Yemek yedirmek ustalık ister

Tatilde bazen işler karışıyor her şey istediğiniz gibi yürümüyor... Örneğin benim en rahatsız olduğum konu yemek düzeni. Kızım sebze ve meyve yemediği günler benim huzurum kaçıyor. "Ne yapsam da yedirsem?" diye ona takılıyor aklım. Aslında rahat olabilmek en güzeli çünkü üzerine düştükçe size daha çok tepki veriyor çocuklar. Zaten iki yaş civarındaki çocukların yaşına özgü bir davranış biçimi bu, tepki vermek! İstemediği veya alışık olmadığı her şeye tepki veriyorlar, dolayısıyla yemeklere de. Bu konuda siz de benim gibi zorlanıyorsanız, uzmanlar her yemekte alışık olduğu ve olmadığı yiyecekleri vermeye devam etmenizi öneriyor. Bu şekilde her zaman yemeyi sevdiği bir şeyler ve tadabileceği yeni yiyecekler bulunmuş oluyor sofranızda. Eğer bunların tadına bakmazsa yorum yapmamak, ama bakarsa (sadece ağzına atıp geri çıkarsa bile) bu davranışı için onu övmek gerekiyormuş. Onu yemeye zorlamaktan kaçınmak çok önemliymiş. Çünkü ona yemek yemesi konusunda endişelendiğinizi gösterirseniz, sizinle savaşma fırsatını eline geçirdiği için işler daha da kötüye gidermiş... Tıpkı kızım Ayşekiraz'ın yaptığı gibi! Benim bir de aklıma takılan konu, iki yaşında bir çocuğun ne kadar yemek yemesi gerektiği... Hani büyükler "O daha büyüyecek annesi yesin, yesin!" der ya, bu sözdeki doğruluk payı ne kadar? Hemen başucu kitabım olan Your Baby Month By Month kitabını açtım ve yazarı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı İngiliz Dr. Su Laurent'ın şu sözleriyle karşılaştım: "İki yaşında bir çocuğun karnını sizden daha sık doyurması gerektiğini unutmayın, dolayısıyla atıştırmalar önemli. Ama o, bu durumda günde üç büyük öğün yemek yerine 'otlanmayı' tercih edecektir. Eğer aileyle birlikte yemek yemesini sağlayamıyorsanız, atıştırmalarının üçünü sizin yemek saatlerinize denk gelecek şekilde ayarlayın. Bu şekilde mama sandalyesine oturup bir şey yiyecek kadar aç ve aileye katılmış olacaktır. Yavaş yavaş atıştırmalarının sayısını azaltabilirsiniz, bu da yemek zamanı acıkacak demektir. Atıştırması için karbonhidrat ve sütlü ürünler yerine, elma veya kavun gibi su oranı yüksek meyve dilimleri vermeyi deneyin. Yemek saatleri arasında ne içtiğini de takip edin, eğer sabah birkaç bardak süt içmişse öğlen yemeği yemek istemeyecektir."

GÜNDE 2 GRAM TUZ
Bu arada eşimle aramızda en çok tartıştığımız konu, yemeklere tuz atılıp atılmayacağı... Ben tuz delisi olduğum için tabii ki tuzsuz bir yemek düşünemiyorum. O ise her şeyi bize tuzsuz yedirmek peşinde. Tabii ki haksız sayılmaz ama vücudun da belli oranda bir tuza ihtiyacı olduğu kesin. Başucu kitabım, bu konuda da aslında hepimizin ihtiyacımız olandan daha fazla tuz yeme eğiliminde olduğunu söylüyor. Ama çocukların günde 2 gramdan fazla tuz almamasını öneriyor. Çocuğunuzun yemeğine tuz koymasak bile, ekmek ve tahıl gevrekleri dahil, işlenmiş gıdaların çoğu biraz da olsa tuz içerirmiş. Tuz ve şeker oranı çok yüksek olan hazır besinleri ise çocuklar sadece arada sırada tüketebilirlermiş. Örneğin cipsler.... Tuz oranı paket başına 0,68 gramla bir çocuğun günlük tuz ihtiyacının üçte birine denk geliyormuş. Yani eşim haklıymış, iş sadece cips yedirmemekle bitmiyormuş... Benim yemek yaparken de elimin ölçüsünü ayarlamam gerekiyormuş!