Cani kadınları

Yahudi soykırımı tarihçisi Profesör Doktor Wendy Lower, Nazi Almanya'sının katil kadınlarının kan donduran hikayelerini gün yüzüne çıkardı. Lower, İkinci Dünya Savaşı döneminde Almanların Yahudilere karşı uyguladığı soykırımda rol oynamış kadınları "Hitlerin Kadınları" (Hitler's Furies) adlı kitabında inceledi. Profesör Lower, Nazi propagandaları ve politikaları sonucu on binlerce kadının kimi zaman emir alarak kimi zaman da inisiyatif kullanarak katliama ortak olduklarını söylüyor. Hitler'in Kadınları'nda, yazar genel tablonun yanı sıra dehşete düşüren insanlık suçlarını işleyen kadın katillerin hikayelerini tek tek ortaya çıkarmış. Okuyucuları en çok etkileyen olayların başında ise dönemin ev kadınlarının soğukkanlılıkla işledikleri ırkçı cinayetler geliyor. Üst rütbeli bir SS subayıyla evli olan 23 yaşındaki Erna Petri'nin hikâyesi en göze çarpan bölüm. Ev kadını Petri, alışverişten dönerken birbirlerine sarılmış ve yarı çıplak halde yol kenarındaki bir çalılığın arasına gizlenmiş 6 çocuğa rastlar. Genç kadın, Yahudi toplama kampından kaçtıkları belli olan çocukları evine götürür. Kendisi de iki çocuk sahibi olan Petri çocukların karnını doyurduktan ve giydirdikten sonra ormana götürüp bir çukurun önünde sıraya dizer. Petri, en büyüğü 12 yaşında olan 6 çocuğu, enselerine birer kurşun sıkarak soğukkanlılıkla öldürür ve evine döner.
GÜNDE 70 HASTA ÖLDÜRÜRDÜ
Erna Petri gibi ev kadınlarının yanı sıra görevleri 'soyları bozuk' olarak nitelendirdikleri insanları katletmek olan kadınlar da kitabın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu grubun en çarpıcı örneği ise hemşire Pauline Kneissler. Kneissler çalıştığı Grafeneck Castle adlı 'ötanazi hastanesinde' günde ortalama 70 fiziksel ya da zihinsel engelli insanı, canının istediği gibi öldürüyordu. Kitabın yazarı Wendy Lower soykırımın sadece erkeklere atfedilemeyeceğini, Nazi Almanya'sında bu insanlık suçuna bizzat katılmış ya da sessiz kalarak ortak olmuş yarım milyon kadının bulunduğunu söylüyor.