Türkiye Macron’u ciddiye almıyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Beyrut ziyaretlerini Daily Sabah'a değerlendirmişti. Oktay ve Çavuşoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un politikaları hakkında da konuştu. Oktay'ın SABAH ve Daily Sabah'a açıklamaları şöyle:
Macron'u çok ciddiye almamak lazım. Macron, bölgenin şımarık çocuğu gibi bir şey. Kendini ispat etmeye çalışan ergen çocuklar olur ya, Macron onun gibi bir şey. Dolayısıyla Türkiye onu muhatap almayacak kadar büyük ve ilişkilerinde köklü hareket eden bir ülkedir. Macron'a göre politikalarımızı belirleyecek değiliz.
Lübnan'ın içişlerine karışan asıl Fransa'dır. Bizi suçlamasının altında aslında kendisinin işlediği suç yatıyor.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra öyle bir sömürge yapısı oluşturdular ki bölgede. Biz ne zaman bölgeyle ilgilenmeye başladık rahatsızlık duymaya başladılar. Bölge dediğim Afrika. Ancak bizimki kazan kazan ilişkisi. Yani yaptığımız insani yardım karşılığında hiçbir şey talep etmiyoruz. Sahaya çıkıp eski dostluklarımızın yeniden belirmesi, bu sömürgeci aklın su yüzüne çıkmasına neden oldu. Kaynaklarını sömüren bir zihniyetten, birdenbire karşılarına onlara her türlü yardımı yapan ve karşılığında hiçbir talebi olmayan bir ülke çıktı. İki yardım yapan ülke arasındaki fark sömürgecilik zihniyetidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlere verdiği mesajlara bakın. Ne yapacağını açık açık söyleyen bir ülke Türkiye. Gizli bir ajandamız yok.
SÖMÜRGECİ ANLAYIŞIN YANSIMASIDIR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa hakkında şunları kaydetti:
Bu Fransa'nın bu bölgeleri istikrarsızlaştırma politikalarının bir yansıması. Fransa buraları hep rekabet alanı görüyor. Biz öyle görmüyoruz. Herkes yardım etsin, biz de yardım edelim.
Macron'un söylemleri Fransa'nın eski sömürgecilik anlayışının yansımasıdır. Sadece bize laf söylemesi değil. 'Ben geldim' diyor. 'Yolsuzluk içinde olan yönetimin paraları nasıl harcadığını denetlemek için bir daha geleceğim' diyor. Fransa'nın bizden rahatsızlık duymasının sebebi de bu. Bizim Afrika'daki firmalarımızı bile tek tek takip ediyorlar. Cezayir'de sürekli 15 günde bir Türk firmalarını haber yapar Fransız gazeteleri. Diğer ülkelerde de soruyorlarmış, 'Niye iş veriyorsunuz ve neden Türkiye ile birlikte hareket ediyorsunuz' diye.