Bu da futbolun devlet yüzü...
Brezilya'da devam eden 2014 Dünya Kupası, 'özçekim' yapan kral ve kraliçeler ile "saldırın" diye bağıran devlet erkanının renkli görüntüleriyle hafızalara kazınıyor
MUSSOLINI'YE KADAR UZANIYOR
1934'te İtalya'da düzenlenen Dünya Kupası'nı bir şova dönüştüren İtalyan diktatör Benito Mussolini de, 1978'de fikstüre dahi müdahil olacak kadar kupayı arzulayan General Jorge Rafael Videla önderliğindeki Arjantin cuntası da aynı motivasyondan besleniyor. Bu anti-demokrat rejimler rüştünü ispatlamak için bu oyunu daha çok benimseyerek adeta araçsallaştırmıştı. En medeni ülkelerin liderleri de tabanlarına dokunabilmek, bir siyasi figürden çok onlardan biri hissini verme açısından Kupaların Kupası ya da yaklaşan ramazan ayına gönderme yaparsak '48 ayın sultanı' devlet liderleri için biçilmiş kaftan. Bu konuda en aktif isimlerden birisi Almanya Başbakanı Angela Merkel. 4-0'lık Portekiz galibiyeti esnasında çılgınca sevinen Merkel, maçın ardından soyunma odasına inip yarı çıplak futbolcularla galibiyet pozu verecek kadar kendini futbola kaptırmış durumda.
KRALİYET 'SELFİE'Sİ
Belçika Kralı Philippe ile Kraliçe Mathilda'nın da Rusya galibiyeti sonrası 'selfie' çektirmesi çok konuşulanlardan. Hatta Kraliçe Mathilda'nın golü atan Origi yerine turnuvadaki performansı sorgulanan Lukaku'yu tebrik etmesi Belçika'da gündemin en önemli maddelerinden biri haline geldi. Hollanda Kralı Willem-Alexander ile Kraliçe Maxima'nın maça gelmesi, Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'un adeta bir amigo edasıyla maça kendini adaması bu hafta objektiflere takıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası bir mülakatta Hollanda'nın oynadığı futbolu beğendiğini telaffuz etmesi de futbola yakın bir diğer lider portresi olarak karşımıza çıkıyor.
DOĞU LİDERLERİ DE AKTİF
Sadece Batı değil, Doğu toplumları da futbola entegre oldukça Doğu liderlerinin de benzer yöntemleri kullanır hale geldi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani çılgın gol sevinçleriyle olmasa da su bardağıyla içtiği çayı ve meyve tabağıyla Batılı liderlerden aşağıda kalmadı. İran'ın kupa tarihinde kazandığı tek karşılaşma olan 1998'deki ABD maçının bu ülke için anlamı, Ruhani'yi televizyon başında fotoğraf çektirip Twitter'a koymaya itiyor. Keza futbol deyince el ve ayakla oynanan Amerikan Futbolu'nun akıllara geldiği Amerika Birleşik Devletleri dahi futbolu bir devlet politikası haline getirip Amerika Ligi MLS'i Avrupa'nın en iyileriyle yarıştıracak hale getirmek için strateji kurmaya başladı. Futbolun sadece futbol olmadığı sözü artık bir klişe haline gelmiş olsa da bu oyun artık politikayla iç içe geçmiş devasa bir sektör. Belki yüzyıllar sonra dahi politikayla iç içe geçmişliği tarih kitaplarına konu olacak. Sonuçta futbol, 1967'de Nijerya'daki iç savaşa Pele'yi görmek için ara verdirtecek kadar kuvvetli bir siyasal araç...
EN SON HABERLER
- 1 BM: Son bir yılda Libya'da mayın nedeniyle 26'sı çocuk 35 kişi öldü veya yaralandı
- 2 Kral Selman hastaneye kaldırıldı
- 3 İsrail'de 'Gazze' krizi büyüyor! Savaş kabinesi üyesi Gantz'dan Netanyahu'ya tehdit: 8 Haziran'a kadar...
- 4 Tüm dünyada öğrenciler İsrail’e karşı ayakta: Hepimiz Gazzeli çocuklarız!
- 5 Siyonist milyarderin gizli yazışmaları ifşa oldu! Operasyonları böyle organize ettiler…
- 6 Orta Doğu’da gerilim planı! İsrail basını yazdı: Gizli toplantıda İran detayı
- 7 Kıtlık kâbusu
- 8 Savaş kabinesi birbirine girdi
- 9 Acınızı paylaşıyoruz
- 10 Libya'daki çatışmalarda yaralı sayısı 22'ye yükseldi