kadında ise Nina Ricci - Ricci Ricci. Fransız Marie Claire dergisiyle düzenlediğimiz yarışmayı ise kadın parfümünde Chloe'nin Chloe'si kazandı. Diesel Fuel for Life Unlimited ambalaj tasarımında, Jean Paul Gaultier Ma Dame da kampanya dalında birinci oldu. Ama ödül verdiğimiz çok sayıda kategori var. Modaevlerinin parfümlerinin yanı sıra kozmetik zincirlerine de, cam şişe imalatçılarına da ve hatta parfüm pompacılarına da ödül veriyoruz.
- Türkiye'de de bir parfüm birliği kurmak istiyorsunuz...
- Çok şey yapılabilir Türkiye'de. Her şey mümkün. Avrupa artık çok yaşlandı; ekonomi iyi gitmiyor, moraller bozuk. Ama buraya, özellikle de İstanbul'a geldiğinizde kendinizi yenilenmiş hissediyorsunuz. Gencecik bir nüfus var. Ve parfüm endüstrisi için de büyük potansiyeli olan bir ülke burası. Güllerin ciddi bir miktarı, Türkiye'den temin ediliyor. Altuğ, Sevil gibi büyük mağazalarınız ve gelişmekte olan bir moda sektörünüz var. Ve hiçbir marka ve tasarımcının parfümü yok! Missoni, Armani gibi İtalyan markalarının da parfümleri yoktu eskiden. Çekiniyorlardı parfüm yapmaya, 'Biz yapamayız,' diyorlardı. Aynısını Türkiye'de de hissettim. Moda sektöründen kişilerle tanıştım. 'Çok iyi fikir ama hiç aklıma gelmemişti,' diyen tasarımcılar oldu.
- Ben bir tasarımcıyım diyelim. Ve bir parfümüm olsun istiyorum. Nasıl işliyor süreç?
- Bana geliyorsunuz. Ben, parfüm laboratuarlarıyla ilişki kuruyorum. Sonra bir parfümcüyle konuşarak sizin stilinizi, kokuya tercüme etmeye çalışıyorum. Jean Charles de Castelbajac'sanız eğer, Dior gibi bir kokunuz olamaz mesela. Sizi siz yapan özelliklerinizi bulup parfümcüyle konuşuyor, sonra da size sunuyorum. Parfüm şişesinin tasarımı da çok önemli; neticede stilinizi bir şişeye dönüştürüyorsunuz. Ardından iyi ve büyük bir dağıtımcı buluyoruz. Bu aşama, bir yılı buluyor. Daha sonra parfüm doldurucu buluyoruz. Bu da çok özel bir süreç; bunu yapan özel şirketler var.
HER PARFÜMÜN BİR HİKÂYESİ OLMALI
- Parfümün pazarlaması da önemli, değil mi?
- Tabii. Bütün parfümlerin iyi bir hikâyesi olmalıdır. Mesela Thierry Mugler'ın Angel'ı büyü, yıldızlar, prensesler gibi bir çağrışım yapar. Opium daha feminendir. Calvin Klein'ın Eternity'si köklerine dönmek isteyenlere yöneliktir. Obsession ise cinselliği çağrıştırır. Ve başarılı bir parfüm için reklam çok önemlidir. Parfümünüzü ancak reklamla tanıtabilirsiniz.
- Cinsellik ve parfüm demişken... Tom Ford'un kampanyalarını nasıl buluyorsunuz?
- Çok beğeniyorum. Bu kampanyalar gaylerin de dikkatini çekmek için yapılıyor. Marc Jacobs'ın çıplak poz verdiği son ilanın sebebi de bu.
- Şişenin tasarımı ne kadar önemli?
- Çok. Çünkü kadınlar bir parfümü ilk kez satın alırken önce şişeden, sonra kokudan etkilenir. Tabii parfüm iyi değilse, ikinci kez aynısını almaz.
- Peki ya parfümün rengi?
- Renk, tamamen estetik amaçlı bir şey. Ama çok riskli. Çünkü güneşin altında veya sıcakta rengi değişebilir. Renkli parfüm üretirken çok test yapmanız gerekir.
- Ünlülerin çıkardığı parfümlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
- ABD'de çok başarılılar. Elizabeth Taylor ve Jennifer Lopez'in parfümleri özellikle... Ama Fransa ve Avrupa'da tutmuyor ünlülerin parfümleri. Türkiye'de başarılı olur muydu, onu bilemiyorum.
- Parfümdeki son eğilimler neler?
- Meyvemsi kokulara geri dönüş var. Şişelerde ise Ricci Ricci ve Marc Jacobs'ın Lola'sı gibi, feminen ve bazen de çocuksu, şirin tasarımlar popüler. Gündelik hayattan objeleri şişeye dönüştürmek çok moda. Parfüm renginde ise pembe çok tercih ediliyor.
- Son zamanlarda en tuhaf bulduğunuz şey ne?
- Kadınlar için olan içeriği erkeklere kullanmak. Frederic Malle, erkekler için gül kokulu bir parfüm yaptı. Ve yavaş yavaş moda oluyor.
- Parfüm trendleri modayı çok yakından takip eder mi? Mesela etnik modası öne çıktığında egzotik kokulara eğilim artar mı?
- Elbette. Modayla parfüm birbirine çok bağlı. Renkler, şişe ve içerik modadan çok etkilenir.
- Ekonomik durgunluk parfüm endüstrisini de etkiledi mi?
- Biraz etkiledi. Şirketlerin verdiği siparişler azaldı. Ama insanlar parfüm almaya devam ediyor tabii ki. Sadece fiyata daha fazla dikkat ediyorlar. Bir parfümü çok pahalı bulurlarsa Body Shop, L'occitane gibi markalara yöneliyorlar.
- Chanel No: 5, Opium; bunlar eski oldukları halde hâlâ çok popüler olan parfümler. Zamansız parfümün sırrı nedir sizce?
- Chanel ve Opium, şimdiye kadar en çok satan parfümler. Bunun sebebi, çok iyi olmaları. Hem iyiler hem de kendilerini sürekli yeniliyorlar. Chanel 5 yeni bir edisyon yaptı mesela, Eau de Chanel diye. Aynı koku ama yeni versiyonu.
FAVORİSİ, BLACK ORCHID
Catherine Disdet Conseil'nin favori parfümü, Tom Ford'un Black Orchid'i. "Çok yoğun bir koku değil. Teninize karışıyor. Biraz su, biraz da toprak gibi kokuyor," diyor. Conseil, Türkiye'de kullanılan parfüm içerikleri arasında da en çok gülü seviyor. Ama amber de favorileri arasında: "Alt notalarında amber kullanılan parfümler hep çok seksi olur."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.