'Birleşik Kıbrıs zengin ülke olurdu'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 2013'ün ilk yurtdışı seyahatini Türkiye'nin AB sürecine en büyük desteği veren ülkelerin başında gelen İsveç'e yaptı. Başkent Stockholm'de temaslarını sürdüren Bağış, bu senenin ilk yarısının sürecin hızlanması adına kritik önemde olduğunu söyledi. Gerçekten de ocak ayında başlayan İrlanda dönem başkanlığında iki fasıl için olumlu sinyaller gelirken, Türkiye herşeye rağmen reformlara tüm hızıyla devam ediyor. Türk halkının Avrupa Birliği yöneticilerine karşı kızgınlığı olduğunu söyleyen Bağış, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni kastederek "Tanımadığımız bir ülkenin dönem başkanı olması Türk toplumunu rahatsız etti" dedi. Bağış, AB üyeliği için müzakere edilen 33 fasıldan ilk sekizinin sadece Güney Kıbrıs nedeniyle bloke olduğunu ve Rumların 6 yeni başlığın daha bloke edilmesi için uğraştığını hatırlattı. 2012'nin ikinci yarısında AB dönem başkanlığını yürütürken Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin, dünyanın gözü önünde iflasın eşiğine geldiğini hatırlatan Bağış, Kıbrıs'ın 2004'te Annan Planı'na hayır diyerek büyük bir fırsatı kaçırdığını söyledi. 17 Şubat'ta gerçekleştirilecek Güney Kıbrıs seçimlerine atıf yapan Bağış, Kıbrıslı Rumların seçimde akıllı davranması halinde Hristofyas zihniyetini mahkûm edeceğini ve belki de olası iflastan kurtulacaklarını söyledi. Adada bir çözüm için hala bir umut olduğunu ifade eden Bağış şöyle konuştu: "Eğer Güney Kıbrıs 2004'te Annan Planı'nı kabul etseydi, kurulacak Birleşik Kıbrıs Devletleri bugün dünyanın en müreffeh ülkelerinden bir tanesi olurdu. Oysa şimdi Rum Kesimi iflasını açıklıyor. Adada siyasi eşitliğe dayalı, halkların kabul edeceği her türlü öneriye açığım. Türkiye adadan askerlerini çektikten sonra yeniden göndermek zorunda kalmamalı. Yeniden askerimizi gönderir miyiz, bundan da kimsenin şüphesi olmasın."