Giriş Tarihi: 28.1.2010

Cesetleri çöp gibi atıyorlardı

Depremin vurduğu Haiti'de BM görevlisi olarak bulunan Türk polisler, tanık oldukları dehşeti, deprem anında ve sonrasında neler yaşadıklarını anlattı

Son yılların en büyük depremiyle sarsılan Haiti'de görev yapan Türk polisler, başlarından geçenleri, nasıl kılpayı ölümden döndüklerini ve karşılaştıkları manzarayı tüm detaylarıyla SABAH'A anlattı. Birleşmiş Milletler (BM) İstikrarı Sağlama Programı çerçevesinde Haiti'ye giden 52 kişilik Türk Polis Gücü, 12 Ocak günü yaşanan ve onbinlerce cana mal olan 7.0 büyüklüğündeki depremde, hiç kayıp vermedi. Üçüncü sınıf Emniyet Müdürü Aydın Ergül'ün başkanlık ettiği ekipten, depremin ardından, görev süresi dolan 13 polis Türkiye'ye döndü. Halen 39 polisimiz de görevinin başında. İşte, Türk polisinin anlatımıyla felaket anı ve sonrasında Haiti:
'DUVARLAR YIKILDI YOLLAR YARILDI'
Aydın Ergül (Emniyet Müdürü): Deprem anında otomobildeydim. Çok şiddetli bir sarsıntı yaşadık. Otomobili kullanan arkadaşım, direksiyon hâkimiyetini kaybetti ve durmak zorunda kaldık. Duvarların yıkılmasına, yolun yarılmasına şahit olduk. Deprem olduğunu anlayınca rotamızı değiştirip BM Merkezi'ne doğru yola çıktık. Merkez, daha önceden de tehlike anında 'toplanma yeri' olarak belirlenmişti. Arkadaşlarımızın evlerini biliyorduk. İki ayrı grup oluşturduk. Teker teker giderek kontrol ettik, hepsinin sağ salim olduğunu gördük. Deprem saat 16.53'te meydana geldi, saat 22.00'de, Türk Polis Gücü'nde görevli 44 kişi bir araya geldi.
'ARKADAŞIM BENİ BEKLERKEN CAN VERDİ'
Hüseyin Çardak (Emniyet Amiri): Yaklaşık 9 aydır Haiti'deyim. O saatte nöbetim bitmişti. Otomobili nöbeti devralacak Kanadalı arkadaşa teslim etmeye giderken, önümüzdeki araçlar kaza yapmaya başladı. Duvarların kâğıt misali uçuştuğunu görünce deprem olduğunu anladım. Hemen görev yerime döndüm. Bir iki saat sonra acı haberi aldım. Otomobili teslim edeceğim Kanadalı arkadaşım, beni beklerken enkaz altında kalıp ölmüş. Depremden sadece 1 saat önce izinli gittiği Kanada'dan dönmüştü. Deprem yarım saat sonra olsaydı, evinde kahve içiyor olacaktık ve muhtemelen birlikte ölecektik.

'50 DOLAR İNADIM SAYESİNDE HAYATTAYIM'

İsmail Kılıç (Emniyet Amiri): Deprem anında Emniyet Müdürümüz Aydın Ergül'le birlikteydik. Otomobili ben kullanıyordum. Otomobil, kontrolden çıkınca yola yağ dökülmüş sandım önce. Meğer, deprem oluyormuş. Müdür Bey o an, 'İsmail ehliyeti nasıl aldı?' diye düşünüyormuş. Sanki biri, ayağımın altındaki kilimi çekiyordu. Depremden önce ev arıyordum. Aylık kirası 700 dolar olan bir ev beğendim. Sahibine, '700 çok, 650 olsun' dedim. Kabul etmedi. İnadım tuttu, evi kiralamadım. O ev çöktü ve içinden 10'a yakın cenaze çıktı.
'YARALILARI KEPÇELER PARAMPARÇA ETTİ'
Ercan Yücel (Emniyet Amiri): Arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Her yer ceset doluydu. Ancak cesetlere, adeta leş ve çöp gibi muamele ediyorlardı. Kepçelerle alıp, kamyonlara yükleyip götürüyorlardı. Bu nakil sırasında cesetler parçalanıyordu. Aralarında can çekişenler olduğunu da gördüm. Ancak bu durum, kimsenin umurunda değildi. Bu görüntü aklımdan çıkmıyor hiç. Korku filmi seyreder gibiyim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.