Almanya'ya Müslüman göçü durdu

Aile birleşimi ve mülteci göçünün iyice zorlaştırılmasının, Almanya'nın Müslüman ülkelerden aldığı göçten fazlasını vermesine neden olduğu belirtildi.
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un 'İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğunu' dillendirmesinin hemen ardından Bavyer'lı Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Başbakan Horst Seehofer'in Müslüman göçe hayır çıkışıyla başlayan tartışmalar iyice alevlendi. Ancak Süddeutsche Zeitung gazetesinde yayınlanan geniş bir haber, istatistiksel verilerin Müslümanların Almanya'ya büyük kitleler halinde göç edecekleri tezinin doğru olmadığını ve Müslüman göçün durma noktasına geldiğini ortaya koydu.
Haberde, Seehofer'in aslında hoşuna giden bir dünyada yaşadığı, zira diğer kültürlerden göçün olmaması talebinin zaten yıllardır Almanya'nın bir gerçeği olduğunun altı çizildi. Buna göre, geçen yıl Almanya'ya Türkiye'den gelenden çok, geri giden oldu. Türkiye'ye yaklaşık 8 bin fazla göç veren Almanya'nın, diğer Müslüman ülkelere de göç verdiği belirtildi. Mültecilerin korunması ve yüksek refah seviyesinin insanları ülkeye çekmeye devam etmesine karşın, özellikle Türklerin aile birleşimi ile eş ve çocuklarını Almanya'ya getirme girişiminden karşılarına çıkarılan engeller nedeniyle büyük oranda vazgeçtiklerine dikkat çekildi.
Hesaplamalara göre 2002 yılında Avrupa Birliği (AB) dışından 85 bin eş ve çocuk Almanya'ya gelirken, 2008 yılında bu rakam 39 bine düşmüş durumda. Bunda özellikle üç yıldır geçerli olan ülkeye gelmeden önce yapılan Almanca testinin önemli rol oynadığı hatırlatıldı. Almanya'ya göç için kullanılan ikinci yolun ise mülteci başvurusu olduğu, bu yolla ülkeye en çok Iraklı mültecinin geldiği ifade edildi.
Geçen yıl çoğu Hıristiyan olmak üzere 6 bin 500 Iraklı mülteci başvurusu yapıldığı ve Türkiye'den de bin 400 başvuru geldiği aktarıldı. Bu rakamın da 90 yılların başlarına göre çok düşük olduğu, zira AB sınırlarındaki kontrollerin sıkı olmasının ve mültecinin ilk ayak bastığı AB ülkesinde kalması uygulamasının Almanya'ya olan göçü azalttığı açıklandı. Buna rağmen Almanya topraklarında kalmayı başaranların ise hemen refah seviyesini yükseltemediği, zira Alman makamlarının ve şirketlerinin yabancı diploma ve eğitimleri tanımadığı için düşük maaşlı işlerde çalışmak zorunda kaldıkları hatırlatıldı.