Perşembe 12.12.2013 14:07
Son Güncelleme: Perşembe 12.12.2013 16:06

AB'nin Türkiye pişmanlığı

Almanya'da Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Ukrayna'daki hükümet karşıtı gösterilere ilişkin, "Keşke zamanında NABUCCO ile Türkiye üzerinden doğalgazı AB'ye getirebilseydik. O zaman Ukrayna'ya alternatif sunabilirdik. Şimdi AB'nin alternatifi yok" dedi.

Almanya'da Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Berlin'deki ofisinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki olayların, halkın büyük bir çoğunluğunun demokrasi ve batıya yakınlaşmak istediğini gösterdiğini söyledi. Ukrayna'nın doğalgaz konusunda Rusya'ya bağımlı olduğunu vurgulayan Özdemir, bu konuda Avrupa Birliği'nin (AB) Ukrayna'ya yardımcı olamayacağını dile getirdi.
"Keşke zamanında NABUCCO ile Türkiye üzerinden doğalgazı AB'ye getirebilseydik. O zaman Ukrayna'ya alternatif sunabilirdik. Şimdi AB'nin alternatifi yok" diyen Özdemir, şu aşamada AB'nin Ukrayna'ya parasal yardımda bulunabileceğini, ticari açıdan bir alternatif sunabileceğini kaydetti.
Ukrayna'daki yönetim için en önemli konunun, kış mevsiminde ısınma için gerekli doğalgaz olduğuna dikkati çeken Özdemir, doğalgazın Rusya'dan geldiğini, hükümet yerine muhalefet başa gelse de bu sorunun çözülemeyeceğini anlattı.
Ukrayna'nın doğalgaz sorununa çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Özdemir, bu nedenle Türkiye üzerinden Avrupa'ya doğalgazın getirilmesinin çok önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"O zaman ciddi bir alternatif sunabilecektik Ukrayna'ya. O zaman diyebilecektik ki gel bizim tarafımıza. O zaman çok farklı bir durumda olacaktık. Ona rağmen tabii ki otoriter rejim insanların ihtiyaçlarını ayaklar altına alıyor. Muhalefet desteklenmeli ve güçlendirilmeli. Tek sorun muhalefet başa gelirse ne yapacak? Beklentiler fevkalede. Sorunlar dağlar kadar yüksek. Bunu tamamlamak çok zor. Ukrayna topraklarında Rus askerleri bulunmakta. Borçlar Rus bankalarında. Bunları gözardı etmek mümkün değil. AB açısından hafif bir yük değil, taşınması gereken bir yük. En ufak bir endişem yok. Herkes Ukrayna dendiğinde vatandaşları önünde açık olması gerekir ve her şeyin bir bedeli var. Bu bedeli taşımaya hazır mıyız? Bana göre hazır olmalıyız. Bunu da açık söyleyelim bunun bedeli çok ağır olacaktır."
"Şimdi bir kere şu kabul edilebilir bir durum değil. Yani Moskova'nın komşu ülkeleri, Moskova'dan izin almak mecburiyetinde değil" diyen Özdemir, "AB ile müzakere ettiklerinde, anlaşma yaptıklarında bu Rusya'nın onayından geçemez. Geçmesini istemiyorsak bizde elimizi çabuk tutalım ve boş elle gitmeyelim Ukrayna'ya. Yanımızda hediyelerimizi de taşıyalım" ifadelerini kullandı
Ukrayna'ya AB'nin vereceği hediyeler arasında doğalgazın olmadığını dile getiren Özdemir, "O yüzden elimizi çabuk tutup bir an önce Türkiye üzerinden doğalgazın gelmesini sağlamalıyız. Bu, Türkiye'nin lehinde, Ukrayna'nın lehinde, AB'nin lehinde. Böylece Rusya'ya olan bağımlılığımızı azaltmış oluyoruz. Rusya'nın sınır bölgesindeki ülkelerle bağlantısını derinleştirmesini istemiyorsak, bu ülkelerin Rusya'ya tamamıyla kilitlenmelerini istemiyorsak burada birlikte çalışmamız lazım. Hem Türkiye, hem AB bir an önce bu ülkelere bir alternatif sunmalı" diye konuştu.

ENERJİDE GÜNEY ALTERNATİFİ

Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki enerji işbirliğine de değinen Özdemir, bunun çok önemli olduğunu ve hayati önem taşıdığını ifade ederek, "Yeni alternatif ortaya çıkıyor. Rus gazına karşı güney alternatifi ortaya çıkıyor ve bu güney alternatifi bölgenin kalkınması açısından önemli. Ayrıca bu, Kuzey Irak'taki Kürtler ve Türkiye'nin yakınlaşmasını sağlayacak. Bizim içinde önemli bir alternatif yaratacak. Yani bundan herkes kazançlı çıkacak" dedi.
İran'ın nükleer silahlanmadan vazgeçmesi sonucunda yapılacak bağlantıların İran için bu önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:
"Normal ülkeler ailesine geri dönmüş oluyor. Şu anda İran dışlanmış vaziyette, ambargolarla mücadele ediyor, ekonomisi dibe batmış vaziyette. Bunun bedelini İran'daki insanlar ödüyor. İran bunu değiştirmek istiyorsa bunun yolu nükleer silahlanmadan yüzde yüz vazgeçmesi. Bunun karşılığında da İran ekonomisi dünyaya açılması sağlanmış olur. İran doğalgazı da pertolü de daha rahat bir şekilde dünyaya satabilecek. Bu hem İran için hem de bizim için iyi olacak. Ama bunun ön şartı İran'ın eski siyasetinden vazgeçmesi."

SURİYE'DEN KABUL EDİLECEK MÜLTECİ SAYISI

Almanya'nın Suriye'den kabul edileceği mülteci sayısının 5 binden 10 bine yükseltilmesi kararının yeterli olmadığını vurgulayan Özdemir, halen kabul edileceği söylenen ilk 5 bin kişilik mültecilerin bile bir kısmının Almanya'ya getirildiğini anlattı.
Türkiye, Ürdün ve Lübnan'da yüz binlerce mülteci olduğunu ve bunun çok büyük sorun teşkil ettiğini anlatan Özdemir, "Dünyada en büyük 4. ekonomisine sahip Almanya, 5 bin ya da 10 bin Suriyeli mülteci ile
yetiniyorsa bu bizim için ayıptır. Buna en azından bir sıfır daha eklemeliyiz" dedi.
Bu sayının en azından 50 bin olması gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Bu kadar mülteci gelir ve 16 eyalete dağıtılırsa sorun daha hafifliyor. Şu andaki sayısı çok yetersiz. Orada kalan mültecilere de yardım edilmesi gerekli. Bunun için de gerekenler yapılmalı. Bence Alman vatandaşları buna hazır. Bunu anlayışla karşılıyorlar. Alman hükümeti Suriyeli mülteci sayısının artırılması konusunda daha cesur olmalı" diye konuştu.

SURİYE'DEKİ İÇ SAVAŞ

Suriye'de silahların susması gerektiğini dile getiren Özdemir, bir an önce tarafların bir araya gelerek yeni bir geçici hükümeti kurup anayasal sürece geçmesi gerektiğini söyledi. Daha demokratik farklı kesimleri kucaklayan bir Suriye'nin ortaya çıkmasının çok önemli olduğunu belirten Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün muhalefetinde radikal grupların ağır bastığı söyleniyor. Doğru ama bu başta böyle değildi. Muhalif gruplar, başta seküler demokrattı ve toplumun farklı kesimlerini kucaklayan bir muhalefet vardı. Suriye'de muhalefetin güçsüz kalması, aşırı radikal grupların güçlenmesinde bizim de bir şekilde payımız var. Çünkü muhalefeti uzun süre yalnız bıraktık. Kolay bir çözüm yok. Seyirci kalıyorsunuz muhalefet değişiyor ve radikalleşiyor. Seyirci kalmıyorsunuz müdahale ediyorsunuz yine sorun büyüyebiliyor. Suriye konusu maalesef çözümü kolay olmayan bir sorun. Bence bu noktadan sonra tek çözüm Cenevre'de başlatılan sürecin hızlandırılması. Buna Rusya ve İran da dahil edilmeli. Aksi takdirde Suriye'deki rejim üzerinde baskı ihtimali yok."
"Muhalefetin Esad gitmeden olmaz, iktidar yanlılarının ise Esad'sız olmaz" dediğini hatırlatan Özdemir, "Demek ki buna bir ara formül bulunmalı. Muhalefetin iktidara dahil olması bir güven ortamı yaratılması ve her şeyden önce ateşkes çok önemli. Komşu ülkelerle birlikte bir çözüm sürecine geçilmeli silahlar susmalı. Suriye'de eğer kalıcı bir barış isteniyorsa diktatörlük ortadan kalkmalı. onun yerine de başka
bir diktatörlük de olmamalı" ifadelerini kullandı.

MISIR'DAKİ DARBE

Seçimle gelen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin demokrasiye ve yasalara aykırı şekilde görevinden uzaklaştırıldığını da ifade eden Özdemir, "Biz bunu kınadık, AB'de bunu kınadı. Askeri müdahale her zaman kötüdür. Biz, Mısır'daki hukuk sistemi demokratik standartlara uygun değil. Bu, Mursi için geçerli, herkes için geçerli" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.