Son Güncelleme: Pazartesi 07.07.2014
Avrupa yolunda Türkiye'nin önündeki adımlar
Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var mı? Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı var mı? Türkiye Birliğin bir üyesi olacak mı? Türkiye'ye yaptığım ziyaretler ve Türkiye'nin katılımıyla ilgili olarak yer aldığım toplantılarda bu soruları defalarca duydum. Cevabım da hep şu yönde oldu: konu, kimin kime daha fazla ihtiyacı olduğu ile ilgili değil; konu, hâlihazırda birçok alanda var olan derin bağlarımızın taşıdığı gerçeklikle ilgilidir. Konu, ilişkilerimizin, ortak stratejik menfaatlerimizin ve işbirliğimizin sunduğu ve ancak katılım müzakereleri bağlamında layıkıyla gerçekleşebilecek olan büyük ortak potansiyelimiz ile ilgilidir.
Sorumluluğum altındaki ülkeler arasında yer alan Türkiye, ekibimin ve benim ilerleme kaydedilmesi için en yoğun mesai ve enerji harcadığı ülkelerden biridir. AB katılım sürecinin, hepimizin ortak hedefi olan Türkiye'nin modernleşmesi bağlamında en iyi çerçeveyi oluşturduğu konusunda, Türk ortaklarımızla her zaman fikir birliği olduk. Geride bıraktığımız yıl içinde Pozitif Gündem, yeni bir faslın müzakereye açılması ve vize konusunda ilerleme kaydedilmesiyle ivmeyi yeniden kazanabilmiş olsak da, içinde bulunduğumuz yıl, Türkiye'nin Avrupa değer ve standartları konusunda taşıdığı kararlılıkla ilgili olarak ciddi endişelere ve hatta şüphelere yol açan bir takım gelişmelere sahne olmuştur.
Bu, Türkiye'den vazgeçtiğimiz anlamına mı geliyor? Kesinlikle hayır. Türkiye'nin aday ülke statüsünü aldığı 1999'dan bu yana gerçekleştirdiği fevkalade başarıları pekiştirdiğini ve bir Avrupa devleti olarak konumunu kuvvetlendirdiğini görmek istiyoruz. Bu doğrultuda Türkiye'yi desteklemeye ve sahip olduğumuz deneyimleri paylaşmaya kararlıyız. Ancak Türkiye'nin doğru yönde ilerlemeye devam etmeye istekli olduğunu görmeye ihtiyacımız var. Türkiye'nin reformları ileri götürmek doğrultusundaki güçlü kararlılığı vazgeçilmez bir önem taşımakta... Bu kararlılık tehlikede gibi görünüyor. Bir takım alanlarda (istihdam ve sosyal konular, azınlık hakları göç ve mülteciler...) reform çalışmaları henüz tamamlanmamış olsa da kararlılık gözlemlenmektedir; ancak, hiçbir konu katılım sürecinin merkezinde yer alan yargı reformu, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlüklere saygı gibi hususlar kadar aciliyet taşımamaktadır. Önümüzdeki aylarda gerçek ve somut sonuçlar alabilmek için bu konularda birlikte çalışma ivmesini yeniden yaratmamız ve yaratılan ivmeyi sürdürmemiz önem arz etmektedir.
EN SON HABERLER
- 1 İspanya ve Arjantin arasında karşılık restleşme: O gaf kriz çıkardı! "Televizyonda gördüm, uyuşturucu kullanıyor"
- 2 Brezilya’da felaket anları! Köprü sele kapıldı: 39 ölü
- 3 Türkiye’nin kararı dünyaya damga vurdu! ABD medyasında İsrail itirafı: Artık yalnız kaldılar!
- 4 Dünya bu iğrenç olayı konuşuyor! İsveç'te ata tecavüz eden PKK'nın sözde sorumlusu tutuklandı
- 5 Batı’nın İsrail’den farkı yok! Gazze'ye karşı küresel ayrımcılık
- 6 Firari PKK'lı İsveç'te atlara cinsel istismardan tutuklandı
- 7 İngiltere'de yerel seçimlerden İşçi Partisi zaferle ayrıldı
- 8 Brezilya’daki sel felaketinde can kaybı artıyor
- 9 Rusya şeker ihracatını yasakladı
- 10 Nijerya'da silahlı saldırı: 17 kişi hayatını kaybetti